Gezegenlerin Fizyolojik ve Ruhsal Bağlantıları

Gezegenlerin fizyolojik ve ruhsal bağlantıları

Vedic Astrolojisi
emekli

Gezegenlerin Fizyolojik ve Ruhsal Bağlantıları

Okunmamış mesaj gönderen emekli » Prş 19 Haz, 18:21

Resim

Gezegenlerin Fizyolojik ve Ruhsal Bağlantıları

GÜNEŞ

THALAMUS: Beynimizin ortasında sarı renktir. Etrafında farklı şekilleri olan Ganglion’ları görmekteyiz. Bazal ganglion’ların hepsi, duyularla ve hareketle ilgili tüm girdiler Thalamus’a bağlıdır. Gang. ların tüm faaliyetlerini kontrol etmektedir, yönetmektedir. B. G’ların kralıdır. Güneş sisteminin hayat veren merkezidir. Tüm gezegenler Güneş’in etrafında dönmektedir. Gezegenimizin ısı ve ışık kaynağıdır. Fizyolojinin de Güneş’i Thalamus’tur. SY benlik ve kendine dayalılık niteliği ile ilişkili olarak tanımlıyoruz. Thalamus’da bedende, benliğin bütüncül ifadesini kontrolde tutmaktadır. Tahrip olursa felç, sağır, bazı duyular ve hisler düzeyinde sorunlar olabilir. Tamamen tahrip olursa insan fizyolojisinde hayat devam edemez.

AY

HYPOTHALAMUS: Besleyici niteliktedir. Hormon salgılarımızı, döngüler vasıtasıyla 28 günde yayılmasını sağlamaktadır. Ay’ın döngüsü de 28 gündür. Hypothalamus’un da hormon salgısı 28 gündür. Değişikliklere çok hassas işlevleri var. Bedenin süt yapması, susamak, acıkmak. . . tüm yayılım değerleriyle anneyi hatırlatmakta . Kraliçedir. Bedendeki sıvının korunması, beden ısısı, bağışıklık sis ve hatta hafıza ile ilgili belli işlevleri vardır.

RAHU VE KETU: KUZEY VE GÜNEY AY DÜĞÜMLERİ

Nukleus Caudatus : Şekli G harfine benzer. Sağ ve solda tamamen aynı iki N. C
görmekteyiz. Başı hafızayı, ve davranış şekillerini değiştirme yeteneğini kontrol etmektedir. Kuyruğu da öğrenmekle ve hislerle ilişkilidir. RAHU bağımlılıkları başarıları kontrol eden güç, bireyi gölgede bırakan güç. . . KETU içe yöneliş, bireyin gölgede bırakılması ve derin görüşlülük. . -neg. Halisünasyonlar, kişilik bozuklukları, öfke, korku, akli dengesizlikler ve paranoia, konuşmada tutukluk görülür. RAHU’da ise, Parkinson, Korea, yüzünü buruşturması, bedende kontrolden çıkan dengesiz hareketler, yanlış yüz ifadeleri, konuşmada tutukluk görülür.

MARS

AMYGDALA: Kızıl gezegen, geleneksel olarak güçle, cesaretle, liderlikle ilgilidir. Kırmızı çekirdekle de ilişkilidir. Amygdala, kızgınlıkla, öfkeyle, düzenle ilgilidir. Kırmızı çekirdek de hareketlerin kesinliği ile ilgilidir. Fizyolojiyi olumlu veya olumsuz etkileyebilir. Uyarıldığında veya dengesi bozulduğunda öfkeye, korkuya, sıkıntıya, sindirim sis. bozukluklar, kalp atışlarında ve tansiyonda değişikliklere sebep olmaktadır.

SATURN

PUTAMEN: THALAMUS’tan en uzakta olandır. N. C’un altında bulunmaktadır. Geniş ve koyu renkte bir yapıya sahiptir. Gelen talimatların büyük bir kısmını PUTAMEN almaktadır. Genelde hareketlerle ve fizik düzeydeki koordinasyonla ilgilidir. Başlıca girdileri almakta ve öteki B. G’lara aktarmaktadır. Bu girdilerin geçişini engelleyebilir.

Üstlendiği işlevler koyu renkte olması, geniş bir yapısı olması, merkezden en uzakta olması P’in, Sani olduğunu göstermektedir. Birey, Yagya’larla Sani’yi etkileyerek kederi ve engelleri kaldırabilir. - neg. Gözlerde ve bedende sert ve uyumsuz hareketler olmasına, hafıza kaybı ve erken ölüm olur. Hissi dengesizlikler, düşünüş ve davranıştaki hiç uygun olmayan değerler ortaya çıkar.

JÜPİTER

GLOBUS PALLİDUS: Küre şeklindeki bu yapı B. G’dan gelen çıktıların çoğunu üstlenmekte bedeni yönlendirmek için en dengeli talimatları vermektedir. Mutluluğu, bilgeliği ve Dharma’yı kontrol eden en büyük gezegen Guru’dur. G. P da yüksek düzeydeki işlevleri, bedendeki iç dengeyi kontrol etmektedir. Dengeden sorumludur, uyumlu faaliyet, doğru kararlar alabilme gibi. . . İyi çalışmaz ise anormal hareketler

MERKÜR

SUBTHALAMUS: THALAMUS’ a yakın çok özel konumdadır. Bu ufak yapı ayırt ediş niteliği ile ilgilidir. S. T’dan gelen çıktılar Thalamus’un ve öteki B. G’ların kuvvetli etkisi altındadır.

VENÜS

SUBSTANTİA NİGRA: Sevgi ile ilişkilendirilen SK, Jyotish’de güzelliği, uyumu ve ilişkileri temsil eder. İçgüdüleri, heyecanları ve üremeyle ilgili davranışları kontrol eden S. N doğrudan S. K ile bağlantılıdır. S. N 1)elmas, beyaz ve koyu olmak üzere iki kısımdır. Koyu kısım hasar görürse bedende sertleşme ve titremeye neden olan Parkinson hastalığı meydana geliyor. Eğer SK kötü etkilenmişse karanlık güçler Rakşasaların hizmetine giriyor ve kişinin hayatını boşa harcamasına sebep oluyor.




Kullanıcı avatarı
akrepkedi
Mesajlar: 83
Yaş: 42
Kayıt: Prş 29 May, 02:41

Okunmamış mesaj gönderen akrepkedi » Prş 03 Tem, 14:07

zavallı plüton yok mu
.:pati:.

emekli

Okunmamış mesaj gönderen emekli » Prş 03 Tem, 15:41

sevgili akrepkedi,
vedic astrolojisinde satürn ötesi plnaetler yoktur kullanılmaz,
bunlar uranüs,neptün ve pluton'dur aynı zamanda asteroidlerde kullanılmaz.
tıpkı klasik astroloji gibi...
rahu yapı itibari ile uranüs -pluto karışımı etkiler verir,
ketu yine yapı itibari ile neptün özelliklerini verir,
rahu ve ketu(kuzey-güney ay düğümleri)bu iki planetin yerini tutar çoğunlukta...
tabi rahu ve ketu planet değil ay'ın ekiliptik düzeleminde kesiştiği karşıt sanal noktalardır.
astrolojide kuzey ay düğümü ,güney ay düğümü diyoruz...

Kullanıcı avatarı
akrepkedi
Mesajlar: 83
Yaş: 42
Kayıt: Prş 29 May, 02:41

Okunmamış mesaj gönderen akrepkedi » Prş 03 Tem, 15:56

vedic astrolojisi oluşturulduğunda uranüs neptün pluton adam yerine koyulmadığından kabul görmemiş olabilirler mi acaba ? klasik dediğin batı olansa uranüs ve neptün yok mu yaw onda : s
.:pati:.

emekli

Okunmamış mesaj gönderen emekli » Prş 03 Tem, 16:02

diğer satürn ötesi planetlerin varlığı astrolojinin ilk oluştuğu andan itibaren her zaman kabul edilmiş fakat isimlendirilmemişti,
ta ki yine kadersel asla tesadüf değil keşifler edilmiş ve zodyaktaki yerlerine bu planetler yerleşmiştir.
klasik astrolojide jüpiter balık ve yay,mars akrep ve koç,satürn kova ve oğlak burcunun yöneticisi iken neptün doğası ve literatürü gereği balık,
uranüs aynı şekilde kova ve pluto da akrep burcuna maal edilmiştir.
klasik astroloji balık burcu için jüpiteri temel alır,kova için satürn 'ü,
En son emekli tarafından Prş 03 Tem, 16:07 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.


Kullanıcı avatarı
akrepkedi
Mesajlar: 83
Yaş: 42
Kayıt: Prş 29 May, 02:41

Okunmamış mesaj gönderen akrepkedi » Prş 03 Tem, 16:05

evet ilk başlarda bööle olduğunu okumuştum ben de ama vedicte de bööle olduğunu ve hala süregeldiğini bilmiyordum yabancısıyız ya ondan
saol.
.:pati:.


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Vedic Astrolojisi” sayfasına dön