yALNIZLIK tUTKUDUR bENDE
yALNIZLIK tUTKUDUR bENDE
Yalnızlık Tutdur ve de Bir MEcburiyettir Akreplerde. Nasıl ki Göçmen Kuşlar MEvsimine göre Göçerler Akreplerde Aha Onun gibi Arada bir Yalnız kalmaları icap eder. Bu onlar için Elzemdir.
Sipahi
Yalnızlık = Akrepler
Akrepler için yalnızlık bir ihtiyaçtır. Gerekliliktir. Uzun süre koşup ta yorulan bir insan nasıl ki dinlenmeye ihityaç duyarsa Akreplerde zaman zaman yalnız kalıp dinlenmeye ihtiyaç duyarlar. Sosyal çevrede, kalabalıklar içerisinde, havada uçuşan seslerden, konuşmalardan, sağa sola koşuşturmalardan sonra Akrep şöyle bir durup --Hayatta neler olup bitiyor, geçen süre içerisinde neler yaşadım, neler oldu, kimdi bunlar, bundan sonra neler olacak, hayata nasıl devam etmeliyim, şu durum karşısında nasıl hareket ettim bundan sonra nasıl hareket etmeliyim, bu süre içerisinde ne gibi etkilere maruz kaldım, kimleri tanıdım, nasıl insanlardı-- vs. vs. vs. tüm bunları kafasında gözden geçirip "Hayatın Kapısından" dış dünyaya, yeni bir insan olarak tekrar adımını atar.
Bunu yapmadığı taktirde akrep afallayıp kontrolünü kaybeder. Hayatta daha güçlü olabilmek, daha sağlam adımlar atabilmek ve kendisini sürekli yenileyebilmek amacıyla kendisini zaman zaman "yalnızlığın enerji deposuna" atmak zorundadır.
Bunun yanında Akrep herşeyde çok seçicidir. Herkesle arkadaş olmaz, herkesle konuşmaz, Onun için yaptığı bir şeyin Amacı olmalıdır. Tabi ki bu kadar seçici olan bir insan da haliyle çoğunlukla yalnız olacaktır.
Hayat boyu yalnız yaşamak! Her ne kadar dışarıdan birileriyle birlikte, sosyal, sürekli kur peşinde, bir şeyler yaparken her yerde görsenizde Akrepler Gene de yalnızdırlar. Ve bu onlar için Anormallik değil bir gerekliliktir. Bunun aksini iddia eden akrepler varsa denesinler uzun süre yalnız kalmadan duramazlar asla. (akrep etkisinde değillerse bilemem)
Akrepler için yalnızlık bir ihtiyaçtır. Gerekliliktir. Uzun süre koşup ta yorulan bir insan nasıl ki dinlenmeye ihityaç duyarsa Akreplerde zaman zaman yalnız kalıp dinlenmeye ihtiyaç duyarlar. Sosyal çevrede, kalabalıklar içerisinde, havada uçuşan seslerden, konuşmalardan, sağa sola koşuşturmalardan sonra Akrep şöyle bir durup --Hayatta neler olup bitiyor, geçen süre içerisinde neler yaşadım, neler oldu, kimdi bunlar, bundan sonra neler olacak, hayata nasıl devam etmeliyim, şu durum karşısında nasıl hareket ettim bundan sonra nasıl hareket etmeliyim, bu süre içerisinde ne gibi etkilere maruz kaldım, kimleri tanıdım, nasıl insanlardı-- vs. vs. vs. tüm bunları kafasında gözden geçirip "Hayatın Kapısından" dış dünyaya, yeni bir insan olarak tekrar adımını atar.
Bunu yapmadığı taktirde akrep afallayıp kontrolünü kaybeder. Hayatta daha güçlü olabilmek, daha sağlam adımlar atabilmek ve kendisini sürekli yenileyebilmek amacıyla kendisini zaman zaman "yalnızlığın enerji deposuna" atmak zorundadır.
Bunun yanında Akrep herşeyde çok seçicidir. Herkesle arkadaş olmaz, herkesle konuşmaz, Onun için yaptığı bir şeyin Amacı olmalıdır. Tabi ki bu kadar seçici olan bir insan da haliyle çoğunlukla yalnız olacaktır.
Hayat boyu yalnız yaşamak! Her ne kadar dışarıdan birileriyle birlikte, sosyal, sürekli kur peşinde, bir şeyler yaparken her yerde görsenizde Akrepler Gene de yalnızdırlar. Ve bu onlar için Anormallik değil bir gerekliliktir. Bunun aksini iddia eden akrepler varsa denesinler uzun süre yalnız kalmadan duramazlar asla. (akrep etkisinde değillerse bilemem)
"Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir"
Akrep Krallığı
Akrep Krallığı
- idam_mahkumu
- *Yılan*
- Mesajlar: 174
- Yaş: 42
- Kayıt: Sal 22 Şub, 21:07
Neden yalnızlık bizim kaderimizdir? her insan gibi mutluluk, sevmek, sevilmek, uygun bir eş akreplerin hakkı değil mi ?... Yalnızlık mı bizi esir aldı.. yoksa bizmi yanızlığı ? Yalnızlıkmı bizle daha mutlu yoksa biz mi onla ? Yalnızlıkmı bizim kaderimiz, yoksa biz mi yalnızlığın alnına yazıldık ? Yalnızlık akrepler için mi yaratıldı, yoksa akrepler mi yalnızlık için yaratıldı ?..
Yalnızlık mı akreple daha mutludur yoksa akrep mi yalnızlık la ??..
Yalnızlık mı akreple daha mutludur yoksa akrep mi yalnızlık la ??..
İnerken Aklıma Bir Karaperde, Herşey Yeniden Başlar Bittiği Yerde...
Yine burda da yazacağım. Yahu arkadaşlar, neden yalnızlığı bu şekilde kabulleniyorsunuz? Gerçi içten gelen bir şeyse bunu anlarım. Aynı durum, yengeçlerin aradığını dış dünyada bulamadığında ve hayal kırıklığına uğradığında, yeni stratejiler geliştirme ve bir çeşit kendini yenileme için kabuğuna çekilmesine benziyor. Ama illa ki yalnız olmak gibi bir tutkumuz yoktur. Bence kimsenin de olmamalı. İnsanlar yalnız kalmaları için yaratılmamışlardır. Yalnızlık sadece YARATAN'a mahsustur. Ve öyle kalmalıdır.
"Hayat ya cesur bir tecrübedir ya da hiçbir şey değildir."
Helen Keller
Helen Keller
- Akrep_Sibel
- *GriAkrep*
- Mesajlar: 206
- Yaş: 42
- Kayıt: Sal 01 Mar, 22:14
Romhan doğru diyorsun yalnız portal kurulduğu ilk zamanlarda daha yoğun bir şekilde tartışmıştık bu meseleyi o yüzden sana biraz garip gelmiş olabilir bu Yalnızlık meselesi.
Su grubunun fıtratında yalnız kalmaya meyil vardır yani istekli olan bir şey değildir. Tabi ki kimse istemiyor yalnız olmayı Ama özellikle Akrepler için yalnızlık bazı durumlarda gerekliliktir. Nasıl ki Teraziler sosyal olmak zorundadırlar (buna kimse bir şey diyebiliyor mu? diyemez çünkü bu normal karşılanır), sürekli arkadaşlarını aramak birileri ile birlikte olmak zorunda, konuşmak zorundadırlar Akrepler de öyledirler. Bu anormal bir durum değildir. Zaman zaman abartılsa da Akrebin ve su grubu burcundan olanlar için hatta tüm burçlar için arada bir köşeye çekilip yalnız kalmak zihni bir değerlendirme yapmak sağlıklı bir olaydır. Akreplerin buna daha çok ihtiyaçları vardır çünkü herşeyi derinlemesine yaşarlar (Sende yengeçsin derin duygulara sahipsin sende anlarsın) olguları, olayları içte sindirmek ve sağlıklı bir şekilde hayata devam edebilmek için yalnızlık bizler için gerekliliktir. Abartılması gereken bir şey değil, arada bir yapılması gereken şeydir.
Su grubunun fıtratında yalnız kalmaya meyil vardır yani istekli olan bir şey değildir. Tabi ki kimse istemiyor yalnız olmayı Ama özellikle Akrepler için yalnızlık bazı durumlarda gerekliliktir. Nasıl ki Teraziler sosyal olmak zorundadırlar (buna kimse bir şey diyebiliyor mu? diyemez çünkü bu normal karşılanır), sürekli arkadaşlarını aramak birileri ile birlikte olmak zorunda, konuşmak zorundadırlar Akrepler de öyledirler. Bu anormal bir durum değildir. Zaman zaman abartılsa da Akrebin ve su grubu burcundan olanlar için hatta tüm burçlar için arada bir köşeye çekilip yalnız kalmak zihni bir değerlendirme yapmak sağlıklı bir olaydır. Akreplerin buna daha çok ihtiyaçları vardır çünkü herşeyi derinlemesine yaşarlar (Sende yengeçsin derin duygulara sahipsin sende anlarsın) olguları, olayları içte sindirmek ve sağlıklı bir şekilde hayata devam edebilmek için yalnızlık bizler için gerekliliktir. Abartılması gereken bir şey değil, arada bir yapılması gereken şeydir.
"Ve Bir Gün Gecenin İçinden Acı Bir Çığlıkla Çıka Geldik. Dünya Bizi Bekliyordu. İki Kıskacımın Arasında Diz Çöktü ve Ayaklarıma Kapandı"
yalnızlık bizim için hem sevilen hem de sevilmeyen alışkanlık gibi birşey...hep ben mi tuhafım, niye bu kadar çok düşünüyorum ve üzülüyorum diye düşünür akrep ???neden herşey beni en derinlemesine kadar etkiliyor ve acıtıyor, üzülmeyeceğim, umursamacağım diye söz verdiğim halde kendime...
birçok insandan kaçıyoruz sanki, tüm bu sertliğe rağmen, kıralacağız, çok ama çok incineceğiz diye..çoğu insan bizleri duygusuz, kinci diye nitelendirse de; o kabuğunun altını onlar bilemez...biz istemesek de, herşey bizi yalnızlığa zorlar...herşeyi tüm çıpkaklığıyla sezgilerimizi kullanarak hissettiğimiz için, gerçekten her zaman mutlu olmak mümkün olabilir mi? herşeyde bir hüzün var, mutluluğun yanında..duyguasal insanlar bunu daha iyi anlayacatır.herkes ihanet etse, bir tek o bize ihanet etmeyecek...yalnızlık.
birçok insandan kaçıyoruz sanki, tüm bu sertliğe rağmen, kıralacağız, çok ama çok incineceğiz diye..çoğu insan bizleri duygusuz, kinci diye nitelendirse de; o kabuğunun altını onlar bilemez...biz istemesek de, herşey bizi yalnızlığa zorlar...herşeyi tüm çıpkaklığıyla sezgilerimizi kullanarak hissettiğimiz için, gerçekten her zaman mutlu olmak mümkün olabilir mi? herşeyde bir hüzün var, mutluluğun yanında..duyguasal insanlar bunu daha iyi anlayacatır.herkes ihanet etse, bir tek o bize ihanet etmeyecek...yalnızlık.
- Akrep_Sibel
- *GriAkrep*
- Mesajlar: 206
- Yaş: 42
- Kayıt: Sal 01 Mar, 22:14
Bunu Hangi Arkadaş Yazdıysa Tebrikler. Çok güzel dile getirmiş. Sonuna Kadar katılıyorum yazdıklarına.Anonymous yazdı:yalnızlık bizim için hem sevilen hem de sevilmeyen alışkanlık gibi birşey...hep ben mi tuhafım, niye bu kadar çok düşünüyorum ve üzülüyorum diye düşünür akrep ???neden herşey beni en derinlemesine kadar etkiliyor ve acıtıyor, üzülmeyeceğim, umursamacağım diye söz verdiğim halde kendime...
birçok insandan kaçıyoruz sanki, tüm bu sertliğe rağmen, kıralacağız, çok ama çok incineceğiz diye..çoğu insan bizleri duygusuz, kinci diye nitelendirse de; o kabuğunun altını onlar bilemez...biz istemesek de, herşey bizi yalnızlığa zorlar...herşeyi tüm çıpkaklığıyla sezgilerimizi kullanarak hissettiğimiz için, gerçekten her zaman mutlu olmak mümkün olabilir mi? herşeyde bir hüzün var, mutluluğun yanında..duyguasal insanlar bunu daha iyi anlayacatır.herkes ihanet etse, bir tek o bize ihanet etmeyecek...yalnızlık.
"Ve Bir Gün Gecenin İçinden Acı Bir Çığlıkla Çıka Geldik. Dünya Bizi Bekliyordu. İki Kıskacımın Arasında Diz Çöktü ve Ayaklarıma Kapandı"
- TutanKamon
- Mesajlar: 94
- Yaş: 40
- Kayıt: Pzr 29 May, 02:26
güzel düşüncelerini paylaşan tüm arkadaşlara teşekkürler.
Yalnızlık=Akrep denklemine aynen katılıyorum kendimi yalnızlığa hapsetmeden;
Herp sorarlar Neden? Sıkılmıyor musun? Nereye Kadar?
Size ne kardeşim, hayatımı sizin budala kalabalıklarınız içerisinde geçirmek zorunda mıyım? İstediğim yere kadar ve canımın istediği kadar ve istediğim şekilde.
Neden sıkılayım ki. Başkalarının istediği şekilde değil yalnızca kendi istediğim şekilde yaşıyorum. Kaç akrep gördünüz ki kalabalık bir ev ortamında yaşasın. Safkan bir tarafı varsa ne yapar ne eder yalnız yaşar. İmkanı yoksa dahi hep özlem duyar. Çünkü o yöneteceği Krallığını kendisi seçendir. Başkalarının çöplüğünde horoz olmaktan sa kendi gecelerinin Kralı&Kreliçesi olmak ister.
Yalnızlık=Akrep denklemine aynen katılıyorum kendimi yalnızlığa hapsetmeden;
Herp sorarlar Neden? Sıkılmıyor musun? Nereye Kadar?
Size ne kardeşim, hayatımı sizin budala kalabalıklarınız içerisinde geçirmek zorunda mıyım? İstediğim yere kadar ve canımın istediği kadar ve istediğim şekilde.
Neden sıkılayım ki. Başkalarının istediği şekilde değil yalnızca kendi istediğim şekilde yaşıyorum. Kaç akrep gördünüz ki kalabalık bir ev ortamında yaşasın. Safkan bir tarafı varsa ne yapar ne eder yalnız yaşar. İmkanı yoksa dahi hep özlem duyar. Çünkü o yöneteceği Krallığını kendisi seçendir. Başkalarının çöplüğünde horoz olmaktan sa kendi gecelerinin Kralı&Kreliçesi olmak ister.
Yönetilmek Değil Yönetmektir İhtişamı ve Kaybetmektir Ahmaklığı Geri Dönülmez Akşamlarda
Yalnızlık tutku mudur yoksa geri çekilme midir? yoksa gereklilik midir?
tabi ki insandan insana değişen bir durum. Ama genelde akrepler yalnızlığı severler. Bu kadar insanın yalnızlığı sevmesi de rastlantı değil demek ki. Hemen hemen tüm akrepler siyah ve kırmızı veya ateş mavisini severler, deri monta hiçbiri hayır demez, güzel bir dağ tırmanışına da öyle. Yalnızlıkta aynı şekilde -yalnız kalmak ister misin? sorusuna eğer bir işi yoksa vereceği cevap hemen EVET tir. bir çok arkadaş belirttiş zaten, Akrebin dinlenip kendisini toparlayabilmesi için gerçekten de arada bir köşesine çekilmesi gerekir. Bu bir zayıflık veya kaçış değildir. Hayata daha keskin, sivri, enerjik ve tazelenmiş olarak dönmesi içindir.
tabi ki insandan insana değişen bir durum. Ama genelde akrepler yalnızlığı severler. Bu kadar insanın yalnızlığı sevmesi de rastlantı değil demek ki. Hemen hemen tüm akrepler siyah ve kırmızı veya ateş mavisini severler, deri monta hiçbiri hayır demez, güzel bir dağ tırmanışına da öyle. Yalnızlıkta aynı şekilde -yalnız kalmak ister misin? sorusuna eğer bir işi yoksa vereceği cevap hemen EVET tir. bir çok arkadaş belirttiş zaten, Akrebin dinlenip kendisini toparlayabilmesi için gerçekten de arada bir köşesine çekilmesi gerekir. Bu bir zayıflık veya kaçış değildir. Hayata daha keskin, sivri, enerjik ve tazelenmiş olarak dönmesi içindir.
Duygularım gitti benden, sende bende uzaklara, sen zaten duygunun en alt sınırındaydın. Ha *Yasak Kelime* git istediğin yerlere. İster viraneye ister biraneye ister mezbahaneye.
- Akrep_Sibel
- *GriAkrep*
- Mesajlar: 206
- Yaş: 42
- Kayıt: Sal 01 Mar, 22:14
Yaln1zl1k akreplerde esaret deg1l olmas1 gereken normalitedir. Tesekkurler AdolfHitler yazdı:Yalnızlık tutku mudur yoksa geri çekilme midir? yoksa gereklilik midir?
tabi ki insandan insana değişen bir durum. Ama genelde akrepler yalnızlığı severler. Bu kadar insanın yalnızlığı sevmesi de rastlantı değil demek ki. Hemen hemen tüm akrepler siyah ve kırmızı veya ateş mavisini severler, deri monta hiçbiri hayır demez, güzel bir dağ tırmanışına da öyle. Yalnızlıkta aynı şekilde -yalnız kalmak ister misin? sorusuna eğer bir işi yoksa vereceği cevap hemen EVET tir. bir çok arkadaş belirttiş zaten, Akrebin dinlenip kendisini toparlayabilmesi için gerçekten de arada bir köşesine çekilmesi gerekir. Bu bir zayıflık veya kaçış değildir. Hayata daha keskin, sivri, enerjik ve tazelenmiş olarak dönmesi içindir.
"Ve Bir Gün Gecenin İçinden Acı Bir Çığlıkla Çıka Geldik. Dünya Bizi Bekliyordu. İki Kıskacımın Arasında Diz Çöktü ve Ayaklarıma Kapandı"
Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti.
Dayanışma, günümüzün borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız.
Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil;
Zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır...
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan, yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
“Yalnızlık paylaşılmaz. Paylaşılsa yalnızlık olmaz.”
Dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere “Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! ” denmeli,
“Belkide hiç olmayacak...” cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı...
Susmanın utancı öldürür...
O yüzden en sessiz gecelerde “Doğruydu, yaptım” la teselli bulmalı insan.
Feryada komşuların yetişmemesine,
Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı...
Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye,
Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur,
Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
CAN DÜNDAR
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti.
Dayanışma, günümüzün borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız.
Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil;
Zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır...
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan, yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
“Yalnızlık paylaşılmaz. Paylaşılsa yalnızlık olmaz.”
Dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere “Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! ” denmeli,
“Belkide hiç olmayacak...” cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı...
Susmanın utancı öldürür...
O yüzden en sessiz gecelerde “Doğruydu, yaptım” la teselli bulmalı insan.
Feryada komşuların yetişmemesine,
Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı...
Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye,
Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur,
Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
CAN DÜNDAR
"Hayat ya cesur bir tecrübedir ya da hiçbir şey değildir."
Helen Keller
Helen Keller