Robert Matthews - Görünen O ki, Gezegenler Hayatımızı Etkileyebilirler!

Robert Matthews - Görünen O ki, Gezegenler Hayatımızı Etkileyebilirler! Gezegenler bizi etkiler mi? Gezegenler hayatımızı etkiler mi? Gezegenlerin hayatımıza etkileri

Astroloji ve Burçlarla İlgili Herşey.
Lal
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 379
Yaş: 42
Kayıt: Pzr 28 Nis, 14:34

Robert Matthews - Görünen O ki, Gezegenler Hayatımızı Etkileyebilirler!

Okunmamış mesaj gönderen Lal » Pzr 28 Tem, 00:49

Resim

Robert Matthews - Görünen O ki, Gezegenler Hayatımızı Etkileyebilirler!

Astroloji kesin olarak saçmalık olarak kabul edilir, ancak gökbilimciler tarafından yapılan son çalışmalar, güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerin Dünya'nın iklimi ve dolayısıyla tarihimiz üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini gösteriyor.

En kendi halinde gökbilimciler bile “astrolog” olarak adlandırılmaya şiddetle karşı çıkarlar. Etimolojik olarak konuşursak, anlaşılabilir bir hata: Astroloji terimi Yunancada “yıldız” ve öğrenme anlamına gelen "logos" kelimelerinden türemişken, "-nomi" sadece etiketlemek için kullanılır.

Tarihsel olarak, gök cisimleriyle ilgili çalışmaların motivasyon kaynağı gök cisimlerinin insanların kaderi de dahil olmak üzere Dünya üzerindeki olayları etkilediklerine inançtır.

Ne yazık ki, kaçık falcılar astrolojinin büyük adının çalınmasına yol açtılar ve astronomlar daha sıradan bir işe razı olmak zorunda kaldılar.


Ve ironik olarak, astronomlar astrolojiyi destekleyen eski inancın geçerliliğini göstermek için herkesten daha fazlasını yaptılar.

Mars Jüpiter ile aynı hizada ise, heyecan verici yeni bir arkadaşla buluşma ihtimalimiz daha yüksek olmasa da bu gök cisimlerinin gezegenimizi bir bütün olarak etkilediğine şüphe yok.

Bu bağlantılar, Güneş ve Ay'ın gelgitlerdeki rolü gibi barizin ötesine geçiyor.Gezegenimizin yaşadığı en büyük iklimsel değişikliklerin, Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerin etkisi ile olduğu bilinmektedir.

Yerçekimi yoluyla Ay ve gezegenler, Dünya’nın yörüngesinin şeklinde ve yörüngesinin eksenine olan eğiminde hafif değişikliğe yol açarak Dünya’ya ulaşan güneş ışığının yoğunluğunun değişmesine neden olurlar.

Artık enlemlere ulaşan ısının farklılaşmasının, Buz Devri’ne ait kutupsal buz karakteristiğinin tetiklenmesinde kilit rol oynadığı düşünülmektedir.

Fakat şimdi astronomlar, Dünya ile gezegenler arasında insanlar üzerinde etkili başka bir "astrolojik" bağlantı ortaya çıkardıklarını düşünüyorlar.

Kalbinde, astronomlar tarafından 150 yıldan fazla bir süredir görülen ilginç bir tesadüf var. En yakın yıldızımızın (Güneş) yüzeyinde görünen güneş lekelerinin sayısı bir zaman çizelgesine çizildiğinde, yaklaşık 11 yıllık bir süre boyunca yükselip düşen bariz bir şablon izlediği görülür.

Bu ilginç olarak, güneş sistemindeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in Güneş'in etrafında bir turunu tamamlamasına (11,9 yıl) çok yakındır.

Bu tür “tesadüflerden” ne yapılacağını bilmek her zaman zordur. Bu tesadüfler sık sık rastgele şanstan başka hiçbir şeyin ürünü olmadıklarını ispatladılar.

Ancak 1852'de İsviçreli astronom Johann Wolf, uzak mesafesine rağmen, Jüpiter'in Güneş üzerinde diğer gezegenlerden daha fazla çekim etkisinin olduğunu gösterdi. Jüpiter'in ve diğer gezegenlerin etkisiyle güneş lekesi sayılarını açıklayan bir teori geliştirmeye devam etti.

Güneş lekeleri güneş aktivitesinin bir belirtisi olduğundan ve bu da doğrudan Dünya'yı etkilediğinden, Wolf’un fikirleri astrolojiye rahatsız edici bir şekilde yaklaşıyordu.

Bu şüphesiz 20. yüzyılın başında güneş lekeleri ve Güneş’in manyetik alanı arasındaki bağlantının keşfedilmesinin ardından, neden Güneş üzerinde gezegenlerin etkisi kavramının acımasızca çöpe atıldığını açıklıyor.

Gezegenlerin çekimi ile Güneş'in manyetik alanı arasında bağlantı olamazdı. Ancak şimdi İsviçre'deki ETH Zürih Jeofizik Enstitüsü'nden Dr. José Abreu liderliğindeki bir ekip, tam da böyle bir bağlantı için etkileyici kanıtlarla bu tartışmayı yeniden dile getirdi.

Ekip, teoriyi açıklamak için, Wolf tarafından kullanılan gözlemlerden çok daha fazlasını kullandı. İlk teleskopik gözlemlerden başlayarak (17. yüzyılın ortalarına kadar geriye gidildi) Güneş etkinliği kayıtlarını inceledi.

Abreu ve meslektaşları, güneşin manyetik alanındaki değişikliklerin, Dünya’nın atmosferine giren kozmik ışınların seviyelerini etkilediği gerçeğini ortaya koydu. Bu kozmik ışınlar kutupsal buzda hapsedilen izotopları oluşturmaktadır.


Ekip, bu izotopların seviyesindeki yükselişi ve düşüşü analiz ederek, 9.000 yıldan fazla süreyi kapsayan güneş aktivitesindeki iniş ve çıkışları yeniden oluşturmayı başardı.

Bu kadar çok veriyle donanmış olarak, aktivitede oluşan kalıpları Wolf'un bulduklarından çok daha detaylı bir şekilde arayabiliyorlardı. Ve buldukları şey, genel olarak gezegenlerin Güneş üzerindeki etkisi fikrini doğrular nitelikteydi.

Bulgularını Astronomy & Astrophysics dergisinin güncel sayısında yayınlayan ekip, gezegenlerin 11 yıllık Güneş aktivitesi döngüsünün ana itici gücü olamayacağının altını çiziyor.

Eğer böyle olsaydı bu aktivitenin oluşumundaki gerekli enerji için gezegenlerin yörüngelerinin gözle görünür biçimde değişmesi gerekirdi. Ancak gezegenlerin, Güneş’in manyetik alanını oluşturan süreçleri etkiledikleri görülmektedir.

İzotop verilerinin analizi, her biri gezegen döngülerine bağlı gibi görünen yaklaşık 85 ila 500 yıl arasında değişen bir dizi güneş enerjisi aktivitesi döngüsünü ortaya çıkardı.

Bunların hepsi, sonuçları oluşana kadar oldukça ezoterik geliyor. Sık sık bu döngüler, özellikle yüksek veya düşük aktiviteye sahip periyotlar üretmek için bir araya gelirler. Ve bir araya geldikleri zaman, Dünya üzerindeki etki dramatik olabilir. Daha doğrusu, dramatik olmuştur, çünkü nedenleri kabul edilmese bile, böyle bir çağların varlığı kabul görmüştür.

Gökbilimciler yakın geçmişte yüksek veya düşük güneş aktivitesi ile Dünya'daki anormal koşullarla çakışan birçok zaman dilimleri tanımlamışlardır. Bunların arasında, 1000 ila 1250 yılları arasında süren Orta Çağ Sıcak Dönemi ile 1350 ila 1850 arasında süren Küçük Buz Çağı vardır.

Her biri, gezegenlerin tetiklediği güneş aktivitesinde çıkış zamanlarıyla ve başlıca tarihi öneme sahip olaylarla çakışmaktadır. Örneğin, Küçük Buz Çağı'nın zorlu kışları, 16. ve 17. yüzyıllarda Avrupa'da kitlesel açlık ve sosyal kargaşaya neden oldu.

Gezegenlerin konumunun, nasıl bir dünyada olacağımızı kontrol ettiği düşüncesi o kadar çılgınca ki birçok astrolog bile bunu saçmalık olarak niteleyerek reddetti.

Oysa Güneş'i ve dolayısıyla küresel olayları etkileyen gezegenler için ortaya çıkan kanıtlar, astrolojiyle ilgili asıl sorunun iddialarının çok mütevazi olduğu olduğunu gösteriyor.


Robert Matthews
Çeviren: Aylin Tezcan Beyazoğlu


Sevgiyle yeşerttiği bahçede kendini kuruttuğunu
çok zaman sonra anlıyor insan...


Kullanıcı avatarı
Akrep
Astroloji Editörü
Astroloji Editörü
Mesajlar: 2306
Yaş: 28
Kayıt: Cum 03 Mar, 20:03

Re: Robert Matthews - Görünen O ki, Gezegenler Hayatımızı Etkileyebilirler!

Okunmamış mesaj gönderen Akrep » Pzt 29 Tem, 10:46

Gözlem ve sonuçlar arttıkça insanı ve yaşadığı sistemi etkileyen etkenlerde bariz bir şekilde ortaya çıkmakta.
Daha önce benzer bir konu sitede yayınlanmış o da ilginç verilere dayalı astroloji/burclarin-bilimsel-ispati-t2129.html
-Ya Hep Ya Hiç-

"Yayınlanan bazı yazıların kaynakları belirsiz, kaynak bilgisi olanlar lütfen iletin ekleyelim"

Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Astroloji” sayfasına dön