Balık Burcunda Dolunay Hayatımızı Nasıl Etkiler?
2 Eylül 2020’de saat 08:22’de 10 derece Balık’ta bir Dolunay gerçekleşiyor. Bu Dolunay, 19 Ağustos 2020’de Aslan’da meydana gelen Yeniay’da attığımız tohumların ve yaptığımız yeni başlangıçların nasıl geliştiğine ışık tutuyor. Değişken bir su burcunda gerçekleşen bu Dolunay’da, yaşamımızda beliren konulara, daha esnek, derinden ve sezgisel bir kavrayışla bakarak yaşamın bizi nereye götürmek istediğini anlama ve gerekirse niyetlerimize uygun olarak yeni düzenlemeler yapma fırsatı bulabiliriz. Yaşamın getirdiklerine karşı “kabullenicilik” geliştirmek, bilinçli aklımızdan ziyade sezgilerimizi dinlemek, akıntıya karşı inatla kürek çekmektense yaşamın akışıyla hareket etmek ve “günün” ya da “anın” gerekliliklerini yerine getirerek ilerlemek oldukça önemli.
Bu Dolunay’da Boğa’da geri hareketteki Uranüs, Başak’taki Güneş’e üçgen, Balık’taki Ay’a ise altmışlık açı yaparak dikkat çekiyor. Bu uyumlu açılar, Uranüs’ün temsil ettiği bağımsızlık, bireylik, eşitlik, insancıllık, “bilinenden” özgürleşmek, olaylara farklı bir açıdan bakabilmek, problemlere yeni ve yaratıcı çözümler getirmek ve “değişim” gibi temaları daha kolay bir şekilde hayatımıza sokabileceğimize işaret ediyor.
Uranüs’ün uygulamacı bir toprak burcunda, Boğa’da olduğunu düşünürsek, değişimi somutlaştırmak ve yenilikleri veya düşünceleri hayata geçirmek söz konusu olabilir. Özellikle sezgisel olarak, yani “iç sesimizi” dinleyerek yapmamız gerektiğini kavradığımız değişimleri düşünebiliriz. Bunun anlamı yaşamımızda bir devrim yapmaktan çok, her gün yapacağımız günlük uygulamalarla, ufak değişiklikler/yenilikler yaparak yaşamımıza değişimi davet etmektir.
Çözmekte zorlandığımız bir problemi sürekli didiklemeyi bırakıp o konuyla aramıza “mesafe” koymak, hem bakış açımızı netleştirerek o probleme daha objektif bakmamızı sağlayabilir hem de farklı çözüm yolları bulmamızı kolaylaştırabilir.
Jüpiter Oğlak, Pluto ve Satürn Kavuşumu
Dolunay haritasında, Balık’taki Ay’ın yöneticilerine baktığımızda, Jüpiter’in Oğlak’ta Pluto ve Satürn ile kavuşumunu sürdürdüğünü görüyoruz. Jüpiter, geniş bir orbla da olsa, Başak’taki Güneş’e üçgen açı yapıyor. Güneş’in yöneticisi Merkür de Başak’ta ve Balık’taki Ay’ın diğer yöneticisi Neptün ile olan karşıtlığını sürdürüyor ve İkizler-Yay aksındaki Ay Düğümlerine kare açı yapıyor. Burada “Değişken Büyük bir kare” olduğunu görüyoruz.
Balık’taki Dolunay’ın temasına uygun olarak, karşımızdaki engelleri dirençle değil, esneklikle ve değişime adapte olarak çözmemiz gerekiyor. Belirsizlikler, bizi huzursuz ve sinirli yapabilir. Çok emin olduğumuz bir hedefe giderken, beklenmedik aksaklıklar yaşayabilir, yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalabilir ya da kararlarımızda bazı değişiklikler yapabiliriz. Büyümenin ve ilerlemenin şartı, “belirsizliği” kabullenerek değişime açık olmak, yaşamımızdaki zararlı unsurları elimine etmek, bırakmak ve şu an için gerçekten bizim için önemli olan günlük konulara odaklanmak olabilir.
Haritada ayrıca Yengeç’teki Venüs ile Oğlak’taki Satürn arasındaki karşıtlık açısı kesinleşmiş durumda; Satürn ile Koç’taki Mars arasındaki kare açı da etkin. Arzuladığımız şeylere ulaşmak konusunda kendimizi kısıtlanmış hissedebiliriz. “Engellenme” hissi, gecikmeler, ifade edilemeyen, bastırılan öfkeyi kendine yöneltmek, üzerimizdeki baskının ve yükün artması,, maddi/manevi zorluklar, ilişkilerde sevgisiz ve yalnız hissetmek gibi temalar söz konusu olabilir.
Yaşamdan zevk almakta zorlanabiliriz ve karamsarlığımız artabilir. Belirsizliğin ve gecikmelerin oldukça etkili olabileceği bu Dolunay’da, Satürn’ün geri harekette olduğunu düşünürsek, enerjimizi “eskiye” yönelik olarak yapılandırmamız veya uygulamaya koymamız gereken konulara verebilir ve önceliklerimizi yeniden belirleyebiliriz.
Balık’taki Ay’ın Sabian Sembolü cümlesi ise şu şekilde: “Aydınlanma peşindeki insanlar dar bir patikada yolculuk ediyor.” Bu sembol, yaşam sizi nereye sürüklerse sürüklesin, aydınlanma arayışını sürdürmekle ilgilidir. Bu bazen sosyal normlarla ya da yaygın görüşlerle ters düşmemize neden olabilir. Konfor alanımızdan çıkmamız gerekebilir, hamlelerimiz etrafımızdakiler için kafa karıştırıcı olabilir.
Burada önemli olan kişinin kendisine karşı gerçekçi olması ve kendi doğasına uygun bir karar almasıdır. İdeallerimize veya davamıza sadık kalarak, bizim için “değersiz” olan şeyleri yaşamımızdan çıkarmamız gerekebilir. Bu sembol bazen kendimizi karanlıkta yol alıyormuş gibi hissedebileceğimize işaret ediyor. Kendimizi akıl karışıklığı ya da belirsizliğin içinde bulduğumuz noktada ise, umudu kaybetmeden an’a odaklanmamız ve sezgilerimize, yani içimizdeki “rehber” sese güvenmemiz gerekiyor...
Astroloji Dergisi - Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış ilhan
sabiansymbols.com