Neden Yükselen Burç&Güneş Burcu En Önemli Etkenlerdir?

Doğum haritası analizleri, doğum haritası ile ilgili ayrıntılar
Kullanıcı avatarı
EffEndY
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 947
Yaş: 40
Kayıt: Pzr 07 May, 21:44

Neden Yükselen Burç&Güneş Burcu En Önemli Etkenlerdir?

Okunmamış mesaj gönderen EffEndY » Pzr 01 Nis, 19:38

Bir doğum haritasının, dolayısıyla da kişiliğin en önemli iki elemanı öncelikle yükselen burcunuz, akabinde Güneş burcunuzdur. Haritanızdaki diğer tüm ama tüm elemanlar, semboller, göstergeler, vs. kişiliğinizin önemli ama önemsiz detaylarıdır. Bu detayların hepsi sizi ya ulaşmak istediğiniz hedefe varmanızı kolaylaştıracak(Yani bir yükselen burç-Güneş burcu kombinasyonu) ya da bunu zorlaştıracak niteliklere sahiptirler. Mesela haritanızdaki karşıt ya da kare açıya sahip gezegenler kişiliğinizin zorlu yanı, engelleriniz; uyumlu açıya sahip gezegenler(üçgen, sekstil, vs.) kişiliğinizin zenginlik katan yanlarıdır, bu hedefe varmanızda size en çok yardımcı olacak etkenlerdir, kişilik parçalarınızdır. Yükselen burç ile Güneş burcuna eşit etkide kabul edilmesine karşın Ay burcunuz da dahil olmak üzere tüm bu öğeler, içinizdeki güç yardımıyla yok edilebilir niteliktedir. Ay burcu aslında sizi varmak istediğiniz hedeften saptıran en büyük engeldir. Neden mi?

İnsanlar genelde ay burçlarını kişiliklerinin bir parçası sanırlar. Ay burcu kişiliğinizin bilinçsiz, zayıf, kontrol dışı yanıdır (Dikkat: Ay burcu diyorum, duygular demiyorum. Ancak duygularımızı oluşturan şeyse bilinçaltımızdır. Bize zayıflık veren kişiliğimizle çatışan bilinçaltımız, akabinde duygularımızdır. Kişilikle bağdaşan bilinçaltı, yani duygularımız bize zayıflık vermez. Aksine bizi besleyen yanımızdır. O da güneş burcu&yükselen burç vasıtasıyla oluşturulan bilinçaltı&duygulardır.). İnsanlar da bilinçaltlarından kontrol edemedikleri bir şeyler fışkırdıkça, o fışkıran şeyin kendileri olduğunu sanırlar. Kişilik bilinçten ibarettir. Bilinçten gelmeyen hiçbir şey aslında bir kişilik değildir. Siz astroloji sitelerindeki “ay burcunuzla bütünleşmelisiniz, onu mutlaka hesaba katmalısınız” safsatalarına pek inanmayın. Aslında burada anlatılmak isteneni ben anlayabiliyorum da, yanlış anlaşılmaya pek müsait ifadelerdir bunlar. Burada asıl anlatılmak istenen, ay burcunuzu yok sayarak onu yok etmiş olmazsınız. Bastırmak kesinlikle bir yok etme demek değildir. Anca kendinizi kandırır, bu sürekli böyle devam ederse de bir batağa saplanıp kalıverirsiniz. Ay burcunuzu yok etmenin tek yolu onu bilinç seviyesine çıkartıp, pirincin taşını ayıklar gibi onları ayıklamaktır. Bu, elbette ki burada anlatıldığı gibi kolay bir şey değildir. Belki tüm ömrünüzü alacak kadar zahmetli ve meşakkatli bir yolculuktur. Bunu başarmak da ancak ve ancak Akrep burcunun ve Pluto’nun temsil ettiği ruhsal güçle, acı gerçeklerle yüzleşebilme gücüyle, tüm cesaret ve azimle derin içe bakış ve ruhsal analiz ve dönüşüm kabiliyetiyle mümkündür. İçindeki zaaflarla yüzleşebilmeye cesareti ya da yeteneği olmayanlar, ancak ve ancak yerlerinde sayar, kendilerini kandırırlar. Onların güç gösterileri de adı üzerinde ancak ve ancak bir ŞOVDUR. Güç yürekten gelir. Eğer bu şov bana aksederse, hiç acımam, anında söndürüveririm o balonu ve aslında bu bir merhametsizlik değildir; özünde bir iyilik, acı bir tedavi, daha doğrusu yaraya neşter vurmaktır. Tabii ki istifade etmesini, ders almasını bilene…

Yükselen burç doğum haritanızın, kişiliğinizin yok edemeyeceğiniz tek noktasıdır. Evet, yanlış okumadınız, dikkat buyurun. Kocaman harflerle tekrar yazıyorum: YÜKSELEN BURÇ DOĞUM HARİTANIZDAKİ YOK EDEMEYECEĞİNİZ TEK ÖĞEDİR. Sizi siz yapan en önemli olgudur. Buradan da anlaşılıyor ki, aslında eğer isterseniz Güneş burcunuzu da yok edebilirsiniz. Ancak bunun bir insana fayda sağlaması mümkün değildir, görülmemiştir. O sizin yaşam enerjinizdir. Eğer onu yok ederseniz, yaşama enerjinizi yitirirsiniz. Biz Güneş olmasaydı, nasıl hayatta kalacaktık? Nasıl ısınacak, nasıl aydınlanacaktık? Ancak bu, doğum haritasındaki diğer öğeler için geçerli değildir. Onlar aslında yok edilmek için vardır, tabii ki geçerli yollarla. Yanlış yöntemlere başvurursanız, bu, yarardan çok zarar getirir ve sizi varmak istediğiniz noktadan daha da uzaklaştırır. O nokta da sağlıklı bir Güneş burcu&yükselen burç ikilisidir. Burada yok etmeden kasıt, hepsini bu hedefe hizmet eder şekilde dizayn etmektir; tüm diğer evler, gezegenler ve aralarındaki açılar da dahil olmak üzere. Daha doğrusu böyle olmak zorundadır. Bu noktadan yola çıkarsak kaç çeşit insan olduğunu da kaba taslak çıkarabiliriz: 12*12=144. Aralardaki kesişmeleri de hesaba katarsak, bu insan tipi sayısı 25-30’a kadar düşecektir. Daha önce de zaman zaman ifade ettiğim gibi “Yöneten Yükselen Burçtur”, öyle olmak zorundadır. Kendilerini iyi tanıyanlar, bunun böyle olması gerektiğini defalarca deneyimlemişlerdir aslında. YÜKSELEN BURÇ SİZE YÖN VEREN NOKTADIR, MERKEZİNİZDİR, RUHUNUZDUR. ASLINDA HER ŞEYİ YÖNLENDİREN O’DUR, SON SÖZÜ SÖYLEYEN O’DUR. İÇİNİZDEKİ BÜTÜN ÇATIŞMALARIN KAYNAĞINDA O VARDIR. DOLAYISIYLA ASLINDA YÜKSELEN BURÇ BİR DOĞUM HARİTASININ VE AYNI ZAMANDA KİŞİLİĞİN EN ÖNEMLİ ÖĞESİDİR. Ancak pek çok insan bunun bilincinde değildir. Bunu sembolik olarak anlatacak olursak, yükselen burç ufuk çizgisidir. Güneşinizin doğduğu noktadır. Güneşinize yön veren, yönlendiren yegane olgudur.


NOT 1: Burada kişilikle kastedilen aslında ruhtur. Bazıları kişilikle ruhu farklı şeylermiş gibi sunmakta. Ben ruhtan beslenmeyen kişiliği ne edeyim? Ruhtan beslenmedikçe bir kişilikten bahsetmek mümkün mü?

NOT 2: Burada tüm bahsi geçenler bir Akrebin astrolojiye bakış açısıdır, ancak bu, gerçeğin böyle olmadığını da göstermez. Gerçek apaçık şekilde budur. Ancak kişiliğinde Akrep temasını yoğun bir şekilde taşımayanlar bu yazıyı dikkate almasınlar. Çünkü bunlar ruhsal gücü amaçlayan bireyler için sözkonusudur. Eğer amacınız bu değilse, dürtüleriniz bu yönde değilse, boşuna kendinizi yormayın, zaten hem yapamazsınız hem de yaşama direncinizi, özgüveninizi kaybedersiniz. Doğum haritasındaki tüm diğer etkenleri yok etmek hiç de kolay bir şey değildir çünkü.

NOT 3: Akrebe üstünlük sıfatını layık görmemizin nedeni de burada anlaşılmıştır sanırım. Çünkü Akrebin hayat yolculuğu bu şekilde cereyan eder. O’nun ulaşmak istediği son nokta “Ruhsal Güç”tür. Bu da ancak doğum haritasındaki Akrepsi ya da plütonik etkilerle mümkündür. Bunun dışında kalanların böyle bir arzusu yoktur, dolayısıyla bırakın üstesinden gelmeyi, acziyetlerinin bile farkında değillerdir. Akrep, bu yönünden ötürü temel olarak üstünlüğü temsil eder, üstünlük de ruhtan kaynaklanır; kim daha zengin ya da kim daha yükseğe zıpladı muhabbetlerinden türemez.


BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!


Kullanıcı avatarı
daphne
Mesajlar: 65
Yaş: 51
Kayıt: Prş 03 Kas, 02:19

Okunmamış mesaj gönderen daphne » Pzt 02 Nis, 00:06

YÜKSELEN BURÇ SİZE YÖN VEREN NOKTADIR, MERKEZİNİZDİR, RUHUNUZDUR. ASLINDA HER ŞEYİ YÖNLENDİREN O’DUR, SON SÖZÜ SÖYLEYEN O’DUR. İÇİNİZDEKİ BÜTÜN ÇATIŞMALARIN KAYNAĞINDA O VARDIR. DOLAYISIYLA ASLINDA YÜKSELEN BURÇ BİR DOĞUM HARİTASININ VE AYNI ZAMANDA KİŞİLİĞİN EN ÖNEMLİ ÖĞESİDİR.
Değerli paylaşım için teşekkürler. Bazı astrologlar yükselen burcun, kişiliğin tam olarak oturduğu orta yaşlarda devreye girdiğini belirtirler. Eğer bilgi bu yöndeyse bunu nasıl açıklayabilir ve irdeleyebiliriz?

Kullanıcı avatarı
dark_venus
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 575
Yaş: 38
Kayıt: Cum 15 Ara, 22:41

Okunmamış mesaj gönderen dark_venus » Pzt 02 Nis, 01:44

Yükselen burç kişiliğin oturmaya başladığı herhangi bir dönemde etkisini göstermeye başlayabilirmi? ortalama 30 lu yaşlarda insanın kişiliği oturmaya başladığı için bu söz söylenmiş olabilir.kendimizi tanıdığımız bir devrede yükselen burcumuzun etkilerini hissetmeye başladığımız söylenebilirmi.Yahut şöyle bir yorum getiricem kendimce;yaş ilerledikçe içimizdeki çocuk kendini göstermemeye başlıyor toplumsal kurallar da bizi bazı maskeler takmaya mecbur bırakıyor ve yükselen burcumuz da toplumsal maskemiz olduğundan ve 30 lu yaşlardan itibaren toplumla mecburi ilişkiler kurmak zorunda olduğumuzdan bu dönemde yükselen maskelerimizi takıp yükselen burç özelliklerini dışa vurmaya mı başlıyoruz...
Yükselen burç bizi tanımak isteyenler için önemlidir dersek,bizim kendimizi tanımamız için eksik yönlerimizi iyileştirmemiz için nelere bakmamız ve yönelmemiz gerekir...
Biraz fazla soru sordum fakat bu konu zaman zaman düşündüğüm bir konudur. =)
Bir yükselen Terazi-Başak olarak öğrenmem gerekenler nelerdir..
Bu bilgiyi aramakla bulamazsın.
Ama ne var ki bulanlar, yalnızca aramış olanlardır


Mucizeler olmaktadır.Doğaya aykırı olarak değil,bizim doğa hakkındaki bilgilerimize aykırı olarak...

Kullanıcı avatarı
EffEndY
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 947
Yaş: 40
Kayıt: Pzr 07 May, 21:44

Okunmamış mesaj gönderen EffEndY » Pzt 02 Nis, 19:07

daphne yazdı:
YÜKSELEN BURÇ SİZE YÖN VEREN NOKTADIR, MERKEZİNİZDİR, RUHUNUZDUR. ASLINDA HER ŞEYİ YÖNLENDİREN O’DUR, SON SÖZÜ SÖYLEYEN O’DUR. İÇİNİZDEKİ BÜTÜN ÇATIŞMALARIN KAYNAĞINDA O VARDIR. DOLAYISIYLA ASLINDA YÜKSELEN BURÇ BİR DOĞUM HARİTASININ VE AYNI ZAMANDA KİŞİLİĞİN EN ÖNEMLİ ÖĞESİDİR.
Değerli paylaşım için teşekkürler. Bazı astrologlar yükselen burcun, kişiliğin tam olarak oturduğu orta yaşlarda devreye girdiğini belirtirler. Eğer bilgi bu yöndeyse bunu nasıl açıklayabilir ve irdeleyebiliriz?
Bu konuyla ilgili olarak bu kısımda yukselen-burc-ile-gunes-burcu-arasindak ... t7643.html birtakım açıklamalar yapmıştım. Venüs de kısaca değinmiş. Üstüne birkaç cümle daha ekleyeyim.

Kişiliğin oturması demek, yükselen burcun önderliği eline almış olması demektir. Her insanın içinde başlangıçta farklı noktalara doğru ilerlemeye çalışan zıt/farklı kişilikler/enerjiler mevcuttur. Bu enerjilerin bir şekilde tek bir el altında toplanması gerekmektedir. Aksi takdirde sürekli iç çalkantılar yaşayan, kendini ifade etmede sıkıntılar yaşayan, gideceği yönü bir türlü saptayamamış; bunun sonucu olarak da ne kendisini ne de etrafını kavrayabilen, içindeki gücü toplayamayan, dolayısıyla da kullanamayan bireyler ortaya çıkar. Bu sözünü ettiğim tek el de yükselen burçtur. Dediğim gibi sizi yönetme arzusunda olan, yönetemediği zaman da içinizi delik deşik eden bir olgudur yükselen burç. Doğum haritanızdaki en son kızdırmanız gereken öğedir. Kızdı mı fena yapar adamı. Çünkü yükselen burç, hep söylediğim gibi, öncelikle sizin yaşam felsefenizdir; hayatı ve aynı zamanda kendinizi nasıl algıladığınız, kısacası sizin yaşama amacınızdır, gideceğiniz yöndür. En duyarlı noktanızdır. Yaşam amacınızı kaybettikten sonra ölün daha iyi. Zaten çok geçmeden de çökersiniz. Yani diyebilirim ki, yükselen burcunuz olmadan içinizdeki o büyük güç, yani Güneş bir hiçtir. Bu enerjiyi yönetecek, yönlendirecek bir kontrol mekanizması gerekmektedir, o da yükselen burçtur. Aksi takdirde içinizdeki güç kontrolden çıkar. Kontrolsüz güç de güç değildir. Güç kontrolden ibarettir.

Yükselen burç doğduğunuz andan itibaren değil de, buluğ çağıyla birlikte etkisini göstermeye başlar. Bunun neden böyle olduğu artık astrolojinin alanından çıkıp, biyolojinin alanına girer. Daha doğrusu ikisini harmanlayıp buna birlikte bir açıklama bulmak gerekmektedir. Ancak insanoğlu her geçen gün, dokunduğu her şeyin içine ettiği gibi, astrolojinin de içine etmiştir. Birçok insan astrolojiyi fal sandığı, kendilerini cansız gezegenler tarafından yönetilen aciz şahsiyetlermiş gibi gösterdiği için astrolojiden uzak durmaktadır. Ancak ben bu duruma kendimce bir açıklama getireyim.

Bizim buluğ çağına kadarki algılamalarımız, daha ziyade ham algılamaya yöneliktir. Bilinçten ve kontrolden yoksundur. Bizi o zamana kadar daha ziyade anne-babamız tarafından oluşturulan bilinçaltımız, yani ay burcumuz yönetmektedir. Ay, astrolojide bilinçsiz güçtür. Dolayısıyla bu vakte kadar herhangi bilinçli bir algılama olmadığı için, yükselen burçtan söz etmek de mümkün değildir. Bilincimiz arttıkça, algılamalarımız bilinçleştikçe yükselen burcumuzun etkisi altına girmeye başlarız. 30 yaş bu bilinçlenmenin kabına oturduğu zamanlardır.

Ancak bununla birlikte yükselen burcumuzun, tüm çocukluğumuz süresince bazı işaretleri vardır. Mesela çocukluklarında krallar gibi yaşatılan, tüm istekleri yerine getirilen kişilerin yükselen burçlarının Aslan, ya da birinci evlerinde Güneş’in bulunduğuna şahit olunmuştur.

Ya da kendimden bir örnek: Ben ana karnından 7 aylıkken 1,5 kilo kıyma kıvamında fırlamışım. Doktorlar, birçok organım henüz gelişmemiş olduğundan bana doğrudan “ölecek” teşhisi koymuşlar ve 3 ay süresince kuvözde yaşamışım. Artık aylarca sabah akşam ağlamaktan göz yuvaları dışarı fırlayan annemse, bu acıya daha fazla dayanamayıp “Bana oğlumu verin. Ona dokunmak istiyorum, artık öleceği varsa da benim kollarımda ölsün.” diyerekten yalvarmış. Kesin öleceğimi de belirterek sıfır umutla beni anneme teslim etmişler. Ancak doktorların bir ay sonrasında karşılaştıkları manzara gerçekten hayret uyandırıcıymış. Anneme “Sen bu çocuğa nasıl baktın da bu hale geldi?” diye sormuşlar. Sadede gelirsek, vermiş olduğum bu yaşam mücadelesiyle yükselenimin Akrep olması arasında sanıyorum çok yakın bir ilişki var.

Tüm bunlarla birlikte, hani “fiziksel özelliklerimiz üzerindeki en büyük etken yükselen burçtur” diyoruz. İşte bu fiziksel özellikler buluğ çağıyla birlikte oluşmaya başlar. Onun öncesindeki fiziksel özelliklerimiz üzerinde en çok söz sahibi olansa, Ay’ın bulunduğu burç ve evdir. Yani bu demek oluyor ki, yükselen burcumuz henüz piyasada değil.

Sevgili Venüs, Terazi yükselen Başak olayına dair birçok şey söylenebilir, ancak basit bir örnek vereyim. Misalen sıcaklığın burcu olan Terazi, sen kendini kuruntularına kaptırıp incinme korkusuyla soğuk davrandığın zaman sana şöyle haykıracaktır: "Kızım, bırak bu kuruntuları. Cana yakın ol, sevimli ol, çekici ol, vesaire..." Hani sen Başak burcunu soğuk bulanlara kızıyordun ya, aslında sana bunu söyleten yükselenin Terazi idi, Başak değildi. Ancak sen farkında değildin. Bunu başaramadığın müddetçe de yükselen burcun seni sürekli çekiştirecektir.

Sevgili Daphne, senin için de bir örnek vereyim. Sen zaten bu soruyu bana daha önce sormuştun. Sen Boğa burcu etkileriyle huzurun için tavizkar ve uzlaşmacı tavırlara büründüğün vakit, içindeki yükselen Akrep de sana şu şekilde haykıracaktır: "Bırak kızım bu ayakları. Ne diye alttan alıyorsun, insan biraz gururlu olur ya! Gücün yetiyorsa çatışsana! Sen bu kadar aşşağılık bir insansın işte!" Sen tavizkar davranmaya devam ettiğin müddetçe yükselen Akrep senin içini alev alev yakacaktır.

Son olarak bir-iki şey daha ekleyeyim. Yükselen burç sadece sosyal ifademizle ilgili değildir. Mesela gene Akrep yükselen bir Boğa, tembellikten kıçının üstüne oturma eğilimlerinde bulunduğu vakit, yükselen Akrep gene onu dürtecek ve eyleme geçmesi konusunda onu şiddetle uyaracaktır. Eğer bu olmazsa karamsar bir ruh haliyle çökecektir.
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!

Kullanıcı avatarı
SScorpiOO
*Yılan*
*Yılan*
Mesajlar: 124
Yaş: 37
Kayıt: Prş 15 Mar, 19:54

Okunmamış mesaj gönderen SScorpiOO » Pzt 02 Nis, 19:14

sagol kardes faydalı bilgileri bizimle paylasmaya devam edersin ins;)


Kullanıcı avatarı
dark_venus
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 575
Yaş: 38
Kayıt: Cum 15 Ara, 22:41

Okunmamış mesaj gönderen dark_venus » Pzt 02 Nis, 20:14

Evet yükselenimin bana emrettiği şeyler var tespitlerinde de belirttiğin gibi."Bırak bu kontrolcü yapıyı içinden geldiği gibi ol sıcaklığını esirgeme,hayattan zevk almayı ve istediğine de bu zevki tattırmayı çok iyi bildiğin halde bu soğuk mesafeli tavırlar niye?Sen bu değilsin,bunu gösteremediğin için de hep huzursuzsun.Hani kendini rahat hissettiğinde sevecen,tatlı ışıl ışıl bir kız oluyorsun ya işte hep öyle ol."
Ben Teraziyi yansıttığım anlarla Başak olduğum anları çok keskin belirleyebiliyorum.Şu anda Başaksın şu anda Terazisin gibi..
Teraziye bıraktığımda kendimi Başak dırdır yapıyor =)
Ama artık onun sesini çok fazla duymamaya başladım.Prensip gerektirecek sorumluluk alacağım iş,eğitim hayatı vs gibi alanlarda Başak olmam gerektiğini artık çok iyi biliyorum.Bu da anlatıldığı gibi;karakterine ne zaman yansıttığına bağlı yükselen burcunu.Ama yükselenimi özgür bıraktığımda asıl ben oluyorum..
Bu kadar detaylı yazma sebebim konuyla ilgili örnek olmak..
Bu gel-git leri iyi biliyorum yükselenimle güneş burcum edi ile büdü gibi birbirini yiyip bitirse de hiç ayrılmayacak ikilim =)
Hangisini nerde kullanacağımı öğrenerek dengeyi buluyorum.
Bu konu için teşekkürler....
Bu bilgiyi aramakla bulamazsın.
Ama ne var ki bulanlar, yalnızca aramış olanlardır


Mucizeler olmaktadır.Doğaya aykırı olarak değil,bizim doğa hakkındaki bilgilerimize aykırı olarak...

Kullanıcı avatarı
daphne
Mesajlar: 65
Yaş: 51
Kayıt: Prş 03 Kas, 02:19

Okunmamış mesaj gönderen daphne » Pzr 15 Nis, 22:44

Sevgili dark esprili tespitini çok doğru buluyorum. Edi ile büdü gibi sürekli çatışıyor gerçekten bu güneşle yükselen:) Hatta Effendy'nin dediği gibi oturan boğayı da akrep dürtüyor kalk ve hayata karış diye. Özellikle yükselen akrep için söyleyebilirim ki ulaşmak istediği tek şey ''RUHSAL GÜÇ'' tür bu doğru. Diğer herşey ayrıntıdır, bu güce ulaşırsa herşeyin üstesinden geleceğini bilir.

Kullanıcı avatarı
No.SympaThy
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 1027
Yaş: 36
Kayıt: Prş 15 Mar, 02:04

Okunmamış mesaj gönderen No.SympaThy » Pzt 16 Nis, 21:40

Effendy benim Gunes'imin acisi 00 bu benim gunes burcumdan hic bir etki almadigim manasina mi geliyor?

Kullanıcı avatarı
No.SympaThy
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 1027
Yaş: 36
Kayıt: Prş 15 Mar, 02:04

Okunmamış mesaj gönderen No.SympaThy » Sal 17 Nis, 01:43

effendy dikkatini ceksin diye bir tane daha msg atiyorum madem online sin :)

Gunesimin acisi 00, ne manaya geldigi fikrindeki yorumlarin nelerdir?

Tesekkur ederim

Kullanıcı avatarı
EffEndY
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 947
Yaş: 40
Kayıt: Pzr 07 May, 21:44

Okunmamış mesaj gönderen EffEndY » Sal 17 Nis, 02:03

No.SympaThy yazdı:effendy dikkatini ceksin diye bir tane daha msg atiyorum madem online sin :)

Gunesimin acisi 00, ne manaya geldigi fikrindeki yorumlarin nelerdir?

Tesekkur ederim
Sevgili No.SympaThy, Güneşin burçla sıfır açı yapması, tam sınırda olması demektir. Ancak ben haritana kaba taslak baktım, burcun Akrep. Burcun neresinde olduğu önemli değil; içinde mi değil mi, mühim olan o. Sana verdiğim şu linkteki www.astrolojidergisi.com Astrolojiye Giriş>Evler>6. Ev kısmını iyice okur musun canım? Artık orada da kendini bulamazsan, son çare Terazi burcuna odaklan. O da yetmezse seninle özel olarak ilgileneceğim. Başka türlü senin bu arayışına çözüm bulamayacağız sanırım. Ayrıca Ay Burcun da Akrep. Kendinde nasıl Akreplik bulamıyorsun, onu da anlamış değilim. Ya Akrepliği iyi bilmiyorsun, ya da çocukluğuna inemiyorsun. Biraz bilinçaltına inmeye çalış, rüyalarını falan düşün. Tüm bunların ertesinde bana bir malumat verirsen sevinirim.
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!

Kullanıcı avatarı
No.SympaThy
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 1027
Yaş: 36
Kayıt: Prş 15 Mar, 02:04

Okunmamış mesaj gönderen No.SympaThy » Sal 17 Nis, 12:43

6.evimde Basak var. Ayrica benim 6. evimde bir cok gezegen de mevcut: Gunes, Merkur, Mars, Pluto.

astrolojidergisi.com dan Acisiz Gunesin ne anlama geldigini de okudum. Dis dunyayla iliski kuramama, ve issiz adada kalmis kisi benzetmesi yapmis. Egonun da hic bir etki altinda kalmadigini vurgulamis. Fakat bunun gunes burcuyla nasil bir baglanti yaptigini anlamadim.

Ay burcumda akrep fakat yazinda belirttigin gibi ay burcu cok onemli degilmis. Gunes burcunun da onemli olmadigini soylemissin. Yani sadece YUKSELEN burca mi odaklanmamiz lazim. Fakat ben sadece bir BOGA olduguma inanmiyorum. Teraziyle de alakam yok. Akrep burcunun da cogu ozelligini tasimiyorum.

Bundan evlerin onemli oldugu sonucunu cikarabilir miyiz? Cogu evimde hic bir gezegen yok. Yogunluk 6, 7, 8, ve 12. evlerde. Ayrica AY DUGUMU nun onemi nedir?

Tavsiyelerin icin Tesekkur ederim Effendy. Son bir soru: neden 6. evi bu kadar vurguladin? 6.evi okudum ve bence ben tamamen 6.ev etkisinde bile olabilirim diye dusundum.

Kullanıcı avatarı
SİYAH_AKREP
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 500
Yaş: 40
Kayıt: Cmt 25 Kas, 14:46

Okunmamış mesaj gönderen SİYAH_AKREP » Çrş 18 Nis, 13:00

sevgili efendy astrolojiye yeni bakış açımı seninle kazandım desem ne hissedersin? Sen gerçekten portal için çok faydalı bir arkadaşımızsın. En çok ne olursa olsun senin gerçeklerden bahsetmen beni çok memnun ediyor. Gerçeklerle yüzleşmek diyorsunya ben buluğ çağından sonra kendimi buna hep hazır hissettim. Güneş burcum terazi ve yükselenim senin incelediğine göre boğa..Acaba boğa teraziye nasıl haykırır? Ve yükselen burcum olan boğa' yı nasıl bilinç üstüne çıkarıp oradaki taşları ayıklayabilirm? Yardımcı olursan çok sevinirim. Verdiğin değerli bilgiler için de çok teşekkür ederim. İyiki varsın.Sevgiler....
"Metafizik açıdan dış dünyanla iç dünyan uyum içinde olduğu zaman, evren de rüzgarını senin kanatlarının altına üfler, sana yeni yeni hazineler yollar."

Kullanıcı avatarı
EffEndY
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 947
Yaş: 40
Kayıt: Pzr 07 May, 21:44

Okunmamış mesaj gönderen EffEndY » Çrş 18 Nis, 16:48

daphne yazdı:Özellikle yükselen akrep için söyleyebilirim ki ulaşmak istediği tek şey ''RUHSAL GÜÇ'' tür bu doğru. Diğer herşey ayrıntıdır, bu güce ulaşırsa herşeyin üstesinden geleceğini bilir.
Başka söze ne hacet!
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!

Kullanıcı avatarı
EffEndY
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 947
Yaş: 40
Kayıt: Pzr 07 May, 21:44

Okunmamış mesaj gönderen EffEndY » Çrş 18 Nis, 17:14

Sevgili No.SympaThy, teker teker yanıtlıyorum.
astrolojidergisi.com dan Acisiz Gunesin ne anlama geldigini de okudum. Dis dunyayla iliski kuramama, ve issiz adada kalmis kisi benzetmesi yapmis. Egonun da hic bir etki altinda kalmadigini vurgulamis. Fakat bunun gunes burcuyla nasil bir baglanti yaptigini anlamadim.
Yok, burada bahsedilen açısız olma durumu Güneş'in hiçbir gezegenle açı yapmaması demek; senin sorduğunla alakası yok. Senin bahsettiğin Güneş'in burca sıfır açı yapması, ikisi farklı şeyler.
Ay burcumda akrep fakat yazinda belirttigin gibi ay burcu cok onemli degilmis. Gunes burcunun da onemli olmadigini soylemissin. Yani sadece YUKSELEN burca mi odaklanmamiz lazim.
Ben bunlara önemsizdir demedim. Sadece kişiliğinizde sorun yaratıyorsa yok etme gücünüz vardır dedim. Yöneten el yükselen burç olmalıdır. Aksi halde iç çatışmalar vuku bulur.
Son bir soru: neden 6. evi bu kadar vurguladin? 6.evi okudum ve bence ben tamamen 6.ev etkisinde bile olabilirim diye dusundum.
Bunun cevabını kendin vermişsin zaten: Tam dört gezegen bu evde buluşmuş ve aralarında sıkı açılar var.
Bundan evlerin onemli oldugu sonucunu cikarabilir miyiz? Cogu evimde hic bir gezegen yok. Yogunluk 6, 7, 8, ve 12. evlerde.
Evet, evler önemlidir. Özellikle de bir evinizde birden fazla gezegen bulunuyorsa, kendinizi tanımak için bu evleri araştırmakta fayda vardır. Kaldı ki astrolojide etkileri sert olarak nitelendirilen dört gezegen vardır: Güneş, Pluto, Mars, Saturn. Düşün ki bunların üçü senin 6. evinde buluşmuş. Artık ne kadar 6. ev etkisinde bulunduğunu sen hayal et.
Fakat ben sadece bir BOGA olduguma inanmiyorum. Teraziyle de alakam yok. Akrep burcunun da cogu ozelligini tasimiyorum.
İşte senin için kritik cevap geliyor. 6. Evindeki bu derece yoğun vurgu, sana kısmen güçlü Başak etkileri katıyor. Bir de Başak burcuna eğil bakalım; kendinden neler bulacaksın(6. Ev Başak burcunun evidir)? Bununla birlikte "Ben neden Akrep değilim?" diye soruyorsun. Güneş'in 6. Evde bulunmasını ve de Yükselen burcunun Güneş burcunun zıttı olduğunu da hesaba katarak, Yükselen burcunun Başak burcuyla aynı elementten olması(toprak) hasebiyle birçok ortak noktası bulunması, yükselen burcunun yönetme arzularına Başak'ın çok iyi cevap vermesi sendeki Güneş'i(Akrep'i) söndürmüş. Dolayısıyla sende Akrep burcu etkileri çok sınırlı kalmış.
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!

Kullanıcı avatarı
No.SympaThy
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 1027
Yaş: 36
Kayıt: Prş 15 Mar, 02:04

Okunmamış mesaj gönderen No.SympaThy » Çrş 18 Nis, 17:16

effendy sana cok tesekkur ediyorum, ellerin dert gormesin; beynin de :)

Kaderde Basak olmak da varmis :(


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Doğum Haritası” sayfasına dön