Güneş Satürn Kavuşumu ve Etkileri
24-26-29 Ocak 2021
Yaklaşık bir ay önce 21 Aralık 2020’de her 20 yılda bir kavuşan Satürn ve Jüpiter bilinenden özgürleşmeyi simgeleyen Kova burcunda kavuşarak 200 yıl sürecek hava elementi döngüsünü başlatmışlardı. O tarihte Güneş, belirlediğimiz hedeflere, engelleri aşarak disiplinle ilerlemeyi ifade eden Oğlak burcundaydı. Bugün ise özümüzdeki ışığı gösteren Güneş, Kova burcunun 4 derecesinde Satürn’le kavuşuyor.
Jüpiter Satürn kavuşumunun gerçekleştiği anın astrolojik haritasında Pallas asteroidi tam bu derecede bulunuyordu. Kova’daki Pallas geleceği kavrayan bir algıyı temsil ettiği için bir uyanış ve farkındalık kazanma durumunu müjdeliyordu. Aynı zamanda Pallas’ın sembolize ettiği şifa enerjisinin, Kova burcunun her türlü frekans ve titreşimi gösteren simgesiyle bütünleşerek ortaya çıkacağını haber veriyordu.
İşaret ettiği bir diğer konu da politik alanda insani amaçları savunan ve destekleyen, halk protestoları düzenleyen bir siyasi devrimci sembolizmiyle, gelecek nesillere yarar sağlayacak formlar yaratmanın bilgeliğiydi. Bugün Güneş ve Satürn kavuşumu aynı derecede kesinleşeceği için önümüzdeki günlerde küresel ve siyasi alanda farkında olmadığımız birtakım olayların gün yüzüne çıkışına şahit olabiliriz. Bu gelişmeler beraberinde halk isyanları ve kitlesel protestoları da getirebilir. Ayrıca ilaç, aşı veya şifa verecek tekniklerle ilgili birtakım gelişmeler de gündeme taşınabilir.
Diğer taraftan Güneş ve Satürn’ün kavuşumu, kişisel hayatlarımızda, koyduğumuz hedefleri ne kadar gerçekleştirebildiğimizle yüzleşmenin zamanının geldiğinin de bir işareti. Astrolojide Güneş kişiliğimizi, bilinci, aklı, iradeyi, faaliyeti, yaşamsal enerjimizi, dinamik gücü, bireysel yaratıcılığı, farkındalığımızı ve cesaretimizi temsil eder. Hajo Banzhaf-Anna Haebler’e göre bu temalar, kısıtlayıp, disipline ederek yapılandıran Satürn sembolizmiyle birleştiğinde; kişiliğin yavaş fakat kararlı gelişimi ve genişlemeye konan sınırlar anlamına gelir.
Açının etkin olduğu yaklaşık bir hafta süresince aceleci ve yarım yamalak sıçramalar yerine yavaş ama kalıcı büyümeyi sağlayacak yollardan ilerlemeyi tercih edebiliriz. İhtiyaç duyduğumuz yapı ve düzeni inşa etmeye başlayabiliriz. Gerçekleri olduğu gibi görebilir ve net sınırlar koymaya meyilli olabiliriz.
Açının etkisi her ne kadar bir hafta civarında olsa da Güneş ve Satürn yılda bir kez kavuşurlar. Bu nedenle bu kavuşum döneminde, yıl boyunca kişiliğimizdeki gelişim, irademizi ne kadar ve ne şekilde kullanabildiğimiz, gereken yerlerde gerektiği kadar cesur davranıp davranmadığımız, otoriteyle olan ilişkimiz ve kavuşum Kova burcunda meydana geleceği için istediğimiz kadar özgür ve bağımsız olup olamadığımız, farklılığımızı yeterince ortaya koyup koyamadığımız ve toplumla olan münasebetlerimizi sorgulayabiliriz.
Bu sorgulama sonucunda kendimizi tatmin edecek cevaplar alamıyorsak özgüvenimiz azalır, otoriteyle sorunlar yaşarız, başarısızlık korkumuz nedeniyle kendimizi kanıtlamak zorunda imişiz gibi hissederiz veya değişimden korktuğumuz için kendimizi olduğu gibi gösteremeyip, kendi kendimize olan inancımızı kaybederiz. Diğer taraftan aldığımız cevaplardan mutluysak kendimizi adadığımız görevler ve çok sıkı çalışmanın bir ödülü olarak sorumluluk gerektiren pozisyonlara yükseltilme fırsatlarıyla karşılaşabiliriz.
Ayrıca hem Güneş hem Satürn otorite figürleri dediğimiz idareciler, patronlar ve babaları gösterdiği için aralarındaki kavuşumun etkin olduğu süreçte bu tarz baskın figürlerle çatışmalar yaşamamız da olasıdır. Veya otorite kaynaklı gecikme, planların ertelenmesi veya yasaklar gündeme gelebilir.
Güneş ve Satürn kavuşumu etkisini sürdürürken Güneş 26 Ocak’ta Uranüs’le kare açısını kesinleştirecek. Ve tam kimliğimizi, cesaretimizi, irademizi, otoriteyi, özgürlüğümüzü, özgünlüğümüzü sorguladığımız ve gerçeklerle yüzleştiğimiz bir zaman diliminde daha isyankar, eksantrik bir atmosfere adım atacağız. Mars’ın Uranüs’e olan yakınlığı ve Jüpiter’le arasındaki sert kare açının da etkileriyle daha agresif ve ne yapacağı kestirilemeyen bir halde olacağız.
Hissettiğimiz özgüven eksikliği, irademizin kısıtlanma durumu ve otoriteyle yaşadığımız sorunlar Uranüs’ün özgürlükçü ve isyânkar etkisiyle patlama noktasına ulaşacak. Bu etkiler altında sorun yaşadığımız alan her neresiyse orada kopma ve bitişler yaşama ihtimalimiz artacak. İşten istifalar, boşanmalar, aile içinde veya arkadaşlıklarda dağılmalar deneyimlenecek. Boğa ve Kova burçları arasında meydana gelen kare açının etkileri Sue Tompkins’e göre muhafazakarlık, gelenekler, bağlılık ve fiziksel olarak güvenli bir ortam inşa etmek ile gelenek dışı, bilinenden özgürleşmek istemek ve idealizm arasında meydana gelen çatışmadır. Bu çatışmanın kişisel hayatlarımızda sarsıcı sonuçlarıyla karşı karşıya geleceğiz.
Ayrıca, Boğa burcu finansal piyasalar, bankacılık ve maddi dünyayla ilişkilendirdiğimiz bir burç. Kova ise bildiğimiz yöntemlerden farklı olan yolların, yeniliklerin, teknoloji, dijitalizm ve modernitenin sembolü olan bir burç. Kova burcundaki Güneş, Boğa burcundaki Uranüs’le kare açıyla temas kurduğunda ve 28 Ocak günü gerçekleşecek Aslan burcundaki dolunayın etkilerinin de devreye gireceğini düşündüğümüzde hükümetlerin ve bankacılık sistemlerinin içinde bulunduğu dar boğazın etkilerinin açığa çıkacağına, ciddi ekonomik krizlerin gündeme geleceğine işaret ettiğini söyleyebiliriz. Güven duyulan yapıların sarsılmasının bir neticesi olarak kitlesel ayaklanmalar ve isyanlar da kaçınılmaz bir hal alabilir.
Diğer taraftan toprak elementine mensup Boğa burcu yeryüzünü de temsil ettiği için doğal afetlere, yangın ve patlama riskine ve iklimsel anormalliklere açık bir zaman diliminde olduğumuzu bilerek dikkatli olmakta fayda var.
Bahsettiğimiz bu sarsıcı döneme 29 Ocak günü Güneş’in Jüpiter’le kavuşumunun etkileri de ekleniyor. Olumlu yönüyle artık daha iyimser, öğrenmeye açık olacağımız, büyüme fırsatları yakalayabileceğimiz ve umut ve inancımızın artacağı bir etki bu. Olumsuz olarak yapabileceğimizden fazlasını vaat etmeye müsait olmamız, disiplini yitirmemiz ve kendini beğenmiş bir tavra bürünmemiz mümkün.
Jüpiter Kova burcundayken tarafsızlığa, insanların eşitliğine, özgürlüğüne, ömrünü doldurmuş düşüncelerin ve kuralların yıkılıp yerine daha insancıl bir yapının gelmesi gerektiğine inanırız. Güneş Satürn kavuşumuyla kendimizle, bulunduğumuz konumla, özgürlük ihtiyacımızla ve farklı olduğumuz taraflarımızla yüzleşeceğiz ve Güneş Uranüs karesinin getireceği olası kaos, ayrılık, isyan ve bitişleri deneyimledikten sonra gelecek Güneş Jüpiter kavuşumuna hem kişisel hayatlarımızda hem de daha makro açıdan verebileceğimiz en sağlıklı cevap önümüzdeki seçeneklere bakıp seçebilme ve karar verebilme özgürlüğümüzü kullanmaktır.
Fakat burada önemli olan bir husus, özgürlük anlayışını tek taraflı algılamaktan, isyan ve anarşiye döndürmekten uzak durarak bir yandan kendi farklılıklarımızı ifade edebilmek diğer taraftan başkalarının özgünlüğüne saygı göstererek büyümeyi ve zenginleşmeyi başarabilmemizdir. Kaynaklarımızı sorgulayıp, sahip olduğumuz yetenek ve değerleri fark ettikten sonra artık onları genişletmek ve çeşitli düzeylerde deneyim çeşitliliğimizi geliştirmeye uygun bir zamana geçiyoruz. Yeni yaşam tarzlarını, finansal olanakları, düşünceleri, idealleri ve iletişim kurma yollarını denemeye açık kısa bir süreçte fırsatlarla karşılaşabiliriz.
İnancı, idealleri, felsefeyi, erdem ve ahlakı sembolize eden Jüpiter Kova burcunda; özü, bilinci, farkındalığı ve gelişmeyi simgeleyen Güneş’le kavuştuğunda yeni ve farklı dini veya felsefi söylemler de duymaya başlayabiliriz. Hepimizin en yüksek hayrına olmasını dilerim.
Astroloji Dergisi / Yazan: Işık Canan Kaya
Kaynakça:
Astroloji Dersleri, Barış İlhan
Astrolojide Açılar, Sue Tompkins
Astrolojinin Anahtar Sözcükleri, Hajo Banzhaf-Anna Haebler
Astroloji, Karma ve Dönüşüm, Stephen Arroyo