Burçların Bilimsel İspatı
burçların bilimsel ispatı, bilimsel olarak burçlar, bilimsel olarak burçlar, burçların bilimsel yönden açıklaması, burçların bilimsel açıklaması
- gece_akrebi
- Portal Yöneticisi
- Mesajlar: 5308
- Yaş: 46
- Kayıt: Pzt 17 Eki, 13:37
Burçların Bilimsel İspatı
Burçların Bilimsel İspatı
Burçlar bilimsel yönden nasıl açıklanmaktadır, Burçlara bilimsel açıdan bakış ve burçların bilimsel açıklaması
Elektronik mühendisi ve yazar maurice cottarell, dünyanın çevresini atmosfer gibi saran radyasyon kuşaklarını incelerken şüphelenmiş birden. 1957 yılında nasada çalışan bilim adamı James van allen tarafından keşfedilen ve onun adıyla anılan bu kuşakların, güneşten gelen rasdyasyonu süzdüğünü ve dünyaya gönderdiğini, güneşin yıl boyunca 12 çeşit ışın gönderdiğini ve bunlarında 12 çeşit çekim alanı oluşturduğunu görmüş.
Cottarellinin zihninde ampul yanmış; yahu burçlarda 12 tane değil mi? 12 aya 12 burç,12 manyetik alan. Bunda bir iş var demiş.
Aramış taramış, eline oakland üni prof. Lieboff’un bir incelemesi geçmiş. Prof liebeff tüp bebekler üzerinde yaptığı bir araştırmada, labarutuardaki ışık düzenlemesinin, tüplerde büyümekte olan ceninlerin hücrelerini etkilediğini söyleyerek yetkilileri uyarmış…
Cottarell bu verilerden yola çıkarak 12 ayrı güneş ışınımının cenin kromozonlarında 12 ayrı çeşit mutasyona yol açtığını (ister tüpte, ister ana rahminde olsun) bunun sonucu olarak ortaya 12 insan tipi çıktığını belirtiyor.
Not; bence mantıklı, burçların açıklaması bu olmalı.aynı zamanda insanın tipinide belirliyor. yani her burç insanının belirgin karekterinin yanı sıra belirgin bir fizik yapısı var.
bir yanımız ölüm bir yanımız düğün...
bir bitki düşünün..bitkisinin kendine has özelliklerinden hariç;toprağının çeşidi,güneş alıp almayışı yada hangi saatlerde ne kadar hangi açıdan aldığı,kendi ihtiyacı olan su,fakat birde ona verilen su,ya da içinde bulunduğu topraktaki su miktarı...birde bunların dışında gübresi vs..yani insan yetiştirsin yada kendi kendine biryerlerde bitsin,büyüsün..farketmez..dünya kadar etken...
iki farklı insanın yetiştirdiği menekşeler,ikisi de menekşe olmasına rağmen farklı açar.İki ayrı coğrafyadaki patates tarlası,farklı lezzette farklı özelliklere sahip patates verir...
insan da doğanın parçası..nasıl yıldızlardan etkilenmesinki..
ister bilimsel desinler ister demesinler;her canlının evrende bir oluşumu var,varolması yani doğum anında biraraya gelen tonlarca etken ve olay var..ben,benim ana rahmine düştüğüm günden,yeryüzüne gelene kadarki ve dünyaya merhaba dediğim andaki oluşumlara,yıldızlarda dahil,nasıl "benimle alakası yok" diyebilirim ki..
yani doğduktan sonraki herşeye "evet" , öncesine;yani oluşumuma "hayır" mı diyeceğim?..
iki farklı insanın yetiştirdiği menekşeler,ikisi de menekşe olmasına rağmen farklı açar.İki ayrı coğrafyadaki patates tarlası,farklı lezzette farklı özelliklere sahip patates verir...
insan da doğanın parçası..nasıl yıldızlardan etkilenmesinki..
ister bilimsel desinler ister demesinler;her canlının evrende bir oluşumu var,varolması yani doğum anında biraraya gelen tonlarca etken ve olay var..ben,benim ana rahmine düştüğüm günden,yeryüzüne gelene kadarki ve dünyaya merhaba dediğim andaki oluşumlara,yıldızlarda dahil,nasıl "benimle alakası yok" diyebilirim ki..
yani doğduktan sonraki herşeye "evet" , öncesine;yani oluşumuma "hayır" mı diyeceğim?..
UTANDIĞIN ŞEYİ YAPMA,YAPIYORSAN SÖYLEMEKTEN UTANMA!
- euphonious
- Mesajlar: 21
- Yaş: 36
- Kayıt: Pzr 06 May, 00:29
Bir takım sorular:
* Neden doğum anı? Açacak olursak Güneş Akrep burcuna girdikten beş dakika sonra doğdunuz, dolayısıyla burcunuz Akrep. Bu nasıl bir mutasyondur ki beş dakikada Teraziden Akrebe döndünüz?
* Kişilik Güneş'ten ibaret değil, diğer gezegenler nasıl açıklanacak?
* Neden doğum anı? Açacak olursak Güneş Akrep burcuna girdikten beş dakika sonra doğdunuz, dolayısıyla burcunuz Akrep. Bu nasıl bir mutasyondur ki beş dakikada Teraziden Akrebe döndünüz?
* Kişilik Güneş'ten ibaret değil, diğer gezegenler nasıl açıklanacak?
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
"Burçların gerçek olduğunu bilim ispatladı!"
Elektronik mühendisi ve yazar Maurice Cotterell, dünyanın çevresini atmosfer gibi saran radyasyon kuşaklarını incelerken kuşkulanmış...
1957 yılında NASA'da çalışan bilim adamı James Van Allen tarafından keşfedilen ve onun adıyla anılan bu kuşakların, güneşten gelen radyasyonu süzdüğünü ve dünyaya gönderdiğini, güneşin yıl boyunca on iki çeşit ışın gönderdiğini ve bunların da on iki farklı çekim alanı yarattığını görmüş. (Bu manyetik alanları keşfeden de Profesör Iain Nicolson.)
On iki !... Bu sayı, Cotterell'in zihnindeki soruyu yanıtlamış... Burçlar da toplam on iki adet değil mi? On İki aya on iki burç, ayrı manyetik alan!
Araştırmalarını derinleştirmiş, eline Oakland Üniversitesi'nden Profesör A.Lieboff'un bir incelemesi geçmiş. Profesör Lieboff'un, tüp bebekler üzerinde yaptığı araştırmada, laboratuvarındaki ışık düzenlemesinin, tüplerde büyümekte olan ceninlerin hücrelerini etkilediğini söyleyerek ilgilileri uyardığını görmüş...
Maurice Cotterell, bu verilerden yola çıkarak, on iki ayrı güneş ışınımının cenin kromozomlarında on iki çeşit mutasyona yol açtığını (cenin ister tüpte, ister ana rahminde olsun), bunun sonucunda ortaya on iki farklı insan tipi çıktığını söylüyor.
Bu kez elindeki verileri bilgisayara yüklemiş. Belli ışınımların dalga boyları ve buna 'tekabül eden' güneş lekeleriyle insanların bazı davranış biçimleri ve doğum tarihleri arasında 'korelasyon' aramış. Bilgisayar buluşu doğrulamış. Güneşteki lekelerin (yani radyasyon patlamalarının) belli bir şekil aldığı dönemde, ananız, babanız sizi oluşturma işlemine giriştiyse, belli bir karaktere sahip oluyorsunuz.
Örneklere göre;
~ Arslan'ın "ille benim dediğim olacak" tavrına güneşin belli bir leke görünümü,
~ Akrep'in çok duygusal olup da bunu gizlemek istemesine güneşin başka bir leke biçimi,
~ Kova'nın iliklerine kadar duygusal olup da bunu saklamaya hiç gerek görmemesine başka bir leke 'pattern'i denk düşüyor...
Cotterell, bu yönde birkaç noktanın altını çiziyor:
1. Görülüyor ki, belirleyici olan, doğum tarihi değil, 'imal tarihi'. Annenizin sizi doğurduğu anın hiçbir önemi ve anlamı yok. Kişiliğinizi saptayan, babanızın sperminin annenizin yumurtasıyla birleştiği an ve onu izleyen dakikalar, saatler...
2. Böylece, burcunuzu saptamak için de dokuz ay on gün geriye gideceksiniz. Yani, İkizler aslında Başak, Kova aslında Koç, Aslan aslında Akrep!...
3. İnsanoğlu yüzyıllarca, hatta bin yıllarca burçları etkileyenlerin gezegenler olduğunu sanmış. Oysa, meselenin Venüs'le, Satürn'le, Neptün'le falan hiç ilgisi yok! 'Mars bilmem kaçıncı evdeyken Pluton'un yükseleninizin kaçıncı derecesinde' türünden iddialar boşa gidiyor...
Ama işin temelindeki gerçek, 'Burçlar' var. Ya da şöyle söyleyelim, insanlığın 'burçlar' olarak bildiği karakter özellikleri ve farklılıklarının bilimsel nedeni açıklandı.
Çağımız itibariyle 1957' de keşfedildiği kabul edilen, gerçekte insanlığın başlangıcından beri var olan Burçlar; işin temeli...
Ancak; içeriği hakkında tartışılabilir.
Örneğin, Cotterell'in dediği gibi, acaba doğum tarihimizin hiç mi önemi yok?...
Evet, gerçekten start noktası çok önemli, çünkü bu noktada sonrakilerin hepsi mevcut. Kaderimizin yazılması denen olay, daha anne karnında iken, burçlardan gezegenlerin aracılığı ile ulaşan ışınımların DNA yapısında düzenleme yapmasıdır.
Ancak; ilk noktanın yani Cotterell'in deyişi ile 'imal tarihi'nin kesin olarak tespit edilmesi çok zor, doğum tarihi, saati gibi noktalardan yola çıkarak karakter özelliklerini saptamak çok daha mümkün...
Zaten iç burç, yükselen ve ay burçları, ilk noktanın tafsilidir...
Bizi düşündüren bir diğer husus da, gezegenlerin hiçbir etkisinin olmadığı fikrinin öne sürülmesidir ki, bu iddia yanlıştır.
Çünkü, sistem burçlarıyla, gezegenleriyle, yıldızlarıyla, pozisyonları ile bir bütün...
Burçlar ana grafiği çizer, yıldızlar ise oradaki hareketliliği anlatır...
Başka bir deyişle çanak anten gibi, burçların farklı dalga boylarını yansıtırlar...
Öyle veya böyle "işin temeli burçlar" ifadesine katılmak gerekiyor.
İlim, keşif, yenilik ifade eden Kova çağına girdiğimiz 2000' li yıllarda, astroloji gerçek yerini bulacaktır.
Bu bilgiler ışığında şu noktaya varabiliriz:
Her insanın bir astrolog olması gerekmiyor, ancak astrolojiyi enikonu bilmesi gerekiyor.
Bu ilmin günlük hayatımızda bize yarar sağlayacağı ve davranışlarımızın modelini oluşturacağını düşünmek çok mantıklı. Ama belki bazı kişilerde halen bir ikilem yarattığı için ilim olarak kabul edilmese de, astrolojiyi takip edenlerce asla bir sendrom niteliğinde değildir...
Biz böyle düşünüyoruz...
1957 yılında NASA'da çalışan bilim adamı James Van Allen tarafından keşfedilen ve onun adıyla anılan bu kuşakların, güneşten gelen radyasyonu süzdüğünü ve dünyaya gönderdiğini, güneşin yıl boyunca on iki çeşit ışın gönderdiğini ve bunların da on iki farklı çekim alanı yarattığını görmüş. (Bu manyetik alanları keşfeden de Profesör Iain Nicolson.)
On iki !... Bu sayı, Cotterell'in zihnindeki soruyu yanıtlamış... Burçlar da toplam on iki adet değil mi? On İki aya on iki burç, ayrı manyetik alan!
Araştırmalarını derinleştirmiş, eline Oakland Üniversitesi'nden Profesör A.Lieboff'un bir incelemesi geçmiş. Profesör Lieboff'un, tüp bebekler üzerinde yaptığı araştırmada, laboratuvarındaki ışık düzenlemesinin, tüplerde büyümekte olan ceninlerin hücrelerini etkilediğini söyleyerek ilgilileri uyardığını görmüş...
Maurice Cotterell, bu verilerden yola çıkarak, on iki ayrı güneş ışınımının cenin kromozomlarında on iki çeşit mutasyona yol açtığını (cenin ister tüpte, ister ana rahminde olsun), bunun sonucunda ortaya on iki farklı insan tipi çıktığını söylüyor.
Bu kez elindeki verileri bilgisayara yüklemiş. Belli ışınımların dalga boyları ve buna 'tekabül eden' güneş lekeleriyle insanların bazı davranış biçimleri ve doğum tarihleri arasında 'korelasyon' aramış. Bilgisayar buluşu doğrulamış. Güneşteki lekelerin (yani radyasyon patlamalarının) belli bir şekil aldığı dönemde, ananız, babanız sizi oluşturma işlemine giriştiyse, belli bir karaktere sahip oluyorsunuz.
Örneklere göre;
~ Arslan'ın "ille benim dediğim olacak" tavrına güneşin belli bir leke görünümü,
~ Akrep'in çok duygusal olup da bunu gizlemek istemesine güneşin başka bir leke biçimi,
~ Kova'nın iliklerine kadar duygusal olup da bunu saklamaya hiç gerek görmemesine başka bir leke 'pattern'i denk düşüyor...
Cotterell, bu yönde birkaç noktanın altını çiziyor:
1. Görülüyor ki, belirleyici olan, doğum tarihi değil, 'imal tarihi'. Annenizin sizi doğurduğu anın hiçbir önemi ve anlamı yok. Kişiliğinizi saptayan, babanızın sperminin annenizin yumurtasıyla birleştiği an ve onu izleyen dakikalar, saatler...
2. Böylece, burcunuzu saptamak için de dokuz ay on gün geriye gideceksiniz. Yani, İkizler aslında Başak, Kova aslında Koç, Aslan aslında Akrep!...
3. İnsanoğlu yüzyıllarca, hatta bin yıllarca burçları etkileyenlerin gezegenler olduğunu sanmış. Oysa, meselenin Venüs'le, Satürn'le, Neptün'le falan hiç ilgisi yok! 'Mars bilmem kaçıncı evdeyken Pluton'un yükseleninizin kaçıncı derecesinde' türünden iddialar boşa gidiyor...
Ama işin temelindeki gerçek, 'Burçlar' var. Ya da şöyle söyleyelim, insanlığın 'burçlar' olarak bildiği karakter özellikleri ve farklılıklarının bilimsel nedeni açıklandı.
Çağımız itibariyle 1957' de keşfedildiği kabul edilen, gerçekte insanlığın başlangıcından beri var olan Burçlar; işin temeli...
Ancak; içeriği hakkında tartışılabilir.
Örneğin, Cotterell'in dediği gibi, acaba doğum tarihimizin hiç mi önemi yok?...
Evet, gerçekten start noktası çok önemli, çünkü bu noktada sonrakilerin hepsi mevcut. Kaderimizin yazılması denen olay, daha anne karnında iken, burçlardan gezegenlerin aracılığı ile ulaşan ışınımların DNA yapısında düzenleme yapmasıdır.
Ancak; ilk noktanın yani Cotterell'in deyişi ile 'imal tarihi'nin kesin olarak tespit edilmesi çok zor, doğum tarihi, saati gibi noktalardan yola çıkarak karakter özelliklerini saptamak çok daha mümkün...
Zaten iç burç, yükselen ve ay burçları, ilk noktanın tafsilidir...
Bizi düşündüren bir diğer husus da, gezegenlerin hiçbir etkisinin olmadığı fikrinin öne sürülmesidir ki, bu iddia yanlıştır.
Çünkü, sistem burçlarıyla, gezegenleriyle, yıldızlarıyla, pozisyonları ile bir bütün...
Burçlar ana grafiği çizer, yıldızlar ise oradaki hareketliliği anlatır...
Başka bir deyişle çanak anten gibi, burçların farklı dalga boylarını yansıtırlar...
Öyle veya böyle "işin temeli burçlar" ifadesine katılmak gerekiyor.
İlim, keşif, yenilik ifade eden Kova çağına girdiğimiz 2000' li yıllarda, astroloji gerçek yerini bulacaktır.
Bu bilgiler ışığında şu noktaya varabiliriz:
Her insanın bir astrolog olması gerekmiyor, ancak astrolojiyi enikonu bilmesi gerekiyor.
Bu ilmin günlük hayatımızda bize yarar sağlayacağı ve davranışlarımızın modelini oluşturacağını düşünmek çok mantıklı. Ama belki bazı kişilerde halen bir ikilem yarattığı için ilim olarak kabul edilmese de, astrolojiyi takip edenlerce asla bir sendrom niteliğinde değildir...
Biz böyle düşünüyoruz...
Ey Hamza
Gördüğün Hiçbirşeyden Korkmazsın bu Doğru
Ama Heybetini Gizli Tut Zira
Yürüyüşün Ölümü Korkutuyor.
Gördüğün Hiçbirşeyden Korkmazsın bu Doğru
Ama Heybetini Gizli Tut Zira
Yürüyüşün Ölümü Korkutuyor.
. Böylece, burcunuzu saptamak için de dokuz ay on gün geriye gideceksiniz. Yani, İkizler aslında Başak, Kova aslında Koç, Aslan aslında Akrep!...
genelde ruhun anarahmine düşülmesinden sonraki 110 gün içinde verildiği söylenir şimdi gerçektende 9 ay öncesinden mi hesaplamak lazım?
genelde ruhun anarahmine düşülmesinden sonraki 110 gün içinde verildiği söylenir şimdi gerçektende 9 ay öncesinden mi hesaplamak lazım?
Ey Hamza
Gördüğün Hiçbirşeyden Korkmazsın bu Doğru
Ama Heybetini Gizli Tut Zira
Yürüyüşün Ölümü Korkutuyor.
Gördüğün Hiçbirşeyden Korkmazsın bu Doğru
Ama Heybetini Gizli Tut Zira
Yürüyüşün Ölümü Korkutuyor.
Bu yazının daha dar kapsamlısı daha önce açılmıştı, dolayısıyla birleştiriyorum.
Olayın saçmalığını yukarıda sorularla açıkladım zaten.
Ayrıca burçların 1957'de keşfedildiği ifadesi de saçmalığın daniskası. Milat öncesinden beri biliniyor burçlar. M.Ö. 300'lü yıllara ait çıkarılmış bir doğum haritası mevcut.
Bununla beraber Efe'nin de belirttiği gibi binlerce yıllık bilgi birikimini sorgulayıp aslında doğum anı değilmiş, ana rahmine düştüğümüz anmış demeye de söyleyecek bir laf bulamıyorum. Herkesin gebelik süreleri farklı. Çok merak eden varsa da peşinen söyleyeyim. 7 aylık doğdum ve haritamdaki tüm işaretleri karakterimde taşıyorum.
Çok büyük bir bilgi eksikliğine dayanan bu ifadeler kaale alınacak türden değil.
Astrolojinin ve burçların ne olduğu aşağıdaki linkte çok açık ve net bir şekilde çok açık ve net ifadelerle tarafımca açıklanmıştır. Gerçekten bu derece merak ediliyorsa, üşenilmesin; her satırı okunsun. Eğer orada da anlaşılmıyorsa yapabileceğim pek bir şey yok, ancak eğer soru varsa sonrasında alabilirim.
Olayın saçmalığını yukarıda sorularla açıkladım zaten.
Ayrıca burçların 1957'de keşfedildiği ifadesi de saçmalığın daniskası. Milat öncesinden beri biliniyor burçlar. M.Ö. 300'lü yıllara ait çıkarılmış bir doğum haritası mevcut.
Bununla beraber Efe'nin de belirttiği gibi binlerce yıllık bilgi birikimini sorgulayıp aslında doğum anı değilmiş, ana rahmine düştüğümüz anmış demeye de söyleyecek bir laf bulamıyorum. Herkesin gebelik süreleri farklı. Çok merak eden varsa da peşinen söyleyeyim. 7 aylık doğdum ve haritamdaki tüm işaretleri karakterimde taşıyorum.
Çok büyük bir bilgi eksikliğine dayanan bu ifadeler kaale alınacak türden değil.
Astrolojinin ve burçların ne olduğu aşağıdaki linkte çok açık ve net bir şekilde çok açık ve net ifadelerle tarafımca açıklanmıştır. Gerçekten bu derece merak ediliyorsa, üşenilmesin; her satırı okunsun. Eğer orada da anlaşılmıyorsa yapabileceğim pek bir şey yok, ancak eğer soru varsa sonrasında alabilirim.
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
Burçların hakikati var mıdır? astroloji/burclarin-hakikati-var-midir-t8478.html
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
Zuhal yıldızına ahmaklık, cehalet, korkaklık, cimrilik, kin, yalan, levm, tembellik ve geç anlama gibi huylar izafe edilmiştir. Bu yıldız rahimlere vâki olan nutfelere tâli olsa, bu yıldızın tabiatı ve vasıfları Allahü Teâlâ'nın izni ile sirâyet edip, o cibiliyetle doğumdan sonra bu vasıfların meydana çıktığı tecrübe olunmuştur.
Ayrıca iman eden bir insan zaten Allah'ın bütün yaratılmışlar üzerinde etkisinin olamayacağını inkar edemez..Nasıl ki Venüs'ü yaratmışsa bu gezegen veya başka yıldızların kombinasyonel durumlarına da etki eder ve evren üzerine ışınlarını veya başka hangi etkisi mevcutsa bunları yaymasını da bilir..
şimdi burda etkimi yoksa işarettenmi bahsediliyo eğer işin içinde etki varsa ve bu etki ruha etki ediyorsa o zaman yine bi çelişki olmuş olmuyor mu
Ayrıca iman eden bir insan zaten Allah'ın bütün yaratılmışlar üzerinde etkisinin olamayacağını inkar edemez..Nasıl ki Venüs'ü yaratmışsa bu gezegen veya başka yıldızların kombinasyonel durumlarına da etki eder ve evren üzerine ışınlarını veya başka hangi etkisi mevcutsa bunları yaymasını da bilir..
şimdi burda etkimi yoksa işarettenmi bahsediliyo eğer işin içinde etki varsa ve bu etki ruha etki ediyorsa o zaman yine bi çelişki olmuş olmuyor mu
Ey Hamza
Gördüğün Hiçbirşeyden Korkmazsın bu Doğru
Ama Heybetini Gizli Tut Zira
Yürüyüşün Ölümü Korkutuyor.
Gördüğün Hiçbirşeyden Korkmazsın bu Doğru
Ama Heybetini Gizli Tut Zira
Yürüyüşün Ölümü Korkutuyor.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7884 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Akrep
Cmt 14 Eyl, 10:31
-
-
Yeni mesaj Burçların Aşk Uyum Tablosu
gönderen Akrep » Çrş 02 Ağu, 12:35 » forum Burç Uyumları İlgili Genel Konular - 0 Cevaplar
- 7070 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Akrep
Çrş 02 Ağu, 12:35
-
-
- 0 Cevaplar
- 1296 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Akrep
Cmt 29 Ağu, 14:52
-
- 0 Cevaplar
- 7834 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Akrep
Pzt 21 Eki, 16:39
-
- 0 Cevaplar
- 1100 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Akrep
Cmt 29 Ağu, 14:34