ANLATAMIYORUM

Forum kuralları
Genel Ahlak Kurallarına aykırı, T.C. YAsalarına aykırı, Dini ve inançsal konularla alay edici tarz ve yayınlar kesinlikle yasaktır.
Kullanıcı avatarı
Ahmet
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 605
Yaş: 46
Kayıt: Pzr 09 Eki, 23:59

ANLATAMIYORUM

Okunmamış mesaj gönderen Ahmet » Cmt 16 Şub, 02:52

Akşam olur mektuplar hasretlik söyler
Zaagrep radyosunda Lili Marlen türküsü

Gecenin bu vaktinde nereden geldi aklıma bu şiir?
Belki iki cephe arasında savaşan askerlerin ölüm korkusuyla derinden sarsıldığı anlarda ve tankların revolverlerin ölüm kusmuğu içinde, savaşın en şiddetli saatlerinde, gönüllere ferahlık üfleyen bu şarkının sözleri; benim de esarete mahkum ruhumda kasvet bulutlarını dağıtır düşüncesiyle dinlemişimdir.

Ama nafile.
Yine yanlış kapı…

Şimdi gecenin bu vaktinde, uyku huzmeleri belirirken gözümde yalnızlık mı, özlem mi,hasret mi yoksa daha literatürde kendine yer bulamamış, insanlığın var olduğu günden beri anlamlandırılamamış, tanımlanamamış ve benim de kelimelerle ifade edemediğim bir sürü duygu sarmalıyla çepeçevre kuşatılmışken;
ama en çok sanırım yalnızlığın ve çaresizliğin girdabında,
titrek nefes alış verişlerin eşliğinde,
soğuk odamda,
titreyen ellerimle bir şeyler yazmaya çalışıyorum.

Anlatamıyorum, anlatamıyorum, anlatamıyorum…

Nedense çok zaman şu koca dünyaya sığmayan letaiflerim bir noktaya takılıverir ve yıldızlarla beraber göz bebeğime sığabilen gök yüzü kararır, gözlerim görme, kulaklarım duyma kabiliyetini kaybeder. Bir daneye, bir lokmaya, bir gülüşe, bir öpüşe takılıp kalırım.Hele birde eski anıları tozlu raflardan indirince; iki damla gözyaşı dökülüverir usulca yanaklarımdan.

İşte o an ben yine Leyla, yine yüreğimde vaveyla…


Nerden gelir ki aklıma bu hummalı düşünceler, kelimelerle anlatamadığım duygular, cevabı müşkül sorular ve ruhumu kemiren sebebi belirsiz acılar?

“Sen bilirsin.
Sen aklı selimsin.
Sen bir cümlenle dağıtırsın kara bulutları gök yüzünden.
İnsanların gönlüne umut, etrafa neşe saçarsın.” demişti bana birisi.

Ne komik!

Mahallenin delisinin “deli” dediği bir adamım ben. Üstelik yoruldum ve aynaların dediğine bakılırsa yaşlandım biraz. Birazcık aksi birazcık lanet biri oldum galiba

Sahi bütün duygularım dumura uğramışken neden manasız bu hüznü yüreğimden atamıyorum? Şarkılar neden bu kadar hüzünlü geliyor bana. Yürüdüm kaldırımlar neden hüzün ekler hüznüme.
...
Dedim ya mahallenin delisinin “deli” dediği bir adamım ben.

Bu sabah erken kalktım. Dışarıda derin bir sessizlik ve yakıcı bir soğuk vardı. Buz tutmuş pencereden seyre daldım alemi. Güneş gönülsüz aydınlatmaya başlayınca odamı; işte tam o saatte gökyüzünde kuşlar. doğan güne selam çakarcasına ötüşmeye başladılar.

Bence bu bir şükür serenomisi.
Musiki şinas kulakların duyacağı bir dua. Bir niyaz. Bir teşekkür.

O an bir çığlık olsaydım; bu asrın memesinden benimle süt emmeyen, gözleri arkada maziye bakan , tasavvurları kendileri gibi hakikatsiz insanlara gücüm yettiğince şöyle derdim.

Hepiniz ihanet ettiniz sevdiklerinize.
Ya sevmek nedir bilmediniz.(Çok yazık.)
Ya da yalan söylediniz seviyorum derken.(Karakter yoksunluğu)
Küçük menfaatler için en samimi dostunuzu sattınız.(İğrençsiniz)
En güzel anıları harcayıp selamları kestiniz.(Vefasızsınız)
Size kendinizi bir şey olduğunuza inandıran benliğiniz aldattı sizi (Malesef)
İşte bu yüzden uçan kuşa, börtü böceğe borçlu öleceksiniz bu dünyadan göçerken.(Çok acı))
Çünkü varlığınız,varlık adına ne varsa bu dünyada; hepsine zarar (Ziyadesiyle)
Kırdığınız kalplerin, kestiğiniz selamların, içtiğiniz su ve soluduğunuz havanın hesabını vereceksiniz.( Adalet)
Çöplükleri dolaşıp kaybettiğiniz onurunuzu bulmanın ümidiyle yaşayın ( Belki bir gün inşallah)

Keşke böyle iç karartıcı ve insanı umutsuzluğa sürükleyen, hayattan koparan yazılar yazmasam. Ama elimde değil. Yaşanmışlıklar birer mana olup kalemime aksediyor. Birde bakıyorum farkına varmadan iç acılarımı , yani yürek yangınımı dökmüşüm kelimelere.

Allah affetsin.


YA Sevmeli Beni YA Öldürmeli


Cevapla

“Serbest Alan” sayfasına dön