Astrolojiye Tersten Bakış

Astroloji ve Burçlarla İlgili Herşey.
Kullanıcı avatarı
GizemScor
Mesajlar: 63
Yaş: 44
Kayıt: Prş 24 Şub, 01:25

Astrolojiye Tersten Bakış

Okunmamış mesaj gönderen GizemScor » Sal 21 Haz, 19:09

İslam’da Astroloji kitabının yazarı Hatice Kübra Ergin, astrolojinin birinci amacının kişiye özel kusurları incelemek ve bunları dengelemenin yollarını göstererek şuurlandırmak olduğunu söylüyor.

Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetnâme adlı eserinde gökcisimlerinden bahsettikten sonra şunları söylüyor: “Biz bütün bunları nefsi bilmeye ve Allah’ın ayetlerine hayranlık duymaya bir vesile olsun diye yazdık.”

Günümüzde nefsini bilmek, kendini tanımak herkesin gündemini meşgul eden bir konu. Ancak insanın kendini tanımasının gerçek amacı unutulmuş gibi görünüyor. Herhangi bir burç kitabında kendisine ait kısmı okuyanlar; genellikle kendini beğenmelerini artıracak kelimelere rastlamaya çalışıyor. Burç kitapları da buna göre yazılıyor. Böyle bir bakış açısıyla astroloji kitaplarını inceleyenler, kendilerini tanısalar bile maalesef düzeltemiyorlar. Çünkü astroloji soğuk ve incitici bir dille kusurları haykırıyor; ama doğru yolu ve üstün ahlâkın nasıl kazanılacağını gösteremiyor.

Astroloji nefsi bilmenin bir aracı

İslam’ın astrolojiye bakış açısını incelemek üzere araştırmalar yapan ve “İslam’da Astroloji” adlı bir kitap hazırlayan Hatice Kübra Ergin’e göre, İslamî açıdan astrolojinin birinci amacı kişiye özel kusurları inceleyerek ve bunları dengelemenin yollarını göstererek kişiyi şuurlandırmak olmalı. İslam tasavvufunda, Allah’ı bilmek nefsi bilmekten geçiyor ve astroloji nefsi bilmenin bir aracı olarak değerlendiriliyor.

Kitapta, İslam dininin mensuplarına vaat ettiği insan-ı kâmile ulaşmak için olgunlaşmak, bunun için güzel ahlâk ve sakinliğe kavuşmak üzere burçlardaki kusur ve aşırılıkların düzeltilmesinden söz ediyor yazar. İslam dininin rehberliğinde burçları tanıtan bir yol izliyor. Burçları sadece kusurları ve aşırılıkları ile değil, özellikleri ve faziletleri ile tanıtırken burçlar arası ilişkilere de ışık tutuyor. Örneğin, koç burcunun kusurları ve imtihanları nelerdir, hangi faziletlere ve hikmetlere sahiptir, ders alması gereken durumlar var mıdır gibi konuları İslamî bakış açısıyla irdeliyor.

Hatice Kübra Ergin, astrolojinin yeryüzündeki hiçbir yaratılış, oluş ve yok oluşun tesâdüfî ve anlamsız olmadığını gösterdiğini, kaderi ispatladığını, oluşların başıboş, rastgele ve sadece sebep-sonuç ilişkisine bağlı olarak gelişmediğini belirterek, bu yönden bakıldığında astrolojinin inançsız yorumlanmasının imkansız derecede zor olduğunu söylüyor.

“İslam’da astroloji var mı, yok mu?” sorusunu ise Kübra Ergin, “Dinde tıp olmadığı gibi astroloji de yoktur. Ancak dinde her şeye bir bakış açısı verilir. Astrolojiyi de dinin bakış açısıyla görebilirsiniz. Din zaten Allah’ın ilmidir ve herkese paylaştırılmıştır. Kuran’da burçlar kelimesi geçiyor; ama bu, İslam’da astroloji vardır anlamına gelmiyor” şeklinde cevaplıyor.

Gökcisimleri birer süstür, kudrete sahip değildir

Bu anlamda astrolojinin, insanların geleceğine dair haberler veren bir alan olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Ergin, astroloji konusunda en büyük hatanın, gökcisimlerinin ve onların sembolize ettiği meleklerin kendi kendilerine hareket ettikleri yanılgısına düşülmesi olduğunu söylüyor. Oysa ne melekler kendi başlarına bir iş yapıyor ne de gökcisimlerinin gerçek bir tesiri var. Aslında gökcisimlerinin görevi, yeryüzünden bakan şuur sahipleri için okunacak manalara işaret etmekten ibaret.

Bunun için günümüzde astrolojiyi bilimselleştirme çabasında olanlar, henüz ispatlanamamış bir iddiada bulunuyor. Gökcisimleri, evrenin kozmik manyetizması içinde yaydıkları radyasyonlarla insan beynini etkiliyor, böylece yeryüzündeki hadiselere sebep oluyorlar. Bu düşünce hem ispatlanamıyor hem de astrolojinin birçok olayını açıklamakta yetersiz kalıyor. Bilimsel olarak bunların açıklamasını yapmak çok güç.

Herkesin özel haritasının olması, lunar döngüsü, Arap noktaları hesaplamaları gibi konular astrolojinin izahını daha da imkansızlaştırıyor. Yazar işin gerçeğini şöyle açıklıyor: “Gökcisimleri tıpkı Kuran’da haber verildiği gibi birer süstür. Yani kudrete sahip değillerdir; fiilî olarak işlevsizdirler. Sadece dış görünüme ve böylece yorumlanacak manaya işaret etme görevindedirler.”

Kuran’da gökle ilgili şu ayetler yer alıyor: “Göğü yükseltti ve onu mizana koydu.” (Rahman 7-8) “O, biri diğeriyle tam uyum içinde yedi gök yaratmış olandır.” (Mülk 2-3) Göklerin mizanı yani terazisi nedir? Birbirleriyle uyum içindeki gök katları nelerdir? Ayetlerin zahiri görünüşü göklerin fizikî sükûnetini ve dengesini gösterdiği gibi Batınî yani gizemli manası; metafizik göklerin manaca dengeli ve uyumlu olduğuna işaret ediyor.

Astrolojinin dilini çözen kendini iyi tanır

Ergin’e göre, astrolojinin dilini çözen kimse, kendini tanır ve kusurlarını düzeltmeye çalışır. Yaşadığı hadiselerin hikmetini çözer, ruhsal gelişiminde onlardan azamî derecede yararlanır. Hayatı tepkiyle ve duygusal çalkantılarla değil, bilgelikle ve uyumla yaşar.

Astrolojinin nasıl başladığına dair kesin bilgiler olmamakla birlikte, eski milletlerin bugün için bile elde edilmesi zor bazı bilgilere sahip olduklarını görmek şaşırtıcı. Ancak astrolojinin evrenle insan arasındaki manevi ilgi ile açıklanabilen bir yapısının olması, bu öğretinin dinlerin ezoterizminden kaynaklandığını düşündürüyor. Zamanla ezoterizmin gizli ilimlere dönüşmesi ve inanç saflığının bozulması, astrolojiyi de falcılığa alet etmiş. H. Kübra Ergin, yaptığı işin ve astrolojinin falcılığa alet edilmesinden hoşlanmadığını, böyle bir uğraşı içinde olmadığını özellikle vurguluyor.

Ergin, hikmet anlayışıyla incelenen astroloji ile etten kemikten bir bedene sahip basit bir canlı gibi görünen insanın, ne kadar zengin bir mana hazinesine sahip olduğunu, bu manaları şuur sahibi olanlara işaret edip anlatmak için uzayda koskoca gökcisimlerinin emre âmâde kılındığının idrak edilebileceğinin altını çiziyor.

İslam tasavvufuna göre astrolojinin tek amacı, insanın manevi yapısını çözmesine yardımcı olan bir araç olması. Astroloji eğer doğru değerlendirilirse; “mesajları doğru değerlendirmek, dünya hayatını sonsuz bir kazanca ve Yaratan’a doğru bir yürüyüşe çevirmek, kendimizi tanımak, kendimize karşı dürüst olmak, kusurlarımızla yüzleşmek” gibi hikmetlere yol açabiliyor.

Nefisteki bir takım eğrilikler

Hatice Ergin 1973 doğumlu, iki çocuk annesi bir ev hanımı. Elbette durup dururken böyle bir kitap yazmamış. İslam tasavvufu üzerine araştırmalar yapmaya başlaması insanları okumak ve anlamakla ilgili sezgilerinin olduğunu keşfetmesini sağlamış. Doğrudan doğruya astroloji ile ilgilenmenin insanı sakat düşüncelere yönelteceğini belirten Kübra Ergin, “İnsana bir mizaç verilmiştir. Nefs diyoruz biz buna. Onda birtakım eğrilikler vardır. Bir de onu terbiye eden, yönelten ruh ve ikisinin arasında dönüp duran kalp vardır. Yani kalp bazen nefse bazen ruha döner. Bunlarla ilgilendikten sonra astroloji ilminin dinde nasıl bir yere sahip olduğu kafamda şekillendi. Taşlar yerine oturduktan sonra astrolojiyi yakından araştırmaya başladım. Bu çalışmayı yaparken insanların takdir etmesi ya da kınaması için yola çıkmadım. Bunların yazılması gerekiyormuş. Sonu hayır olur inşallah” diyor. “İslam’da Astroloji” Akis Kitap tarafından yakında okura sunulacak.

NEFSİ TANIMA AÇISINDAN BURÇLAR

Koç burcu: Benlik bilincini Allah’ın kulluğunda eritmek, emir ve yasaklara itaat edip davranışlarını terbiye etmek konusunda sıkıntı çeker. Esasen dünya hayatının geçiciliği ve insanın bedensel varlığının kısıtlılığı konusunda bir şuura sahip olan koç, dünyevî varlığını Allah’ı aramak için bir serüven olarak görme konusunda doğuştan yeteneklidir. Koçun hayatta öğrenmesi gereken temel ders, aslında hepimizin rahmet ve cömertliğe muhtaç, zayıf ve aciz kullar olduğumuzdur.

Akrep burcu: Akrep burcunda beklentilerini ölüm ötesine erteleyebilme kabiliyeti doğuştan gelmedir. Ayrıca yoğun bir şekilde yaşadığı bağlılık ve bütünleşme duygusunu Allah’a vasıl olma ihtiyacına çevirebilir. Akrebe zor gelen, hadiseleri teslimiyetle karşılayıp kin tutmamak, intikam almamak ve mükâfatı yalnız Allah’tan bekleyerek affetmektir.

İkizler burcu: İkizler burcu sürekli çalışan düşünce biçimiyle devamlı okuyacak bir şeyler arar. Kainatı okur, insanı okur, bu ikisinde okuduğu kelimelerden Allah’ı okur. İnsanlar arası ilişkilerden yana imtihanlar yaşayan, kurnazlık ve iyi iletişimle içinden çıkamadığı çok denklemli problemlerle karşılaşan ikizler, eğer fıtratındaki meyle tabi olur, her durumu ustaca manevralarla geçmeye çalışırsa, sorunların her seferinde yeni şekillere bürünerek karşısına çıktığını görür.

Balık burcu: Balık bilinci, dünya hayatının insan zihnine sunduğu açıklamalardan aradığını bulamamış, dışardan, başka âlemlerden medet bekleyen bir bilinçtir. Balık aradığını gerçek dünyada bulamayacağını sezmiş, başkalarının çocukluk yıllarında bıraktığı hayal dünyasından kopmamaya karar vermiştir. Bu dünyadan biraz kopuk, biraz hülyalı olması bu yüzdendir. Balık burcu insan maneviyatının çok derin ve gizemli taraflarını temsil eder. Kuvvetle inanma ve inandığı bir şeye kendini adama kabiliyeti vardır, hem de bu konuda ihlaslı olabilme kabiliyeti.

İSLAM’A GÖRE ASTROLOJİK TAHLİLİN KURALLARI VE RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Kişinin bir burcun özelliklerini tam olarak taşıması ancak birçok özelliğin birbirine aşırı derecede benzer olmasıyla mümkün. Örneğin kişinin Güneş, Merkür ve Venüs’ü aynı noktada birleşmiş olması gibi. Recep Tayip Erdoğan’ın üç gökcismi balıkta, Abdullah Gül’ün üç gökcismi ise akrepte birleşmiştir. Böyle kişiler belirgin bir karakter taşırlar ve hep aynı tavırları sergilerler, baskın bir karizmaya sahiptirler. Başarıları bu karakterlere uygun manada olur. Mesela balık, çözülme dağılma demektir. Recep Tayyip’in başarısı, siyasî çözülme ve partisinin dağılması ile gerçekleşmişti. Yine balık zulme uğramak ve hapse girmek gibi manalara da elverişlidir. Abdullah Gül ise kulis faaliyetine, gizli muhalefet ve siyasete yatkın karakterdedir. Başarısını da bu yolla elde etmiştir.

Sevinç Özarslan
Aksiyon Dergisi
Sayı: 516 - 25.10.2004




Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Astroloji” sayfasına dön