UNUTMAYI UNUTUN !!!

Kategoriler Dışındaki Genel Konularla İlgili Araştırma Yazıları.
Kullanıcı avatarı
onurxt
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 3446
Yaş: 45
Kayıt: Pzr 30 Eki, 23:42

UNUTMAYI UNUTUN !!!

Okunmamış mesaj gönderen onurxt » Sal 05 Eyl, 09:50

:) UNUTMAYI UNUTUN

Telefon numaranızı, ev adresinizi, arkadaşlarınızın isimlerini hatta az önce gözünüzün üzerinde duran gözlüğünüzün nerede olduğunu hatırlayamadığınız zamanlar oluyor mu? Kimse unutkan biri olarak tanınmak istemez. Çoğu kez 'dilimin ucunda' deyimiyle durumu kurtarmaya çalışırız. Fakat bir dakika önce söylenen isimleri bile hafızanızda tutamayacak durumdaysanız sorununuz büyük demektir. Peki çözüm ne?
Çözüm hafızanızı keşfetmek ve geliştirmek. Hafızanızın nasıl çalıştığını ve güçlendiğini bilmeniz, ilerleyen yaşınıza rağmen performansından hiçbir şey kaybetmemiş bir beyin ve güçlü bir hafıza demektir. Bilim adamları, nörologlar, psikologlar ve biyologlar insan hafızasının nasıl daha güçlü olabileceği üzerine çalışmalar yapıyor. Uzmanlar vasat bir insanın belleğinin sadece %10'unun kullanıldığını bununla birlikte içimizde zihinsel gücümüzden %100 yararlanmamızı sağlayacak bir yetenek olduğunu söylüyor.

Nasıl unutuyoruz?

Hafıza uzmanı Frederic Vester unutma olayının iki çeşidi olduğunu ifade ediyor; "İki çeşit unutmanın var olduğunu ileri sürebiliriz. Bunlardan birincisi; tamamen yani bir daha hatırlanamaz biçimdeki unutmadır. İkinci unutma ise, daha çok 'yerini yeniden bulamamak' biçimde ortaya çıkar. Bunlar hafızaya kaydedilmiş ve depolanarak saklanmış olan bilgilerdir. Ancak bazı ara hücrelerin ve şalterlerin muhtelif nedenlerle engellenmeleri sonucunda bloke edilirler ve onlara ulaşmak mümkün olmaz."
Uzmanlar, beyinde saklı tutulan mevcut hafızamızın yaşlandıkça kaybolmadığını, bunun yerine yeni bilgileri depolayan beyin yapılarının zayıfladığını söylüyor.
Unutma hiç kimsenin istemediği bir durumdur. Ancak istemesek de bazı şeyler zamana bağlı olarak unutulur. Yapılan bilimsel araştırmalara göre üniversite mezunu bir genç 1 yıl içinde sahip olduğu meslekî bilgilerin %10'unu kaybediyor.
Araştırmacı Nejat Sezik "Sınırsız Beyin Gücü" adlı kitabında, bilinç seviyesine çıkarmakta güçlük yaşadığımız bilgileri günümüzde birçok alanda kullanılan hipnoz yöntemleri sayesinde bilinç seviyesine çıkarmanın mümkün olacağını ifade ederken; "Rüyada birçok kişi, uyanık haldeyken hatırlayamadığı anıları hatırlayabilir. Hipnoz altında da isterse, çocukluk dönemine ait anılarını ya da hatırlayamadığı birçok olayı, büyük bir netlikle hatırlayabilir" diyor.
Hafıza ve hızlı okuma ile ilgili araştırmalarıyla tanıdığımız ve aynı zamanda bu konuda eğitim veren Reha Oğuz Türkkan Rus psikologların, yetişkin bir hastayı hipnotize ettiklerinde, onun ilkokul öğrencisiyken yol boyunca geçtiği telefon direklerinin sayısını bile hatırlayabildiğini belirtmektedir.
Anımsayamadığımız şeyleri hatırımıza getirmek için her zaman hipnoz olmak uygulanabilirlik açısından kolay gözükmüyor. Onun içindir ki insanlar hatırlanması gereken şeyleri hatırlayabilmek için eskiden beri birçok yöntem geliştirmişler. Örneğin Romalılar, konuşmacının konuşmasını parçalarıyla ilgili hayali odaların canlandırıldığı "bellek tiyatroları"nı kullanırlardı. Bu odalarda, konuşmanın farklı bölümlerini gösteren nesneler bulunurdu.

Hafızayı geliştirmek için formüller

Beynimiz karbon kağıdı olmadığı için gelen bilgilerin kalıcı olmasında iş yine bize düşüyor. Dr. Nurhan Er "Belleğimizi Geliştirmek Mümkün mü?" adlı makalesinde hafızayı kuvvetlendirme ve geliştirme için yapılan araştırmalarda hatırlamaya yardımcı strateji anlamında "mnemonik teknik"ler kullandığını belirtiyor. Dr. Er makalesinde mnemonik sistemde bellek geliştirme ilkelerini şöyle sıralıyor:
1-Anlamlılık
Hatırlanması gereken malzemelerin birey için anlamlı hale gelmesi, bu malzemelerin hatırlanmasını kolaylaştırmaktadır.
2-Organizasyon
Bilgi, belleğe belirli bir organizasyon içinde kaydedildiği zaman gerektiğinde bu organizasyona göre, sistematik bir biçimde geri getirilmesi mümkün olabilmektedir.
3-Çağrışım
Mnemonik sistemlerde bellekte daha önce hazır bulunan malzemelerle, belleğe yeni kaydedilenler arasında çağrışım kurulur.
4-Zihinde canlandırma
Zihinde canlandırma, diğer bir deyişle nesnelerin zihinde resimsel olarak temsili, mnemonik tekniklerde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Daha önce bellekte yer alan malzemelerin yenilerine bağlanmasıyla oluşan ilişkiler bu ilke uyarınca görülür hale gelmektedir.
5-Dikkat ve ilgi
Mnemonik sistemlerde mümkün olduğu kadar dikkat çekici ve ilginç çağrışımlar kullanmak gerekir. Bu durum kişide canlı görsel imgelerin oluşmasına katkıda bulunur. Örneğin, köpek ve süpürge kelimelerini hatırlamak için köpek ve süpürge kelimelerini sadece birlikte düşünmek veya elinde süpürge olan biri tarafından kovalanan bir köpek düşünmek yerine, bir süpürge tarafından süpürülen bir köpek düşünmek daha ilginçtir.

Tekrarın hafıza eğitimdeki önemi

Hafızamızı zinde tutmanın diğer bir yolu ise tekrar yapmaktır. Uzun süreli hafıza kısmına geçebilmesi için aldığımız bilgileri tekrar etmemiz hatırlamamıza fayda sağlar. Beynimize gelen bilgiler beyin hücrelerinde yeni uzantıların oluşmasına neden olmaktadır. Tekrar yapıldığında bu uzantılar yerinde kaldığı gibi, bunlara yenileri eklenmektedir. Frederic Vester "Düşünmek, Öğrenmek, Unutmak" adlı kitabında bilgilerin kalıcılığının tekrara bağlı olduğunu şöyle ifade ediyor: "Yaşanmayan ve tanınmayan, yalnızca okunan ya da duyulan bir malzemeyi öğrenmek güçtür. Her yeni bilgiyi, birçok kez tekrarlamazsak hafızaya kaydetmek zor olur. Yani yeni bilgilerin sürekli olarak 'çok kısa süreli hafıza' üzerinden geçmesi gerekir."
Tony Buzan "Aklını En İyi ?ekilde Kullan" adlı kitabında bilgilerin tekrar edilmesinde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle ele alıyor: "Normalde dört veya beş tekrardan sonra, tekrarlanan bilgi 'uzun vadeli belleğe' yerleşir. Ancak tekrarlama makul aralıklarla yapılmalıdır. Bu, öğrenme sürecinden sonra aklınıza dinlenmek ve özümsemek için kısa bir süre tanınmalı -örneğin on dakika- ondan sonra ilk tekrar yapılmalı demektir. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci tekrarlar giderek uzayan aralıklarla yapılabilir, örneğin ikincisi bir gün sonra, üçüncüsü bir hafta sonra, dördüncüsü bir ay sonra, beşincisi dört ay sonra yapılabilir."

Sonuç

İnsan hafızasının kapasitesine dair yapılan çalışmalar, ortalama bir yetişkin hafızasının Britannica Ansiklopedisi'nde yer alan bilginin 500 katı kadar bilgi saklayabileceğini göstermiştir. Baştan bu yana hafızanın tanımını, aşamalarını, geliştirme yöntemlerini ele alırken sabit kaldığımız nokta hafızanın sınırsız gücünden faydalanabilecek yeteneğin içimizde olduğuydu. Uzmanlar belleğimize ne kadar çok egzersiz yaptırırsak o kadar esnek olacağını ve depolanmış bilgilerin daha çabuk ve kolay hatırlanacağını belirtiyor. O halde bahsettiğimiz sistemleri ve kendinize göre üretebileceğiniz hafıza teknikleriyle artık unutmayı unutabilirsiniz.

İSİMLERİ HATIRLAMA TEKNİKLERİ

Birinci adım: Kendinize şu andan itibaren tanıştığınız herkesin ismini hatırlayacağınıza söz verin.
İkinci adım: Tanıştığınız anda kişinin ismini doğru duyduğunuza emin olun. Eğer uygunsa tekrar ettirin.
Üçüncü adım: Sohbet sırasında ismi tekrar edin ve kullanın.
Dördüncü adım: İsmi o kişiyi hatırlatacak şekilde fiziksel bir metayla bağdaştırın. Bu bağlantıların sıra dışı olması hatırlama açısından kolaylık sağlar. Mesela Mr. Gene adında biriyle tanıştınız. Aklınıza Mr. Gene'nin 'Gene mi lahana dondurması yiyeceğiz' dediğini düşleyin. Bu çok saçma gelebilir ama ismi asla unutmazsınız.
Beşinci adım: Günün sonunda tanıştığınız kişilerin ismini bir yere not edin. Listeye yeni isimler eklediğiniz sürece ara sıra listeyi bir kez daha elden geçirin. Kişilerin isimleriyle canlandırdığınız olayları birlikte düşünün.




KÖTÜ HAFIZANIN 5 NEDENİ

Prof. Dr. Nevzat Tarhan kötü hafızanın nedenlerini şöyle sıralıyor:
1. Kötü hafızanın birinci sorumlusu dikkatsizliktir. Düşünceyi yoğunlaştırabilen, bir konuya konsantre olacaktır. İnsanlar bilgileri zihinlere kazırlar. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler suya yazılmış gibidir hemen silinir.
2. Kötü hafızanın ikinci sorumlusu özgüven azlığıdır. İnsan beyninde biyolojik bir saat vardır. Eğer o saate bilerek ve irade ederek sabah 07.00'de kalkacağınızı söylerseniz, öyle programlanmış olursunuz. Sabah 07.00'de kalkmanız kesinleşir. Kolumuzdaki saate güvendiğimiz kadar hafızamıza güvenirsek, o bizi yanıltmaz.
3. Kötü hafızanın üçüncü sorumlusu önem vermemektir. Unutulan bilgiler genellikle o kişi tarafından önemsenmeyen, bilgiler olacaktır. Unuttum demek mazeret olmaz, çünkü o konuya önem vermediğiniz anlamına gelir.
4. Kötü hafızanın bir sorumlusu da akılda tutma tekniğini bilmemektir. Örnek vermek gerekirse, araba, kuş, mavi, lale kelimelerini akılda tutmak istiyorsanız doğrudan ezberlerseniz aklınızda kalmayacaktır. "Mavi bir arabanın üzerindeki kuşun, ağzında lale var" şeklinde ezberlerseniz bunu asla unutmazsınız.
5. Kesinlikle unutulmaması gereken bilgileri not alın. Bundan 1400 yıl önce Hz. Peygamber unutmamak için "Sağ elinizden yardım isteyin" demişti. Aldığınız nottan tekrar ederseniz, özellikle 2-3 ayda bir yapılan tekrar sonunda bilgiler, kalıcı hafızaya işlenecektir.




KUVVETLİ HAFIZA İÇİN 10 ÖNERİ

İngiliz bilim adamları, beynin egzersiz, vitamin ve mineral içeren besin maddelerine ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek hafızayı kuvvetlendirmenin 10 yolunu şöyle sıralıyor:

1. Soya: Soyadaki doğal östrojen hafızayı hem kuvvetlendiriyor, hem kıvraklaştırıyor.

2. Hafıza mineralleri: Vücutta demir ve çinko azlığı, belleği zayıflatıyor, çünkü azalan hemoglobin nedeniyle beyne yeterince oksijen taşınmıyor.

3. Kahve: Kafein zihin performansını, hafıza ve konsantrasyonu artırıyor.

4. Zihin egzersizi: Zihnini aktif tutanlarda bellek daha kuvvetli.

5. Sakız çiğnemek: Sakız çiğnerken beynin 'hipocampus' bölümü daha iyi çalışıyor.

6. Biloba: Aynı adlı ağaçtan elde edilen madde, damarları açıp beyne daha fazla oksijen taşıyor.

7. Vücut egzersizi: Haftada üç kez yarım saatlik egzersiz, hafızayı zayıflatan stresi azaltıyor.

8. Adaçayı: Zihin yorgunluğu için en iyi çare. Adaçayı familyasından limonun yağından elde edilen esansın da konsantrasyonu artırdığı keşfedilmiş.

9. B vitamini: Beyni serbest radikallerden koruyup beyne daha fazla oksijen gelmesini sağladığı için Niacin, B3, B13 vitaminleri bellek için çok önemli.

10. Yağlı balık eti: Haftada üç kez yağlı balık veya üç gün 330 mg. balık yağı hapı, hafızayı güçlendirecek 'Omega 3' yağ asitlerini almanız için yeterli.




Cevapla

“Araştırma Genel Konular” sayfasına dön