Güneş Yengeç Burcunda ve Hayatımıza Etkileri

Güneş Yengeç Burcunda ve Hayatımıza Etkileri

Burçların Aylık Yorumları ve Öngörüleri
Kullanıcı avatarı
Akrep
Astroloji Editörü
Astroloji Editörü
Mesajlar: 2306
Yaş: 28
Kayıt: Cum 03 Mar, 20:03

Güneş Yengeç Burcunda ve Hayatımıza Etkileri

Okunmamış mesaj gönderen Akrep » Pzt 21 Haz, 16:27

Resim

Güneş Yengeç Burcunda ve Hayatımıza Etkileri

Güneş, 21 Haziran’da Yengeç burcuna geçiyor ve 22 Temmuz 2021’e kadar burada ilerleyecek. Yengeç, yaz mevsimini başlatan ‘öncü’ nitelikte bir su burcu.

Yaz gündönümü ile birlikte, Kuzey yarımkürede Güneş’in ışığı doruğa ulaşıyor ve en uzun günü yaşıyoruz. Buradan sonra, günler yeniden kısalmaya ve geceler uzamaya başlıyor.

Mezopotamyalı astrologlar, bu noktaya, ruhların yeryüzüne düşüp bedenlendiği yer olan, ‘Güneş’in Kuzey Kapısı’ demişler. Bu kapıyı, tüm yaşamı doğuran toprak ananın göksel rahmi olarak hayal etmişler. Buna benzer olarak, Yengeç burcu da, doğuran, besleyen, şefkatle koruyan ve kollayan ‘anne’ arketipini temsil eder.

Dişil bir su burcu olması bakımından Yengeç, alıcı ve pasiftir; olaylara etki etmekten çok yanıt verir.

[+] Duygusallık,
[+] duyarlılık,
[+] şefkat,
[+] güçlü hafıza,
[+] hayal gücü,
[+] bakma, büyütme ve kollama isteği,
[+] aileye, eve, köklere ve vatana bağlı olmak ve anaçlık Yengeç’in kaynaklarıdır.

Öncü nitelik, başlatır ve mücadelecidir; Yengeç ise, sevdiği ve ailesi gibi gördüğü herkesi korumak için mücadele edebilir.

Yengeç, bir yönüyle anne iken, diğer yönüyle bebektir. Besleme ve büyütme kapasitesini başkalarına yansıttığında ‘anne’; kendisi bakıma muhtaç, mızmız ve sürekli ihtiyaçlı birisi gibi davrandığında ise ‘bebektir’.

Anne ve Süper Anne Rolü

Yengeç burcu, duygusal güvenlik ihtiyacını sağlamak için başkalarına bağımlı davrandığında gölgeleri ortaya çıkar. Bu bağımlılık durumu bahsettiğim gibi, iki şekilde görülür. Kendi duygusal ihtiyaçlarının, hassasiyetinin farkına varmadan, kendisine ‘annelik’ etmeden ve şefkat göstermeden sürekli başkalarının ihtiyaçlarını karşıladığında ‘Süper Anne’ye’ dönüşür. Bu durumda aslında kendisi de henüz büyümemiş çocuktur ve etrafında kendisine bağımlı kıldığı insanlardan bir güvenlik duvarı, yani kabuk oluşturur.

İnsanların gitmesine, büyümesine ve bireyliklerini kazanmalarına izin vermez (Büyütmeyen Anne). Büyüme ve gelişme süreci, onun güvenlik çeperinin bozulmasına ve dolayısıyla korkuya yol açar. İçinin rahat etmesi için büyütmesi gereken insanları sürekli yanında tutmaya çalışır.


Yaşamın içerisinde gerçeklerle yüzleşerek büyümelerine izin vermez. Bu durumda büyümesi gereken bireyler asla gelişemez ve her zaman annelerine bağımlı kalırlar. Yaşamda gerçeklerle yüzyüze geldiklerinde bocalama yaşarlar.

Bebek gibi davrandığı durumda ise, aile, ev veya ailesi gibi hissettiği insanlar gibi, kendisini rahat ve güvende hissettiği yapılara hapseder; yaşamda onu geliştirecek ve büyütecek her değişim fırsatını tehdit olarak görür. Yengeç, çocukluk/geçmiş koşullanmaların, bilinçdışı duyguların etkisinde ve etrafındakilerin duygularını sünger gibi emen oldukça hassas bir yapıdadır.


Küçük nüansları, söylenmeyenleri ve kimsenin göremediklerini çok kolay hisseder. Bir yönüyle herkesi anlayan ve şefkat gösteren bu yapı, diğer yandan onu, en ufak bir rüzgardan kolayca etkilenen, küçük şeyleri bile tehdit olarak algılayan, kapris yapan, küsen ve mızmızlık eden oldukça sübjektif bir yapıya büründürür.

Ruh Halindeki Dalgalanmalar

Bilinçdışı, yani nereden geldiğini bilmediği duyguların etkisiyle ruh hali sürekli dalgalanır. Bu yüzden Yengeç, kendi çocukluk koşullanmalarını, duygularını, duygusal ihtiyaçlarını ve onu duygusal olarak tetikleyen şeyleri çok iyi anlaması gereken bir burçtur. Kendi kendinin ‘ebeveyni’ olarak, ‘içindeki çocuğa’, neye ihtiyacı olduğunu sorması ve onun ihtiyaçlarını karşılayıp büyütmesi gerekir.

Yengeç, bu sürecin sonunda, içsel olarak sağlam bir güvenlik duygusu geliştirir. Bu zeminin üzerinden, şefkat, besleme, büyütme ve koruma gibi içsel kaynaklarını, ‘bağımlı’ olmadan ve bağımlı kılmadan, başkaları için seferber edebilir.

Açılar ve Etkileri

Güneş Yengeç’teki transiti boyunca, önce 23 Haziran’da Balık’ta gerileyen Jüpiter ile üçgen açı yapacak. Bu açı 24 Haziran’da gerçekleşecek Oğlak’taki Dolunay’da da etkili. Su burçları arasındaki bu açı, özel ve duygusal dünyamızı geliştirme, zenginleştirme veya iyileştirme eğiliminde olacağımızı gösteriyor.

Özellikle ev hayatımız, ebeveynlerimiz, aile ve yakınlarımızla olan ilişkiler önem kazanabilir.


5 Temmuz’da Boğa’daki Uranüs ile altmışlık yaptıktan sonra, 10 Temmuz’da Yengeç’te bir Yeniay gerçekleşecek. Önümüzde ay süresince - Dolunay ve Yeniay dönemlerinde olmak üzere - Güneş’in, Balık’taki Jüpiter/Neptün (üçgen) ve Uranüs (altmışlık) ile ‘uyumlu’ açıları olacak.

Şefkat, merhamet, affedicilik, yüce gönüllülük, yardımseverlik, cömertlik, insancıllık, iyimserlik gibi temaların yanı sıra, yaşama/insanlara güvenmek, kendini güvende/şanslı hissetmek, bireyliği/özgürlüğü/değişimi ‘olumlu’ anlamda destekleyen fırsatlar ve gelişmeler söz konusu. Bu açılar, ayrıca iyileştirmek istediğimiz şeylere şefkat, merhamet ve hoşgörü ile yaklaşmamız gerektiğine işaret ediyor.

Özellikle 11 Temmuz’da Merkür Yengeç burcuna girdikten sonra, geçmiş mevzuları daha çok irdelemek veya hafızamızı tazelemek isteyebiliriz.


Ayrıca bu süreçte, (24 Temmuz’da Oğlak’taki Dolunay ve 10 Temmuz’da Yengeç’teki Yeniay civarı olmak üzere), Aslan’daki Mars ve Kova’daki Satürn, Boğa’daki Uranüs’e kare açı yaparak, sabit bir t-kare oluşturacak. (13 Temmuz’da buna Venüs de katılıyor). Uranüs ise fokal gezegen. Sabit t-kare, birçok şeyi aynı tutma ve inat etme eğilimindeki bir enerjiyi gösteriyor fakat Uranüs, özellikle boyun eğme-isyan etme, durağanlık/rahatlık-değişim arasında gidip geldiğimiz alanları hedef alabilir.

Su burcundaki (Yengeç-Balık) gezegenler, bu deneyim sürecinin duygusal yoğunluğunun da fazla olacağına işaret ediyor. İçsel anlamda veya kendi dünyamızda bir şeyleri düzeltmeden, dışarıda yapacaklarımızın etkisi çok güçlü olmayabilir veya hedefleri tam anlamıyla tutturmakta zorlanabiliriz. Güneş, Yengeç burcundan çıkmadan, Oğlak’ta gerileyen Pluto ile karşıtlık yapacak.

Duygusal/kişisel kontrolümüzü ve gücümüzü en fazla dayatmak istediğimiz alanlarda, irademizin dışında gelişen olaylar söz konusu olabilir. Kolektif gezegenlerin bu vurgusu, genel anlamda kontrol dışı gelişmeleri gösterdiği için, doğrudan, dayatmacı ve baskıcı bir yaklaşımdan ziyade, kabullenen, ‘bekleyen’ ve bu arada destekleyen/yardımlaşan bir yaklaşımda olmak oldukça önemli…


Astroloji Dergisi - Gözde Kara

Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan


-Ya Hep Ya Hiç-

"Yayınlanan bazı yazıların kaynakları belirsiz, kaynak bilgisi olanlar lütfen iletin ekleyelim"


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Aylık ve Yıllık Burç Yorumları” sayfasına dön