YAĞMUR..

Sizce Akrep Olmak ?
Kullanıcı avatarı
MAVİ LOTUS
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 447
Yaş: 51
Kayıt: Çrş 06 May, 13:29

YAĞMUR..

Okunmamış mesaj gönderen MAVİ LOTUS » Prş 17 Eyl, 13:56

YAĞMUR

Var eden' in, adıyla insanlığa inen Nur,
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur,
Kutlu bir zaferdir bu, ebabil dudağından,
Rahmet vadilerinden boşanır, ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir, kainat…

Yıllardır,
boz bulanık suları, yudumladım
Bir, pelikan hüznüyle yürüdüm,
yürüdüm kumsalları yağmur,
Yağmur,
seni bekleyen bir taş,
Bir taş da ben, ben olsaydım,

Hasretin, alev alev içime bir an düştü
Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin
Sarsılır Ebu Kubeyş kovulmuş feryatlarla
Evlerin anasına dikilir yeşil bayrak
Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak,


Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
Heyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
Çölde seni özleyen bir kuş, bir kuş da ben, ben olsaydım

Yağmur,
Yağmur, sensiz gülşenimize, baldıran düştü
Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü,
Yenilgi, ilmek ilmek, düğümlendi tarihe,
Her sayfada, talihsiz binlerce,
binlerce kurban, düştü,

Bir, güzide mektuptur,
ulaşır çağların ötesinden, intizarın, yaldızlı sabahına,
Yayılır, o, en büyük muştu, pazartesinden
Beyazlık dokunmuştur,
gecenin siyahına susuzluktan, dudağı çatlayan gönüllerin,
Sükutu yar,
Sükutu yar sevinci dualar kadar derin,

Çaresiz bir takvimden, yalnızlığa, gün saydım,
Bir, cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide dokunduğun,
Dokunduğun, küçük bir nakış,
bir küçük nakış da ben,
ben olsaydım

Sensiz kaldırımlara nice güzel can düştü
Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
Mutluluk nağmeleri işitirler Hıra'dan
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateşler şahının hayalleri

Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım
O mücella çehreni izleseydim ebedi
Sana sırılsıklam bir bakış, bir bakış da ben, ben olsaydım,

Sarardı, yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü
Baykuşa çifte yalı; bülbüle, zindan düştü
Katil sinekler deldi hicabın perdesini,
İstiklal boşluğuna, arılar,
arılar nadan, düştü,

Dolaşan, ben olsaydım, Save'nin damarında,
Tablosunu yapardım, yıkılan her kulenin
ebedi aşka giden, esrarlı yollarında,
Senden bir kıvılcımın,
süreyya, bir şuleni tarasaydım,
Tarasaydım, bengisu fışkıran kakülünü,
on asırlık ocağın, savururdum, külünü,

Bazen, kendine aşık, deli bir, fırtınaydım
Fırtınalar önünde bazen bir, kuru, yaprak,
Uğrunda, koparılan bir baş, bir baş da,
bir baş da ben, ben olsaydım,

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü

Badiye yaylasında koklasaydım izini
Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya

Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu
Bahira'dan süzülen bir yaş, bir yaş da ben, ben olsaydım…

Haritanın, en beyaz noktasına, kan, düştü
Kırıldı, kırıldı adaletin kılıcı; kalkan, düştü,
Mahkumlar yargılıyor; hakimler, mahkum şimdi,
hakların temeline sanki bir volkan, bir volkan, düştü,

Firakınla, kavrulur çölde, kum, taneleri
Ahuların içinde sevdan, akkor gibidir,
Erdemin, bereketin, doldurur haneleri
Sensiz hayat toprağın, toprağın sırtında ur gibidir
Şemsiyesi altında, yürürsün bulutların,
Sensiz, yükü zehirdir, en, güzel, imbatların,
Devlerin, esrarını, aynalara sorsaydım,
çözülürdü, zihnimde buzlanmış düşünceler,
Okşadığın,
bir parça kumaş,
bir parça kumaş da ben, ben olsaydım…

Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü
İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü
Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü

Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gölgesini
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından

Madeni arzuların ardında seyre daldım
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
Senin için görülen bir düş de, bir düş de ben, ben olsaydım,

Şehirler, kabus dolu; köylere duman düştü
Tersine döndü her şey sanki; sanki asuman düştü
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali
Hazindir ki,
dertleri aşmaya umman, umman düştü,
Ayrılığın,
bağrımda büyüyen, bir yaradır
Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
Sensiz, doğrular eğri, beyaz bile karadır,
Sesini duymayanlar, girdabında boğulur
Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin,
Şaşkınlığa açılır,
açılır gözleri, açılır görmeyenin,

Saatlerin ardında, hep, kendimi aradım
Bir, melal zincirine, takıldı, parmaklarım
Yeryüzünde,
seni bir görmüş,
bir görmüş de ben,
ben olsaydım..

Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü

Ay gibisin; güneşler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin

Yağmur, bir gün elimi ellerinde bulsaydım
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüş, bir gülmüş de ben, ben olsaydım,

Tavanı çöktü aşkın; duvarlar, üryan düştü
Toplumun gündemine, koyu bir isyan düştü
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan
Sensizlikten bozulan dengeye,
dengeye ziyan düştü,

Islaklığı, sanadır, ahımın, efganımın
İçimde, hicranınla, tutuşuyor nağmeler,
Sendendir,
sendendir eskimeyen cevheri efkarımın,
Nazarın,
ok misali, karanlıkları deler,

Bu değirmen seninle dönüyor;
ahenk senin
renkleri birbirinden ayıran mihenk,
mihenk, senin,

Bir, hüzün ülkesine, gömülüp kaldı adım,
Kapanıyor,
kapanıyor yüzüme aralanan kapılar,
Sana hicret eden bir Kureyş,
bir Kureyş de ben, ben, olsaydım,

Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü

Nefesinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin

Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş,
bir dirhem gümüş de ben, ben olsaydım,

Kardeşler arasına, heyhat, su-i zan düştü
Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü
Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın,
İnsanlık bahçemize sensizlikte hazan,
hazan düştü,

Yağmur,
Yağmur seni bekleyen bir taş da ben, ben olsaydım
Çölde, seni özleyen, bir kuş da, ben, olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım,
Sana, sana sırılsıklam bir bakış da, ben, olsaydım
Uğrunda, koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen, süzülen bir yaş da, ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da, ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de, ben olsaydım,
Yeryüzünde, seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım,
Sana hicret eden bir Kureyş de, ben, ben olsaydım,
Damar damar,
damar damar seninle, hep seninle, dolsaydım
Batılı yıkmak için,
kuşandığın kılıcın kabzasında, bir dirhem gümüş,
bir, dirhem gümüş de ben,
ben olsaydım, ben olsaydım …


(O'na, Gözlerime Yağan Yağmura)

NURULLAH GENÇ


"BAZI KİŞİLERİN FİKİRLERİ SENİN GERÇEĞİN OLAMAZ"..


Kullanıcı avatarı
MAVİ LOTUS
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 447
Yaş: 51
Kayıt: Çrş 06 May, 13:29

Re: YAĞMUR..

Okunmamış mesaj gönderen MAVİ LOTUS » Prş 17 Eyl, 13:56

NOT:Bu şiiri çok sevdim..ve paylaşmak istedim..
"BAZI KİŞİLERİN FİKİRLERİ SENİN GERÇEĞİN OLAMAZ"..

Kullanıcı avatarı
ashlı
*Yılan*
*Yılan*
Mesajlar: 120
Yaş: 43
Kayıt: Pzr 19 Tem, 13:56

Re: YAĞMUR..

Okunmamış mesaj gönderen ashlı » Prş 17 Eyl, 17:17

Gerçekten çok güzel bir şiir destan gibi..
I'd like to run away from you.
But if you didn't come and find me..
I would die..

Kullanıcı avatarı
ashlı
*Yılan*
*Yılan*
Mesajlar: 120
Yaş: 43
Kayıt: Pzr 19 Tem, 13:56

Re: YAĞMUR..

Okunmamış mesaj gönderen ashlı » Prş 17 Eyl, 17:22

Yağmur, yağmur sonbaharda
Son güllere yağan yağmur
Ey ışıksız odalarda
Gönüllere yağan yağmur!
I'd like to run away from you.
But if you didn't come and find me..
I would die..

Kullanıcı avatarı
MAVİ LOTUS
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 447
Yaş: 51
Kayıt: Çrş 06 May, 13:29

Re: YAĞMUR..

Okunmamış mesaj gönderen MAVİ LOTUS » Cum 18 Eyl, 11:56

ashlı yazdı:Yağmur, yağmur sonbaharda
Son güllere yağan yağmur
Ey ışıksız odalarda
Gönüllere yağan yağmur!
Bu mısralar tam da şu yaşadığımız Eylül meysimine uygun düştü..
"BAZI KİŞİLERİN FİKİRLERİ SENİN GERÇEĞİN OLAMAZ"..


Cevapla

“Akrep Olmak” sayfasına dön