Venüs-Neptün Karesi, Venüs-Merkür Kavuşumu ve Merkür-Neptün Karesi 21-22 Mayıs 2020

Venüs-Neptün Karesi, Venüs-Merkür Kavuşumu ve Merkür-Neptün Karesi – 21-22 Mayıs 2020

Astroloji ve Burçlarla İlgili Herşey.
Lal
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 379
Yaş: 42
Kayıt: Pzr 28 Nis, 14:34

Venüs-Neptün Karesi, Venüs-Merkür Kavuşumu ve Merkür-Neptün Karesi 21-22 Mayıs 2020

Okunmamış mesaj gönderen Lal » Prş 21 May, 00:27

Resim

Venüs-Neptün Karesi, Venüs-Merkür Kavuşumu ve Merkür-Neptün Karesi – 21-22 Mayıs 2020

İştahın gezegeni Venüs önce özlemlerin gezegeni Neptün ile sürtüşmeli bir kare gerçekleştirecek; sonra da zihnin gezegeni Merkür ile kavuşacak. En sonunda, Merkür de Neptün’e kare yapacak. Bu açı serisi, öncelikle ışıltılı hayallere, idealleştirmelere, beklentilere ve özlemlere iştahlanmayı; tüm zihnin bu hayalperest iştahla dolmasını gösterir. Nihayetinde elde kalan ya özlemlerle bulanıklaşmış bir zihin olacak; ya da gerçekten şimdiki zamanda kalıp pür dikkat işaretleri fark eden berrak bir algıya erişilecek.

İkizler’de geri giden Venüs, bilgiye iştah duyar. Dışarıda bir takım aktivitelerde bulunarak bu bilgiyi kendine çekemeyeceğini; ancak içe yönelik bakışla (introspektif) kendine çekebileceğini gösterir. Şimdi dışarıdaki laf kalabalığına, gevezeliğe ve veri enflasyonuna kulak kabartmanın zamanı değildir. Kendini dinlemenin, kendine soru sormanın, kendine tarafsız bakmanın ve kendiyle ilgili veri toplamanın zamanıdır. İnsan kendine şâhit olmalıdır. Kendine şehâdet etmelidir.

İkizler’deki Merkür, çok yüksek merak duygusuna sahiptir. Düşünme fonksiyonu en yüksek seviyede çalışır. Zihin, dünyayı tarafsız algılar. Akıl ve mantık, çok hızlı bir şekilde bilgi akışına imkân tanır. Soru sorar, dinler, veri toplar ve öğrenir.

Balık’taki Neptün’ün özlem duyduğu şey kendini aşmaktır. Bunu yapması için bilinçli aklının isteklerini bırakmasıyla ilgili tüm şablonları, ezberleri ve kalıpları bırakmalıdır. Hep kabulleniciliği geliştirmenin hayalini kurmuş olabilir. Eğer elle tutulamayan, gözle görülemeyen akışla bağ kurabilse, her şeyin çok daha güzel olacağını hayal etmiş olabilir. Ancak bu bir tür fantezi-ıztırap modelidir. Ancak gerçekten şimdiki zamanda kalır, iç sesini dinler ve işaretleri izlerse, gerçek kabulleniciliği, kendini aşmayı ve bilinçli istekleri bırakmayı deneyimleyebilir.

İkizler’deki Venüs/Merkür’ün Balık’taki Neptün’e karesine verilecek sağlıksız cevap, insanın kendi hayalleriyle kendini baştan çıkarmasıdır. İştah tamamen çeşitliliğe, sayı çokluğuna ve tüm ihtimalleri elinde tutmaya yönelmiştir. Bu doyumsuzluk yaratır. Ne kadar çok şeyi denersem, kurtuluşa o kadar yaklaşırım düşüncesi kontrolden çıkmış bir “maymun iştahlılık” yaratır. Onu da deneyeyim, bunun da tadına bakayım derken aslında bu niceliksel iştahın sadece bir kaçış şekli olduğu fark edilmeyebilir.

Çok sayıda ama yüzeysel deneyimler yaşanır. Bu sırada insanın iştahı da zihni de sarhoş gibidir, yüksekten uçar. Aslında olmakta olan yanıltıcı hayallerin, kafa karışıklığı ve belirsizlik yaratmasıdır. Bu kaotik durumun içinde insan kendi beklentileriyle kendini aldatabilir; ya da gözü sadece ışıltılı bir fanteziye odaklandığı için burnunun ucundakini bile göremez ve diğerleri tarafından da aldatılabilir. Gerçek bir şeye, kişiye veya duruma iştah duyamaz; bunun yerine bir rüyada yaşar. Bunun sonucu düş kırıklığıdır.

Bir örnekle somutlaştırmak gerekirse, insan uzaklardaki bir geleceğin hayalini kurar. Uzaktan bu gelecek çok pırıltılı, ışıltılı, masmavi bir deniz gibi görünür. “Ah o denize girsem ne kadar serindir, ferahlatır ve rahatlatır” diye düşünür. O denize iştah duyar. Sadece o denizi düşünür. O uzaktaki denizin mükemmel olduğuna emindir; ve hatta mevcut hayatını hayalindeki o denizle kıyaslar ve şu anki durumun sıkıcılığından veya vasatlığından hayıflanır.

Bir gün bir ihtimal onu o denize ulaştırır. Artık o hayalini kurduğu, özlemini çektiği ve düşlerini süsleyen denizin dibindedir. Ancak o da ne! Deniz balçık gibi koyu ve kirlidir. Üstünde ölü denizanaları, yosunlar ve çöpler yüzmektedir. Uzaktan baktığı ışıltılı deniz bu mudur? O zaman anlar ki, ona bu denizi böyle berrak gösteren, uzaklığın yarattığı bir yanılsamadır. Bu yanılsamayı kendi iştahı ve kendi kafa yapısı yaratmıştır. Gerçeğe odaklanmaktansa, hayalindeki “altın çağa” kapılıp gittiğinden, denizin gerçekliğini fark edememiş ve hayal kırıklığı yaşamıştır.

Şimdi düşünmemiz gereken, iştah duyduğumuz ihtimaller, çeşitlilik ve sayıca çok deneyim, gerçek mi, yoksa bir özlemin yarattığı yanılsama mı? Aklımız, zihnimiz ve algımız gerçeği görebiliyor mu, yoksa kendi beklentileri, fantezileri ve idealizasyonları tarafından kendini mi bulandırdı?

İkizler’deki Venüs/Merkür’ün Balık’taki Neptün’e karesini verimli kullanmak için, insan iştahını kendisiyle ilgili bilgileri toplamaya yönlendirmelidir. Geri giden Venüs, Merkür ve Neptün’ün etkileşimi sayesinde, insanın kendini dinlemesi, kendine sorular sorması, kendini gözlemlemesi ve kendini anlaması için muazzam bir iştah, merak ve duyarlılık söz konusudur. Akıl ve iştah beraberce kendiyle ilgili bilgileri çeker. Elbette bu çekilen bilgiler içinde, önceki paragraflarda değinilen özlemler, fanteziler, beklentiler, idealleştirmeler ve hayaller de olacaktır. Bunu meditasyon esnasında, odaklanmayı engelleyen bir düşünce gibi tasavvur edebiliriz. Tam nefesini takip edip, vücudu izleyip, anda kalmaya odaklanacakken birden zihin bir düşünceye kayar.

Bu durumda insan “Olamaz! Meditasyonum bozuldu!” diye hüsrana uğrayabilir. Ancak bu doğru değildir. Meditasyon sırasında, zihne yaramaz bir ergenmiş gibi davranmamak gerekir. Meditasyonda amaç, zihindeki faaliyetler üzerinde mutlak bir tahakküm kurmak değil; zihindeki hareketlerin doğal akışına izin vermek ve o akışı gözlemlemektir. Şimdi Venüs/Merkür/Neptün kontakt kurduğunda, beyin iştahlandığı hayallerin akmasına izin vermelidir.

Biraz önceki “ışıltılı deniz” zihnin kapısını çalabilir. Buna izin vermek, bunun ne olduğunu anlamak gerekir. Böylece insanın iştahını güdüleyen ve zihnini ele geçiren özlemler tespit edilmiş olur. Bilinç düzeyine çekilir. Artık insan bilinçli olarak onunla ne yapıp ne yapmayacağına karar verebilir. Bu noktada Venüs/Merkür/Neptün’e verilecek olumlu yanıt, tüm bu idealleştirmeleri, hayalleri, özlemleri ve beklentileri feda etmektir.

Böylece Neptünî Venüs, çok yüksek duyarlılıkla doğru zamanda doğru şeye iştah duyar; Neptünî Merkür de çok yüksek hassasiyet, alıcılık ve etkilenebilirlikle doğru zamanda doğru şeyi düşünür. İnsan kendi iç sesini dinler ve kabullenir. İlhamı ile temas kurar. Çok ince, ulu, sübtil enerji boylarını algılar ve kendine çeker. Bunlarla kendi vizyonunu kurar: “Bu yol benim yolum mu yoksa bana başka biri tarafından mı yerleştirildi” ayırdına varır. İştahı ve Zihni berraklaşır. İnce bir retrospektif ile kendine bakar, kendini tanır ve kendi yoluna gider. Olması gerekeni kendine çeker ve olması gerekeni algılar.

İkizler’deki Venüs/Merkür 20 derece İkizler’de kavuşup, 20 derece Balık’taki Neptün’e kare yapacak. Doğum Haritanızda 20 derece değişken burçlardaki (İkizler, Yay, Balık, Başak) gezegenler özlemlere iştahlanıp, bu beklentileri düşünme ve zihni berraklaştırma etkisini alacaklar.


Astroloji Dergisi / Efe Erten



Kaynakça

Banzhaf, Hajo ve Haebler, Anna, Astrolojinin Anahtar Sözcükleri, İlhan Yayınevi, 1999
İlhan, Barış, Astroloji Dersleri, İlhan Yayınevi, 2004
Tompkins, Sue, Astrolojide Açılar: Horoskopta Gezegensel İlişkileri Anlama Rehberi, Barış İlhan Yayınevi, 2008


Sevgiyle yeşerttiği bahçede kendini kuruttuğunu
çok zaman sonra anlıyor insan...


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Astroloji” sayfasına dön