HAYATINIZI DEĞİŞTİRMEK Mİ İSTİYORSUNUZ ...

Kategoriler Dışındaki Genel Konularla İlgili Araştırma Yazıları.
Kullanıcı avatarı
onurxt
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 3446
Yaş: 45
Kayıt: Pzr 30 Eki, 23:42

HAYATINIZI DEĞİŞTİRMEK Mİ İSTİYORSUNUZ ...

Okunmamış mesaj gönderen onurxt » Cum 27 Eki, 23:42

Nüvide Gültunca Tulgar


Biraz düşünmenizi istiyorum. Sıradan bir insanın günde aklından 50.000 den fazla farklı düşünce geçiyor. Bir günün 16 saatini uyanık geçirdiğimizi düşünürsek, hemen her saniye aklımızdan farklı bir düşünce geçiyor demektir. Zihnimiz sürekli olarak ani düşüncelerle meşgul olur, dışarıdan gelen her bir uyarı aklımızda yeni bir fikrin doğmasına neden olur. Düşünme eylemi böylece gün boyu sürer gider.

Elbette ki zihnimizi bu kadar meşgul eden düşüncelerin pozitif olması önemlidir ama daha da önemli bir şey vardır: günde kafanızdan ortalama 50.000 tane düşünce geçiyor. Peki ama bunlardan kaç tanesi sizin için yeni ? hafızamıza şükürler olsun her şeyi hatırlıyor ve yeniden düşünebiliyoruz. Ancak unutmamalısınız ki yaratıcı olabilmek ve hayatı tam anlamıyla dolu dolu yaşayabilmek için mümkün olduğu kadar çok yeni fikirlere açık olmalıyız. Başımıza gelecek en kötü şeyin; her gün, ama her gün, hiç durmadan, aynı değişmez 50.000 düşünce içinde dönüp durmamız olduğunu söylememe sanırım gerek yok.

Çoğumuz bir gün önce zihnimizi meşgul eden şeylerle, bu gün de aklımızın meşgul olduğunu görürüz. Hatta daha önceki gün de, ondan önce ki günde aynı şeyler üzerinde sürekli durmuşuzdur. İşte sorun da burada başlar. Eski fikirlerimiz, inançlarımız üzerinde düşünmeye devam ederiz, her gün aynı korkular, aynı endişeler, aynı pişmanlıklar, aynı üzüntüler... hiç peşimizi bırakmadan zihnimizi meşgul etmeye devam ederler. Bu durum yeni ve yaratıcı fikirlere sahip olmamızın önündeki en büyük engeldir.

Bu yazıda, artık eskimiş, yıpranmış ve sizi yıpratan fikirlerinizden kurtulmanız, ve zihninizi yeni fikirlere, yeni fırsatlara ve yeni hayallere açmanız için, yapmanız gerekenleri bulacaksınız. Unutmayın ki hayatınızı değiştirmek için başlangıç noktanız düşüncelerinizi değiştirmek olacaktır. Değişmesi gereken yalnızca düşüncelerinizin içeriği değildir. Aynı zamanda kendinizle ve çevrenizle ilgili düşüncelerinizi de değiştirmeniz gerekir.

Tam kelime anlamıyla, hayatınızı kökünden değiştirmek istiyor musunuz ? kendi hayatınızda devrim yapmak istiyor musunuz ? Düşünce şeklinizi değiştirin. Kendinize yeni algılama kalıpları yaratın. Sizi çevreleyen dünyanın farkına varın, algılarınızı açın ve ilk önce hayatı daha net ve berrak görmeye çalışın.

Şimdi birlikte bu yeni fikrin keşfine çıkacağız...

Hayatınızı değiştirecek olan sır, şu sözlerde saklıdır: “Hayatınızı, düşünceleriniz kontrol eder”

Bunun anlamı şudur, bilincinizi meşgul etmesine izin verdiğiniz düşünceler, sizin ne olacağınızı belirler. Düşünceleriniz hayatınıza şekil veren en güçlü araçlardır. Düşünce evrendeki en etkili güçtür.

Hayatınızı çocukluğunuzdan başlayarak bu güne kadar şekillendiren şey kendi düşünceleriniz olmuştur. Tartışılmaz bir biçimde şu anda kim olduğunuz, nerede olduğunuz, aklınıza hükmetmekte olan düşüncelerinizin sonucudur.gelecekte de kaderinizi belirleyecek olan işte tam şu andaki düşüncelerinizdir.

Oldukça basit görünüyor değil mi? Hayatınızı değiştirebilecek bir sırrın bu kadar basit olması şaşırtıcı. Belki de siz bu satırları okurken belki de “ben bunu zaten biliyordum” ya da “evet hatırlıyorum, bir yerlerde böyle bir şey okumuştum” diyor olabilirsiniz. Eğer öyleyse sizi başarıya götürebilecek güçlü bir sırrın parmaklarınızın ucundan kayıp gitmesine izin vermişsiniz demektir.

“Hayatınızı, düşünceleriniz kontrol eder”. Size bu cümleyi bir daha unutmamanızı öneririm. Hatta bu fikri kendi kendinize sürekli tekrarlamalısınız... ta ki zihninizde kök salacak kadar, çünkü her ne kadar pek çok kişi bunu bilse de, tam manasıyla anlayabilen, kavrayabilen kişiler pek de fazla değil. eğer bunu anlayabilir ve hayatınızda uygulayabilirseniz, bu sizin kişisel gelişiminiz ve başarılarınızda anahtar olacaktır.

“Bu kadar basit bir şeyi dünyada kimse bilmiyor mu ?” soruyor olabilirsiniz. Cevap aslında son derece açık. Bazı kişiler, kendi kaderlerini kendilerini kontrol etmeyi seçmişlerdir, başarılı, zengin ve mutlu bir hayatı kendileri kurmuşlardır, bazılarıysa bunu seçmemişlerdir. “Kimileri başarıyı seçer, kimileri başarısızlığı”...bu kadar basit . Başarının sırları, onu öğrenmeye ve kullanmaya hazır olan, onu “seçmeye” hazır olan herkese açıktır.

Şimdi “düşüncelerinizin hayatını kontrol ettiğini” öğrendiniz, bunu uygulamayı seçecek olan da sizsiniz.

Düşüncelerinizi kontrol etmeyi öğrenmeye başlamadan önce bilmenizi istediğim birkaç nokta daha var. Önce hayatınızı şekillendirecek düşünceleri ayırt etmeniz gerekir. İnsanların çoğu, özellikle, başarıya, zenginliğe ve mutluluğa sahip olmayanların çoğu, hayatları boyunca düşüncelerinin kendilerini nereye götürdüğünü sorgulamamış kişilerdir. Şu anda “Genç Gelişim” dergisini elinizde tuttuğunuza göre sizin onlardan biri olmadığınızı biliyorum...

Şimdi düşüncelerimizin hayatımızı kontrol ettiğini öğrendik. Bir sonraki adım “bizim düşüncelerimizi kontrol edebileceğimizi”öğrenmek olacaktır.

İlk adım:

Zihinsel bilgi aktarımı:

Şimdi yapmanız gereken basit bir egzersiz var. Belirli bir süre için, örneğin 4-5 gün kadar düşüncelerinizi bir kağıda yazmaya başlayın. Uyanık olduğunuz süre içinde zihninizi en çok meşgul eden düşüncelerin bir listesini yapın. Aklınızı meşgul eden en önemli fikirleri, kağıda döktüğünüze emin oluncaya dek bunu sürdürün. Bu listede ümitleriniz, hayalleriniz, endişeleriniz, beklentileriniz, kişiler, yerler, hatıralar olsun. Aklınızı meşgul eden ne varsa yazın, hatta yapabilirseniz kısa süreli düşüncelerinizi de kaydetmeye çalışın. Liste tamamlandığında şu anki hayatınızı kontrol etmekte olan düşüncelerinizin adeta bir envanterini çıkarmış olacaksınız.

İkinci adım:

Yazdıklarınıza eleştirel gözle bakın:

Düşüncelerinizin listesini karşınıza alın. Eleştirel bir gözle bakın ve kendinize şu soruyu sorun: “ Bu düşüncelerim beni varmak istediğim yere ulaştırabilirler mi ?”
Eğer ulaştıramayacakları sonucuna vardıysanız, düşünce sisteminizi doğru rotaya sokma zamanı gelmiş demektir. Bu noktada yapmanız gereken şey şudur. İlk yaptığınız listeyi bir kenara koyun. Şimdi yeni bir liste yapmanız gerekiyor, sizi istediğiniz hayata ulaştıracak düşüncelerden oluşacak ikinci bir liste. Bu listede şunlar olmalı:
Yeteneklerinizi, özelliklerinizi nasıl geliştirebilirsiniz, bunun için yapmanız gerekenler...
İnsan ilişkilerinizi geliştirmeye yönelik fikirler,
Beden sağlığınız için yapabilecekleriniz,
her gün tamamlamanız gereken ve sizden beklenen görevler,
Hayatınızın her alanında, kendiniz pozitif olarak ileriye götürebileceğiniz her şey.

Bunu tamamladıktan sonra şimdi sizden çok özel bir soruya odaklanmanızı istiyorum. En çok hayranlık duyduğunuz kişi kim ? hayatta en çok kimin yerinde olmak isterdiniz ? bu soruların cevabını bir kez verdikten sonra, şimdi o kişiyi hayal edin. O sizin yerinizde olsaydı nasıl düşünürdü ? nasıl davranırdı ? onun pozitif özellikleri neler ? sizce insanlarla ilişkileri nasıldır ? olaylar karşısında nasıl davranıyordur ? hayran olduğunuz kişinin özelliklerini düşünerek yazılı bir liste yapın.

Bu listede yer alan, hayran olduğunuz kişinin gıpta ettiğiniz özelliklerini taklit etmeye çalışın. Çok kısa bir zaman sonra, hayran olduğunuz bu özelliklere, yavaş yavaş sizin de sahip olmaya başladığınızı fark edeceksiniz. Zihnimiz bir hedefe kilitlenerek, ona ulaşmaya çalışan torpido gibidir... yapmanız gereken doğru hedef seçmek ve aklınızı hedefe kilitlemektir.

Düşüncelerinizin hayatınızı değiştirebileceği fikrini iyice özümsemek ve unutmamak için bir karta “benim hayatımı, benim düşüncelerim kontrol eder” diye yazın ve bunu sabah kalkar kalkmaz görebileceğiniz bir yere asın. Gün içerisinde de bunu sık sık kendinize tekrarlayın. Hayatınızdaki olumlu değişime siz de şaşıracaksınız.

Unutmayın zihniniz bir tarladır ve siz oraya iyi düşünceler ekmezseniz, kötü ve zararlı otlar biterek aklınızı ele geçirir.

Ancak unutmayın ki yalnızca düşünmek yetmez. Eyleme geçmek bir sonraki adımdır. Şayet düşüncelerinizi eyleme dönüştürmezseniz tüm bunlar boşuna bir çaba olarak kalır. Sizi Everest’e çıkan ilk kişi olan Sir Edmund Hillary’nin öyküsüyle baş başa bırakmak istiyorum. Konumuza iyi bir örnek olmasını umut ederek...

Sir Edmund Hillary 29 Mayıs 1953 tarihine değin zirvesini kimsenin göremediği Everest''''''''e tırmanan ilk kişiydi. Bunu o başardı ve bu başarısı nedeniyle Kraliçe Elizabeth tarafından kendisine şövalye unvanı verildi.
Hillary’nin bu başarısının altındaki öyküsünü ve gizini, onun "High Adventure" (Yüksek Serüven) adlı kitabını okuyunca öğrendik. Sir Hillary, 1952 yılında da Everest''''''''e çıkma girişiminde bulunmuş, fakat bu girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Bu girişiminden birkaç hafta sonra İngiltere''''''''de bir okulun öğrencilerine konuşma yapmak için çağrılmıştı. Konuşmanın konusu, onun zirveye tırmanış girişimiydi. Edmunt Hillary, bu girişiminde başarısız olduğunu kabul ettikten sonra bir süre durdu ve mikrofonu bırakıp, konuşma kürsüsünün yanında duran Everest’in büyük boy fotoğrafı önüne doğru yürüdü.

Sonra da fotoğrafa dönüp, yumruğunu havaya kaldırarak, yüksek sesle koca zirveye meydan okudu:

"Beni bu ilk denememde yendin ama, senle davam bitmedi, ey Everest" diye haykırdı. "Bekle beni, sana yine geleceğim ve seni bu kez, ayaklarımın altına alacağım..."

Everest’e bu meydan okumasından sonra Hillary salondaki öğrencilere döndü ve onlara, bir yıl sonra ulaşacağı başarısının gizini o gün açıkladı:

"Beni bu kez yendiği için Everest gözümde şimdi daha da büyüdü ama" dedi. "Benim bunu bildiğim gibi, o da şunu iyi bilmek zorundadır: Onu yenemediğim için, bendeki inanç ve azim de daha büyüdü, daha güçlendi..."

Bu konuşmadan bir yıl sonra Everest, Hillary’nin ayakları altındaydı...


Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1. Asra andolsun;
2. Gerçekten insan, ziyandadır.
3. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. (ASR SURESİ)


POİSON

Okunmamış mesaj gönderen POİSON » Cmt 28 Eki, 23:00


sürekli yinelenen yeni pozitif düşüncelerle eski sıkıcı olayları devre dışı bırakmak.. bu düşüncelerle metobolizmanın kendini yenilemesi.gençlik sırrıda bu ince alanda bir yerde gizli..gözlerdeki sönük ışığın yanmasının tek yolu da bu.


sonuna kadar okudum,ve çok beğendip kendimce not aldığım alanlar fazlasıyla oldu.
harika bir paylaşım dostum,teşekkür ederim.

sürekli geçmiş bir günü düşünerek(sevgiliden ayrılıp acı çeken,işinde zarara uğrayan.hastalıkta,sıkıntıda, üst üstte gelen sorunlarla sıkı bir strese giren VS...herşeyin bir çaresi vardır.bu çareyi geçmişte değil gelecekte aramalı.
kesin okunması gereken bir konu derim.
UNUTMAYIN!! geçmişine çok fazla ah çeken, geleceğine fazlasıyla vah çeker.

Cevapla

“Araştırma Genel Konular” sayfasına dön