Seyyan hanımla tanışma faslım

Forum kuralları
Genel Ahlak Kurallarına aykırı, T.C. YAsalarına aykırı, Dini ve inançsal konularla alay edici tarz ve yayınlar kesinlikle yasaktır.
Kullanıcı avatarı
Ahmet
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 605
Yaş: 46
Kayıt: Pzr 09 Eki, 23:59

Seyyan hanımla tanışma faslım

Okunmamış mesaj gönderen Ahmet » Cum 09 Ağu, 21:58

Seyyan Hanımla tanışma faslı

Yaşımın olgunluğunda bir hayat yaşıyorum. Sessiz ne yaptıgını bilen, kendinden emin, mütevekkil bir hayat.Nefsimin elinde esir düşmüş ruhum, hissim, hevam, akfam her ne kadar onsekiz yaşında genç bir delikanlı olduğum yalanını kulağıma fısıldasalar da yutacak değilim.

Ah birde bu gönül işleri olmasa! Elimi ayağımı diyarı dünyadan çekme fikri bende hasıl olmuş ve ruhumda, bu mevzuda vicdani bir kanaat oluşmuşken; nerden cıktın karşıma Seyyan Hanım? Dünyamın dengesini bozmaya ne hakkın vardı. Oysa bende her şey sabit infali icinde cereyan ediyordu. Hava kuş, deniz balık, toprak insan kokuyordu.Taki seni görünceye kadar.

....Şehrine ayak attıgım günden beri aklımda Seyyan Hanım ve onun, kalbimin içine işleyen derin bakışları. Leylası, Mecnunu nasıl çöllere düşürdüyse bende bu diyarı gurbet olan ...şehrine aynı fasılayla döndüm. Aslında görseniz belkide onda bir fevkaladelik bulamassınız. Aksine çok alalade biri gibi görünür. Lakin kalbinizin gözüyle bakınca, ahu afet, baştan sona zerafet bir hanımefendiyle karşılaşırsınız.Ya konuşması...Dilinden dökülen her kelime şeker şerbet.

Araya bunca zaman , bunca mesafe girdikten sonra neden döndümki sanki her nefeste beni bogan ve yıpratan bu yerlere?
Onunla gözgöze gelsem konuşamayacagım biliyorum.İçimin iniltilerini anlatamayacam biliyorum.Belki hiç bir zaman bir araya gelmeyeceğiz.O benim gözlerime bakmayacak. Ben duygularımı sarih bir dille amlatamayacagım. Ama ona yakın olmak, varlıgını hissetmek, uzaktan da olsa görmek ve onun nameli sesinden bir kublede olsa dinlemek mutlu etmeye yetiyor beni.


Seyyan Hanım dediğin bir dilberi rana. Yaban inciri mi desem, yalı capkını mı desem.
Sanki bulutlardan süzülmüş bir yağmur damlası. Ama diğer damlalardan farkı şu ki: Düşerken yer yüzüne;rüzgar ona biraz buse,biraz endam, biraz hüzün ama en çok ne olduğunu daha çözemedim farklı bir cazibe katmış. Ve sonra gül bahçesinde bir gül goncasının tam üstüne düşmüş ki ondan olacak yürüdüğü yollar buhur buhur gül kokuyor. Ya narin endamına ne demeli? Sanki nazlı bir kelebek. Dokunmaya kıyamazsınız. İncinmesinden korkarsınızda çok yaklaşmadan uzaktan seversiniz.

Onunla tanışmamızın hikayesine gelince:
Biz hemen her geçe karşılasırdık mehtaplı gecelerin nihayetinde.
Tesadüfmü? Tabiki hayır. Üçuncü sınıf müzikli bir mekanda şarkı söyĺuyordu.
Sazendeleri suspus eden bir sesi vardı.Yıldızler öğlen vaktimi doğdu.Binler senedir ölmüş insanlarmı dirildi. Yoksa erkek develermi doğurdu bilemem.Ne olduysa oldu. Nevrim döndü, kalbimin ritmi bozuldu.Ay bana güldü, yıldızlar hep beraber göz kırptı.Ebem kuşağının en koyu rengi olan kalbimi ani bir heyecan bastı.

Yine bir gün melankolik ...uzaktan izlerken onu, iyi saf ve temiz niyetimi sezmiş olacak ki aniden dönüp bana baktı. Yetmedi bana doğru yürümeye başladı.

O an yüreğimi ani bir heyecan bastı.
Ne olacak şimdi? Hemen her gün göz göze deldiğim bu kız ne diyecek bana diye düşünürken;

-Ben dedi, hep bu saatlerde şu mekanda şarkı söylerim. İş çıkışı yürürüm yollarda sebepsiz.
Uçan kuşlara, börtü böceğe selam çakarım.Kimi zaman sararmış yapraklar ,melül melül esen rüzgardır arkadaşım. Kimi zaman şu gördüğün sokak kedileridir can yoldaşım.
Ve şarkı söylerim kendi kendime.

Ya siz ?

Siz sever misiniz şarkı söylemeyi?
-Ben, dedim. Islık çalarım.
Güldü.
...
İşte o günden beri o kunuştu ben sustum.Ben sustum o agladı.
Ben şiir okudum o dinledi. O şarkı söyledi ben ağladım.

Bir gün serindi, buluttu, rüzgardı.Ortalık tozdu dumandı. Sokaklarda bir ben , birde çöp kutularını kurcalayan aç kediler vardı.Yanlızdın , yanlıştım, yanmıştım.Bir köşede oturup gizlice aglamıştım.Önemsizdim,özensizdim, özlemiştim.

Sahilde karşılaştım onunla. Koluma girdi.Yüzüme baktı, anladı. Sonra benim için agladı.Hoş geldin dedim .Nasılsın dedim.Ay bu gece dolunay dedim. Ne olur ağlama dedim.Şiir okudum.Haddimi aştım şarkı söyledim.Bir gözlerine bakamadım. Bir ellerini tutamadım.Bir " Seni seviyorum Seyyan" diyemedim.


YA Sevmeli Beni YA Öldürmeli


Lal
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 379
Yaş: 42
Kayıt: Pzr 28 Nis, 14:34

Re: Seyyan hanımla tanışma faslım

Okunmamış mesaj gönderen Lal » Cum 09 Ağu, 23:42

Okurken harika bir şiiri hatırlattınız bana. Muammer Erkulun "Kimsesizliğime düştün"


Yeşildi dünyam, maviydi.. bir de kahverengiydi..
Beni bir ürkek ceylanlar tanırdı, bir de çingene serçeler..
Yalnız kuşların sesi gelirken kulağıma, bir de kavak yapraklarının..
Sen;
Durgunluğuma düştün..
ve büyüdün içimde büyüdün...büyüdün;
Sudaki halkalar gibi.

Yeşildi dünyam, maviydi..
Bir de kahverengiydi; Sen bana düştüğünde!..
Bakışların,kendi ortasında büyüyen sıcak halkalar gibi içi içe yayıldı içimde..
Hoşgeldin dedim.
Hoşgeldin sıcacığım.
Hoşgeldin salıncağım !

ve savruldu başım uzun bir iple dalına bağlanmış gibi..
Savruldum;
Senden sana doğru!
Beni, sadece ürkek ceylanlar tanırken bir de çingene serçeler..
Ve ben ,yalnız kuşlarla, kavak yapraklarının sesini tanırken..

Sen; Durgunluğuma düştün
Ve büyüdün içimde büyüdün,büyüdün
Sudaki halkalar gibi..

Sen; Sessizliğime düştün
Sen; Kimsesizliğime düştün
Belki de onun için böyle büyüdün içimde
Sudaki halkalar gibi..
Sevgiyle yeşerttiği bahçede kendini kuruttuğunu
çok zaman sonra anlıyor insan...

Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Serbest Alan” sayfasına dön