Akrep Burcunda Dolunay

Akrep Burcunda Dolunay

Burçların Aylık Yorumları ve Öngörüleri
Kullanıcı avatarı
Akrep
Astroloji Editörü
Astroloji Editörü
Mesajlar: 2306
Yaş: 28
Kayıt: Cum 03 Mar, 20:03

Akrep Burcunda Dolunay

Okunmamış mesaj gönderen Akrep » Pzt 26 Nis, 18:27

Resim

Akrep Burcunda Dolunay

27 Nisan 2021’de saat 06:32’de 7 derece Akrep’te bir Dolunay meydana geliyor. Bu Dolunay, 12 Nisan 2021’de Koç’taki Yeniay’da başlatılan şeylerin sonuçlarına ışık tutuyor.

Boğa-Akrep aksı, yaşam-ölüm (kayıp) ve yapıcılık–yıkıcılık gibi temaları gündeme getiriyor. Maddi/manevi değerlerimiz üzerinden yaşayabileceğimiz bu deneyimler, Akrep’in temasına uygun olarak yoğun ve dönüştürücü olabilir.

* Kaybettiğini kabullenmek,
* yaşamda miadını doldurmuş ve artık bize zararlı hale gelmiş olan şeyleri bırakmak,
* kayıpların yasını tutarak ruhsal anlamda güçlenmek,
* kendi gücünü başkalarıyla ya da ‘Büyük Güç ile’ birleştirmek,

aslında yaşama/Tanrı’ya teslim olmak Akrep’in olumlu özellikleri.

Olumsuz anlamda ise,

bırakamamak’, teslim olamamak, sürekli kontrol etme çabasından kaynaklanan bir ‘güç savaşı’ var.

Bu savaş tabiki, yaşamın doğal döngülerine (Ölüm-Yaşam) karşı verilen bir savaş olduğundan kaybedilmesi garanti bir savaş. Dolunay’ın ışık tutacağı bu temaların karşımıza çıkış şekli içsel/dışsal krizler şeklinde.

Bu krizlerin kaynağı, kendini/o durumu bir türlü kabullenememek, gücü elde tutarak kazanmaya çalışmak, karşıdakini/durumu sürekli stratejiyle/taktikle manipüle etmek, konuşulması gereken, aslında o konuyu/kişileri tamamen dönüştürecek/iyileştirecek önemli şeylerin saklanması, gerçekleri saklamak (sırlar) ve aslında o durumun ‘sonlanmaması’ için büyük miktarda enerji harcamak.

Bu durumda enerjinin kullanımı, kişiyi güçlendirecek ya da yaşamına değer katacak şekilde değil; ‘boşa’ harcanmış oluyor.

Akrep Dolunay’ının konusu da, aslında ‘çöpe’ atılması gerekenlerin su yüzüne çıkması ya da iyileştirilmesi gereken şeylere gerekli müdahalelerin yapılması ve onların konuşulması.


Bunun anlamını, gizli kalmış şeylerin açığa çıkması şeklinde değerlendirilebileceğimiz gibi, diğer yandan problemlerin özüne inmek, bir çok konuyu derinlemesine anlamak da kolaylaşabilir veya kendimizi başkalarının krizlerine/problemlerine eşlik ederken bulabiliriz.

Bu Dolunay’da Boğa’daki Güneş Uranüs ile dar bir orbla kavuşuyor, ama hemen yanlarında ise Merkür ve Venüs var. Güneş’in düzenleyicisi Venüs, Merkür ile kavuşumunu bir gün öncesinden kesinleştiriyor. Boğa’daki bu kavuşum, Akrep’teki Ay ile birlikte Kova’daki Satürn’e kare açı yaparak Sabit bir t-kare oluşturuyor, Satürn ise fokal gezegen.

Sabit t-kare, kararlılık, değişmezlik ve inatçılık gibi özelliklere sahip. Uranüs’ün ve Satürn’ün etkisini düşünürsek (Bunların arasındaki kare açı etkisini sürdüyor) bunu, öngörülemez ve sürekli değişen bir atmosferde kendimize maddi/manevi güvenli bir yapı inşa etmeye çalışırken, bu yapının dışarıdan gelen etkilerle sürekli sarsılması şeklinde değerlendirebiliriz.

Gidişatta/planlarda değişimlere neden olan ani ve ‘kontroldışı’ olaylar, hem kapana kısılmışlık duygusuna, karamsarlığa, endişeye ve korkuya neden oluyor hem de eski alışkanlıklarımızı/yöntemlerimizi bırakarak daha ‘işe yarar’ ve farklı alternatifler bulmaya zorluyor.

Değer sistemlerimizi ve değer yargılarımızı kökten değiştiren deneyimlerin amacı, bizi gerçek doğamıza uygun seçimler yapmaya, maddi/manevi yatırımlarımızı gerçekten bizim için değerli olan şeylere yapmaya ve fazladan üzerimize giydirilmiş/bize ait olmayan unsurları (sorumluluklar/görevler vs) atmaya, yani ‘sadeleşmeye‘ yöneltmek.

Satürn’ün ‘daraltan’ enerjisinin yaşamdaki tezahürleri, kısıtlayan/baskılayan koşullar, insanlar, korkular, yetersizlik/kıtlık duygusu şeklinde. Bu kısıtlanma enerjisiyle de, bir çok anlamda bizim için önemli konuları sorgulamak ve yeni/farklı seçimler yapmak durumunda kalabiliriz. Ayrıca Satürn’ün İkizler’deki Kuzey Ay düğümüne üçgen, Yay’daki Güney ay düğümüne altmışlık açı yaptığını düşünürsek, objektif ve gerçekçi davrandığımız sürece zorlu durumları iyi bir şekilde idare etmemiz mümkün olabilir.

Akrep’teki Ay’ın geleneksel düzenleyicisi Mars Yengeç’te ‘düşük’ konumda ve güçsüz. Mars, Kova’daki Jüpiter ile üçgen açısını sürdürse de, ‘burçdışı’ ve dolayısıyla etkisi fazla değil. Ay’ın diğer yöneticisi (modern) Pluto ise, Dolunay ile aynı gün gerilemek üzere duracak ve 29 Nisan’a kadar durağan.

Güçlü bir iradeyle harekete geçmek, hedefleri doğrudan tutturmak, mücadele etmek veya belayı def etmek ile ilgili zorluk yaşamak söz konusu olabilir. Duygusal tepkilerle ‘yanlış’ mücadeleler verebilir ya da aşırı derecede geri çekilerek o durumun gerektirdiği hamleleri yapamayabiliriz.

Durağan Pluto’nun enerjisi çok güçlü olduğundan, gezegenin, güç/kontrol/kriz saplantısı, obsesyon, manipülasyon, kin, intikam, kıskançlık ve zorlayıcılık gibi özellikleri de vurgulanacak. Ayrıca durağan Pluto, olayların gidişatını tamamen değiştiren bazı problemleri gündeme getirebileceği gibi, dayanıklılığı ve kararlılığı arttırarak, krizleri herkesin yararına olacak, en etkin şekilde yönetme gücünü de verebilir.

Pluto geri hareketine denk gelen bu Dolunay, yüzleşerek çözmemiz ve iyileştirmemiz gereken bir çok konuyu gündeme getirebilir. Satürn etkisiyle birlikte, gücümüzü/sınırlarımızı aşırı zorladığımız yerlerde ‘gerçekçilik’ kazanmak ve karmaşık durumlarda ise ‘asıl gerçeğe’ ulaşmak söz konusu.

Boğa’daki Güneş, Koç takımyıldızındaki Hamal sabit yıldızıyla ve Cassiopeia (Kraliçe) takımyıldızındaki Schedir sabit yıldızıyla kavuşumda; bunlar, şiddet, zalimlik, kayıp, gözden düşmek, kötü arkadaşlar ve aşırılık ile ilişkilendirilen hayırsız sabit yıldızlar. Ayrıca

Ay’ın Akrep’te ‘”Yanık Yol’da’” olduğunu da eklemek gerekir.


Ay’ın Yanık Yol’da olması ise, uğursuz, yakıcı ve öngörülemez olaylara işaret ediyor. Ay buradayken, korkuya ve endişeye neden olan zorluklar söz konusu olabiliyor. Akrep’teki Ay’ın Sabian sembolü cümlesi ise şu şekilde: “Bir gölün üzerinde gümüş gibi parlayan Ay.” Bu sembol, iyi ya da kötü şeylerin ‘yansımasıyla’ ilgilidir.

Göl, Ay’ı yansıtan bir aynadır. Bir durumda, duyguların veya gerçeklerin olduğu gibi yansıtılmaması problem yaratıyor olabilir. Gizemler, sırlar ve illüzyonlar vardır ve bunların size gösterilme şekli, ‘kırık’ bir aynadan yansıyanlar gibi dağınık ve kafa karıştırıcı olabilir.

Sembol, size ayna tutanlara ve niyetlerine dikkat etmeniz gerektiğini söyler. Fikirlerine ve hislerine aşırı derecede güvendiğiniz insanlar, sizi yanıltıyor olabilir. ‘Gümüş Ay’, duygu dünyanızda veya dış dünyada bir şeylerin açığa çıkabileceğinden bahseder. Bu bastırılan/gizlenen şeylerin açığa çıkması, sizi ve etrafınızdakileri rahatlatan ve iyileştiren bir etkiye sahip olabilir.

Sembol, bir konuda size söylenenlerin/gösterilenlerin gerçekliğinden şüphe ediyorsanız, hislerinize güvenmeniz gerektiğini söyler. Bu durumda odaklanmanız gereken ‘gölün yüzeyi’ değil, Ay’ın, yani hislerinizin ve sezgilerinizin ta kendisidir. Aklınızın çözemediği bir durumda, sezgileriniz ve hatta rüyalarınız sizi bir şeyler söylemeye çalışıyor olabilir...


Astroloji Dergisi/Gözde Kara

Kaynak:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan
*constellationsofwords.com
*sabiansymbols.com


-Ya Hep Ya Hiç-

"Yayınlanan bazı yazıların kaynakları belirsiz, kaynak bilgisi olanlar lütfen iletin ekleyelim"


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Aylık ve Yıllık Burç Yorumları” sayfasına dön