Akreplerde Kıskançlık
akrep burcunda kıskançlık, akrepler kıskanç mıdır, akrepler kıskanır mı, akrep burcu sevdiğini kıskanır mı, kıskançlık
Akreplerde Kıskançlık
Akreplerde Kıskançlık
Akrepler; Zodyakın En Kıskanç Burcu...
Astroloji sayfalarında ve kaynaklarında Akreplerle ilgili bu ve benzeri cümleleri sık sık okuruz. Akrepler aşırı kıskanç olarak bilinen burçlardan en aşırı ucu olarak bilinirler.. Bu gerçekte ne kadar doğrudur?
Bu sorunun cevabını bulabilmek için Akrebin hayata bakış açısını ve hayat felsefesini anlamamız gerekir. Akrep hayata Salt Gerçeklik gözüyle bakar. Onun bakışında sahte bir yan bulunmaz. O nedenledir ki bakışları içindeki fırtınaları yansıtan farlar gibi parıldar. Duygu yanılsaması haricinde Hayat içindeki olaylara Mantık çerçevesinde yaklaşır ve kararlarında duygularına yer vermez. Bu nedenlerdir ki Acımasız ve duygusuz olarak bilinir. Onun için olması gerekenler ve belirli kalıplar vardır. Hayatı gerçekleriyle değerlendirir ve oyunlara yer vermez. Kendisini asla bir yerlere ve topluma adapte olmuş birisi olarak görmez. Bilirki bu olduğunda O'nun yokuluşudur. Tamamiyle kendisine münhasır ve özel bir dünyası vardır ve bu dünya kendisine ait; kendisinin yönettiği Bir krallıktır. Bu krallığın sadece kendisine has ve özel kuralları ve kurallar bütünlüğü vardır.
Akrebi bu şekilde değerlendirdiğimizde gerçekte Kıskançlık diye anlandırılan tabirin Akrep için gerçekten telaffuza dahi gerek olmayan bir karşılığı ve yersizliği vardır. Onun için asıl olan kurmuş olduğu Krallığın sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirmesi ve çarklarının işlemesidir. Bu sağlıklı gidişarı bozacak olan herşey onun için bir tehdit unsuru ve düşmandır.
Kıskançlık: Sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum (Türk Dil Kurumu)
Akrep için kural bozuculuk, sözünde durmamak ve olması gerekenin aksine hareket Mantıksız ve sinir bozucudur. İki insanı ve bu iki insanın karşılıklı ilişkisini düşünelim. Her ikiside birbirlerini seviyorlar. Bu ilişkinin gerek duygusal ve gerekse mantıksal olarak kuralları vardır. Sevdiğini söyleyen bir insan O'ndan başkasıyla ilgilenmez veya duygusal bağ kurmaz veya kendisinden daha fazla ilgiyi bir başkasına göstermez ve her durumda yanında olur. Normalde Akreplerin kıskançlıkla suçlandığı durumlarda işte bu ince noktadır. Bir erkek veya kadın sevdiklerini iddia ettikleri halde bir başkası ile ilgileniyorlarsa; Bu Akrep için kıskançlık değil kural bozuculuk ve mantıksızlık olarak algılanır. Dolayısıyla bunlarda şiddetli tepkiyi beraberinde getirir. Bu O'nun için yalancılık, sahtekarlık, hiç yerine konulma, varlığının tanınmaması gibi Akrep için hayatın gerçekliğini oluşturan kavramların yok olması dolayısı ile Yönetmekte olduğu Krallığın temellerininin derinden sarsılması anlamına gelmektedir. Bu durumda hangi Akrebin tepkisiz kalmasını bekleyebilirsiniz ki.
Gerçekte aşırı kıskanç olarak tanıtılan Akreplerin gerçekleri söyleyen, tamamiyle güven dolu, oyun oynamayan eşlere karşı ne kadar bağlı ve tutkun olduğunu herhalde bilmeyen yoktur. Mesele ister yanlış tabirler ister kıskandırmak adına eşlerin yapmış oldukları davranışlar olsun "kıskançlık" gibi içi boş ve kendi dünyasına hiç uymayan tanımlarla Akrebin ne kadar ilgili ve bağlantılı olduğunu siz akreplere bırakıyorum.
Not: Konu Astrolojide Akreplerin Kıskançlıkla en çok bağlantısı kurulan Aşk, sevgi ve sevgili konuları baz alınarak işlenmiştir.
Akrepler; Zodyakın En Kıskanç Burcu...
Astroloji sayfalarında ve kaynaklarında Akreplerle ilgili bu ve benzeri cümleleri sık sık okuruz. Akrepler aşırı kıskanç olarak bilinen burçlardan en aşırı ucu olarak bilinirler.. Bu gerçekte ne kadar doğrudur?
Bu sorunun cevabını bulabilmek için Akrebin hayata bakış açısını ve hayat felsefesini anlamamız gerekir. Akrep hayata Salt Gerçeklik gözüyle bakar. Onun bakışında sahte bir yan bulunmaz. O nedenledir ki bakışları içindeki fırtınaları yansıtan farlar gibi parıldar. Duygu yanılsaması haricinde Hayat içindeki olaylara Mantık çerçevesinde yaklaşır ve kararlarında duygularına yer vermez. Bu nedenlerdir ki Acımasız ve duygusuz olarak bilinir. Onun için olması gerekenler ve belirli kalıplar vardır. Hayatı gerçekleriyle değerlendirir ve oyunlara yer vermez. Kendisini asla bir yerlere ve topluma adapte olmuş birisi olarak görmez. Bilirki bu olduğunda O'nun yokuluşudur. Tamamiyle kendisine münhasır ve özel bir dünyası vardır ve bu dünya kendisine ait; kendisinin yönettiği Bir krallıktır. Bu krallığın sadece kendisine has ve özel kuralları ve kurallar bütünlüğü vardır.
Akrebi bu şekilde değerlendirdiğimizde gerçekte Kıskançlık diye anlandırılan tabirin Akrep için gerçekten telaffuza dahi gerek olmayan bir karşılığı ve yersizliği vardır. Onun için asıl olan kurmuş olduğu Krallığın sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirmesi ve çarklarının işlemesidir. Bu sağlıklı gidişarı bozacak olan herşey onun için bir tehdit unsuru ve düşmandır.
Kıskançlık: Sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum (Türk Dil Kurumu)
Akrep için kural bozuculuk, sözünde durmamak ve olması gerekenin aksine hareket Mantıksız ve sinir bozucudur. İki insanı ve bu iki insanın karşılıklı ilişkisini düşünelim. Her ikiside birbirlerini seviyorlar. Bu ilişkinin gerek duygusal ve gerekse mantıksal olarak kuralları vardır. Sevdiğini söyleyen bir insan O'ndan başkasıyla ilgilenmez veya duygusal bağ kurmaz veya kendisinden daha fazla ilgiyi bir başkasına göstermez ve her durumda yanında olur. Normalde Akreplerin kıskançlıkla suçlandığı durumlarda işte bu ince noktadır. Bir erkek veya kadın sevdiklerini iddia ettikleri halde bir başkası ile ilgileniyorlarsa; Bu Akrep için kıskançlık değil kural bozuculuk ve mantıksızlık olarak algılanır. Dolayısıyla bunlarda şiddetli tepkiyi beraberinde getirir. Bu O'nun için yalancılık, sahtekarlık, hiç yerine konulma, varlığının tanınmaması gibi Akrep için hayatın gerçekliğini oluşturan kavramların yok olması dolayısı ile Yönetmekte olduğu Krallığın temellerininin derinden sarsılması anlamına gelmektedir. Bu durumda hangi Akrebin tepkisiz kalmasını bekleyebilirsiniz ki.
Gerçekte aşırı kıskanç olarak tanıtılan Akreplerin gerçekleri söyleyen, tamamiyle güven dolu, oyun oynamayan eşlere karşı ne kadar bağlı ve tutkun olduğunu herhalde bilmeyen yoktur. Mesele ister yanlış tabirler ister kıskandırmak adına eşlerin yapmış oldukları davranışlar olsun "kıskançlık" gibi içi boş ve kendi dünyasına hiç uymayan tanımlarla Akrebin ne kadar ilgili ve bağlantılı olduğunu siz akreplere bırakıyorum.
Not: Konu Astrolojide Akreplerin Kıskançlıkla en çok bağlantısı kurulan Aşk, sevgi ve sevgili konuları baz alınarak işlenmiştir.
"Sükunetin vereceği huzuru hiçbir maddi imkan sunamaz"
Bence Akreplerin ki kıskançlıktan ziyade güven sorunu. Şöyle yani karşısındaki insan güvenini en ufak şekilde zedelemeye kalkarsa bunu küçük görülme gibi görüyorlar. Çünkü Akrebin düşüncesi şudur: ya hep ya hiç ... Bu hayatın her alanında ve her konuda geçerli... Bir Balık olarak gözlerim bu :|
" LİDER, beyinde devrim yapan ve herkesi peşinden sürükleyen fikir ve ruhlar rüzgarıdır ... " Osman PAMUKOĞLU
.. ## ..Türkiye Cumhuriyeti 2007-2008 Turkcell Süper Ligi Şampiyonu Galatasaray Futbol Takımı .. ##..
.. ## ..Türkiye Cumhuriyeti 2007-2008 Turkcell Süper Ligi Şampiyonu Galatasaray Futbol Takımı .. ##..
nekadarda hasas ve güzel bir cevap kutlarım site sakinlewri aklınızdan bile geçirmeyin.sadece güzel yorumlamış okadarSuPerisi yazdı:Bence Akreplerin ki kıskançlıktan ziyade güven sorunu. Şöyle yani karşısındaki insan güvenini en ufak şekilde zedelemeye kalkarsa bunu küçük görülme gibi görüyorlar. Çünkü Akrebin düşüncesi şudur: ya hep ya hiç ... Bu hayatın her alanında ve her konuda geçerli... Bir Balık olarak gözlerim bu :|
Yazmış olduğun cevaptan ne kadar derin duygulara sahip olduğunu anlamak hiç de zor değil SCORPandPOİSON .. Teşekkürler
" LİDER, beyinde devrim yapan ve herkesi peşinden sürükleyen fikir ve ruhlar rüzgarıdır ... " Osman PAMUKOĞLU
.. ## ..Türkiye Cumhuriyeti 2007-2008 Turkcell Süper Ligi Şampiyonu Galatasaray Futbol Takımı .. ##..
.. ## ..Türkiye Cumhuriyeti 2007-2008 Turkcell Süper Ligi Şampiyonu Galatasaray Futbol Takımı .. ##..
Bence Akreplerde Kıskançlık yoktur izdencim. Akrep gerçek anlamda seveceği insanı çok iyi seçer ve belki bu akrepler arasında çok nadir olur. Eğer Akrep birisini gerçekten sevmiş ve Aşık olmuşsa (içindeki Aşka isim vermeden gerçekten birisine aşık olmuşsa) bu insa zaten bütünleştiği bir insan olmuştur. Bu durumda kıskançlık adı verilen duygunun var olması mümkün dahi değildir. Diğer durumlarda ise Akrep oyunu kuralına göre oynar ama karşısındaki kuralı bozacak hareketlere girecek olursa bu kıskançlık değil kuralın bozulmasına bir tepkidir.
"Sükunetin vereceği huzuru hiçbir maddi imkan sunamaz"
Kıskançlık: Sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum (Türk Dil Kurumu)
Sahiplenmek: Bir şeye sahip çıkmak, -mecaz- Korumak, arka çıkmak, gözetmek. (Türk Dil Kurumu)
İkisi aynı gibi görülsede farklı şeylerdir. İki günlük uygusuzlukla şimdi tam olarak bunun psikolojik analizini yapamam ama Gerçekte her iki olgu Psikolojik bakımdan çok daha farklıdır. İlk yazıda ayrıntılı bir şekilde yazmışımdır sanırım. Olayın Psikolojik tarafı ile yani görülmeyen yanı ile Normalde yaşanıldığı sanılan ve çevre etkisiyle oluşan tarafı arasında büyük farklar vardır.
Ben kıskançlığa ve sahiplenmeye hiç bir yan etki olmadan ortaya çıktığı zamandan örnek vereyim. Yani çocukluktan.
Sizin oyuncağınız yoktur. Babanızın maddi durumu iyi değildir. Arkadaşınızın babasının ona istediği herşeyi alabilecek maddi imkanları vardır. Ve arkadaşınızdaki oyuncakları ve onun o oyuncaklarla oynayışını gördükçe onu kıskanırsınız. Sizde onun yerinde olmak isterseniz. Kıskançlık bu dur.
Sahiplenmek. Birisini öyle candan seversiniz ki, Onu gözetir, kollarsınız. Ona gelecek tüm kötülüklerden Onu korursunuz. Kol kanat geresiniz. Bu en saf haliyle çocuklar arasındaki kısa süreli kan kardeşlik ve baba-çocuk, anne-çocuk arasında görülür. Size ait olduğuna inandığınız herşeyi koruma ihtiyacı hissederisiniz. Yoksa aradaki bağların kopacağını çok iyi bilirsiniz. Bu shiplenme saf ve temiz bir sahiplenmedir ve tamamiyle içten gelir. Herhangi bir etkiyle meydana gelmez.
Sevgililer arasındaki sahiplenme ise daha çok kaybetme korkusundan meydana gelir. Etrafa birlikte olduklarını gösterme gereğide vardır bunda. vs. vs. vs.
Sahiplenmek: Bir şeye sahip çıkmak, -mecaz- Korumak, arka çıkmak, gözetmek. (Türk Dil Kurumu)
İkisi aynı gibi görülsede farklı şeylerdir. İki günlük uygusuzlukla şimdi tam olarak bunun psikolojik analizini yapamam ama Gerçekte her iki olgu Psikolojik bakımdan çok daha farklıdır. İlk yazıda ayrıntılı bir şekilde yazmışımdır sanırım. Olayın Psikolojik tarafı ile yani görülmeyen yanı ile Normalde yaşanıldığı sanılan ve çevre etkisiyle oluşan tarafı arasında büyük farklar vardır.
Ben kıskançlığa ve sahiplenmeye hiç bir yan etki olmadan ortaya çıktığı zamandan örnek vereyim. Yani çocukluktan.
Sizin oyuncağınız yoktur. Babanızın maddi durumu iyi değildir. Arkadaşınızın babasının ona istediği herşeyi alabilecek maddi imkanları vardır. Ve arkadaşınızdaki oyuncakları ve onun o oyuncaklarla oynayışını gördükçe onu kıskanırsınız. Sizde onun yerinde olmak isterseniz. Kıskançlık bu dur.
Sahiplenmek. Birisini öyle candan seversiniz ki, Onu gözetir, kollarsınız. Ona gelecek tüm kötülüklerden Onu korursunuz. Kol kanat geresiniz. Bu en saf haliyle çocuklar arasındaki kısa süreli kan kardeşlik ve baba-çocuk, anne-çocuk arasında görülür. Size ait olduğuna inandığınız herşeyi koruma ihtiyacı hissederisiniz. Yoksa aradaki bağların kopacağını çok iyi bilirsiniz. Bu shiplenme saf ve temiz bir sahiplenmedir ve tamamiyle içten gelir. Herhangi bir etkiyle meydana gelmez.
Sevgililer arasındaki sahiplenme ise daha çok kaybetme korkusundan meydana gelir. Etrafa birlikte olduklarını gösterme gereğide vardır bunda. vs. vs. vs.
"Sükunetin vereceği huzuru hiçbir maddi imkan sunamaz"
öncelikle şunu söyleyeyim dikkat ederseniz ben kıskançlıktan bahsederken sahiplenmekten ileri geldiğini söylemiştim sahiplenmekle aynı anlamı ifade ettiğini değil....
kıskançlıkla ilgili biçok yerde biçok şey okudum özellikle aklımın takıldığı içgüdüsel bir davranış olmadığını öğretilmiş bir duygu olduğunu vs..anlatmaya çalışan bi kitap(aşkın anatomisi diye bir kitap)bunu da örneklerle anlatmışlardı zaman zaman hak veriyodum ama içime kimin öğretebildiğine aklım ermiyordu... pisikopat derecesinde bir kıskançlığım olmaz partnerime, ama gerçekten ben kıskanç değilim diyen insanlarla kendimi kıyasladığımda evet ben kesinlikle kıskancım diyebiliyorum...bu çok sevdiğiniz bir elbisenizi başka birini üstünde görmeye tehammül edememek gibi bir duygu değil.. hiç bir art niyet sezmediğiniz halde ilişkinizii yürüttüğünüz insanın başka birisine sıradan olarak söylediği 'canım' sözcüğünün bile bian olup içinizi acıtabileceği gerçeği, platonik bişey yaşamadım şimdiye kadar ama yaşasaydım böyle bir sözcük canımı acıtmaz sanıyorum... çünkü ortada benim diyebileceğim bi gerçek yok ama diğer türlü düşündüğümde benim dediğim yani sahiplendiğim insanın duyguları, düşünceleri, başkalarına karşı kurduğu cümleler, oturması kalkması herşeyi ne bileyim anlatabiliyormuyum önemlidir benim için.. kötü niyetli olmayan küçücük bi bakış bile içimi acıtabilir zaman zaman duygularımı çok yoğun yaşıyorum belki bu yüzden nasıl söyleyim yani arkadaşım ben kıskancım....
ayrıca bu güne kadar benim olmayan bişeyi kıskanmadım..imrendim belki ama kıskanmadım...o kıskançlığın başka bir boyutu olsagerek...
bide unutmadan ne diyeyim şimdi ben bu türk dil kurumuna:)
kıskançlıkla ilgili biçok yerde biçok şey okudum özellikle aklımın takıldığı içgüdüsel bir davranış olmadığını öğretilmiş bir duygu olduğunu vs..anlatmaya çalışan bi kitap(aşkın anatomisi diye bir kitap)bunu da örneklerle anlatmışlardı zaman zaman hak veriyodum ama içime kimin öğretebildiğine aklım ermiyordu... pisikopat derecesinde bir kıskançlığım olmaz partnerime, ama gerçekten ben kıskanç değilim diyen insanlarla kendimi kıyasladığımda evet ben kesinlikle kıskancım diyebiliyorum...bu çok sevdiğiniz bir elbisenizi başka birini üstünde görmeye tehammül edememek gibi bir duygu değil.. hiç bir art niyet sezmediğiniz halde ilişkinizii yürüttüğünüz insanın başka birisine sıradan olarak söylediği 'canım' sözcüğünün bile bian olup içinizi acıtabileceği gerçeği, platonik bişey yaşamadım şimdiye kadar ama yaşasaydım böyle bir sözcük canımı acıtmaz sanıyorum... çünkü ortada benim diyebileceğim bi gerçek yok ama diğer türlü düşündüğümde benim dediğim yani sahiplendiğim insanın duyguları, düşünceleri, başkalarına karşı kurduğu cümleler, oturması kalkması herşeyi ne bileyim anlatabiliyormuyum önemlidir benim için.. kötü niyetli olmayan küçücük bi bakış bile içimi acıtabilir zaman zaman duygularımı çok yoğun yaşıyorum belki bu yüzden nasıl söyleyim yani arkadaşım ben kıskancım....
ayrıca bu güne kadar benim olmayan bişeyi kıskanmadım..imrendim belki ama kıskanmadım...o kıskançlığın başka bir boyutu olsagerek...
bide unutmadan ne diyeyim şimdi ben bu türk dil kurumuna:)
ölmek için doğdum, yaşamak için öleceğim.
Konunun uzmanı değilim ben ama olayın psikolojik boyutuyla normal hayattaki durumu çok farklı. AkrepKrala katılıyorum konunun analistik veya psikolojik boyutuna inildiğinde hayatta sergilediğimiz davranışların büyük kısmının altında yatan nedenler farklı,
izdene katılıyorum, seven insanlarda sahiplenicilik var. sen benimsin yerine belki kıskançlık kelimesi kullanılır ama neticede sahiplenme var.
Sipahi
Bunu anlatmaya çalışıyorum işte ben de. Bu durumda ortaya çıkan şey adı "Kıskançlık" denilen duygu değildir. O şekilde davranılmaması gereken bir durum karşısında verilen bir tepkidir. "Niye öyle söyledi ona", "Acaba ona karşı bir şeyler mi hissediyor", "Sadece bana dese o cümleyi" Art niyetinin olmadığını bilsen de bunları gene de düşünürsün. İstersin ki bunları sadece sana söylesin. Hayatı gerçekçi bir şekilde gören ve yaşayan akrepler için sevgililer arasında dahi mutlaka kurallar olması gerekir. İki kişi birbirini sevdiğini söylemişse; Hayatın tüm güzel sözleri ve cümleleri sadece ikisi arasında gelip gitmelidir. Bu şekilde düşünmüyorsan bilemem. Olayın sosyal boyutuna karışamam. Ama iki birey arasında Sevgililerden birisi bu kuralı bozmuşsa bu kıskançlık değil kurallara uymamaktır.hiç bir art niyet sezmediğiniz halde ilişkinizii yürüttüğünüz insanın başka birisine sıradan olarak söylediği 'canım' sözcüğünün bile bian olup içinizi acıtabileceği gerçeği,
Bu kıskançlık konusunda yaşadıklarımdan dolayı emin ol aylarca kafa patlatacak zamanım oldu. Ve sonunda gördüm ki. Bizim kıskançlık diye tabir ettiğimiz şey sadece bilinçaltında veya bilinçüstüne çiftler tarafından kullanılan bir duygusal silahtır. Diğeri intikam almak için veya kendisine daha fazla bağlamak için bu silaha başvurur. O mermilerden birisi yıllar öncesinde canımı haddinden fazla yaktığı için çok iyi biliyorum.
(gersini yemek arasında unuttum) : )
"Sükunetin vereceği huzuru hiçbir maddi imkan sunamaz"