Türklerin Batıl inançları

Türklerin batıl inançları nelerdir, Türklere özgü batıl inançlar

Kategoriler Dışındaki Genel Konularla İlgili Araştırma Yazıları.
Kullanıcı avatarı
gece_akrebi
Portal Yöneticisi
Portal Yöneticisi
Mesajlar: 5308
Yaş: 46
Kayıt: Pzt 17 Eki, 13:37

Türklerin Batıl inançları

Okunmamış mesaj gönderen gece_akrebi » Cum 27 Oca, 20:52

Resim

Türklerin Batıl inançları

sadece türk toplumuna özgü olan batıl inançlar....

RUH, MEZARLIK, TÜRBE VE ZİYARET YERLERİ İLE İLGİLİ BAZI HALK İNANÇLARI:

-Ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenler çarpılır.
-Türbeden dışarıya bir şey, bir nesne götüren kişiler çarpılır.
-Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.
-Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür.
-Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.
-Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.
-Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.
-Ölünün elbiseleri ölü yıkayıcılarına verilir.
-Mezarlıktan ağaç kesilmez. Ağaçta cin olduğuna inanılır.
-Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur.
-Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak, kaynayan sütün altına atılır.
-Ölünün yıkandığı evde üç gün ışık yanar.
-Baş sağlığına gelen kişilerin ayakkabıları ters çevrilmez.
- Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır.

HAYVANLARLA İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur.
-Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar.
-Bir evin başında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da bir yıkım olur.
-İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa ya da ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir.
-İneğin sütünü yere sağmak iyi değildir, hayvan hastalanır.
-İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar.
-Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür.
-Çakal uluyunca yere tükürmek gerekir, yoksa insanın başına bir yıkım gelir.
-Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir.

OCAK VE ATEŞLE İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.
-Sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.
-Ocağın üstünü boş bırakmak uğursuzluk getirir.
-Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir.
-Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır.
-Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır. Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur.
-Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.
-Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür.
-Ateş çok önceden sönmüş olsa dahi külün yanında yatılmaz. Külde cin ve şeytanın oynak yaptığına inanılır.
-Ateşin çıkardığı ses ateşi yakan kişi hakkında dedikodu yapıldığına işarettir.

TARIM VE BİTKİLERLE İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Kara ağaçtan düşen yaşamaz.
-Kara ağaçtan beşik, sandık yapılmaz.
-İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür.
-Ceviz ağacının altında yaşayanları şeytan alır götürür.
-Tarlada zina yapılırsa bereket olmaz.
-Üzümün tanesini, karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır.
-Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur.
-Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir.

İNSAN VÜCUDUYLA İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Diş düşürülünce o diş kimsenin göremeyeceği bir yere saklanmalı ya da gömülmelidir.
-Elleri diz üzerinde kavuşturmak, parmakları birbirine geçirip el bağlamak iyi değildir, insanın kısmeti kapanır.
-Parmakların çatırdaması iyidir, insanın sağlıklı olduğunu gösterir.
-El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir.
-Tokalaşırken ya da birisine bir şey verirken sağ el kullanılmalıdır, sol el uğursuzluktur.
-Baş taranırken dökülen saçları dökmek doğru değildir, bunlar toplanır, ölünce o kişinin kabrine konur. Çünkü bu saçlar kıyamet gününde tekrar bitecektir.
-Hamile kadın aş eridiği sırada neye bakarsa doğacak çocuk ona benzeyecektir.

KARANLIK VE IŞIKLA İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.
-Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur.
-Gece acı (biber, soğan, sarımsak) evden dışarıya verilmez.
-Yoğurt, süt, peynir gece dışarıya verilmez. Vermek gerektiğinde üzerine kömür, üzerlik veya yeşil bir dal konularak verilir.
-Gece ıslık çalmak günahtır.
-Gece evden eve tuz verilmez.
-Akşam kapının önü süpürülmez.
-Ekmek aktaracağı evden eve verilmez.
-Çocuklar gece beş taş oynarsa düşman gelecek denir.

BEREKETLE İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Değirmenden ilk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin karısı ölür.
-Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.
-Gurbete giden kişinin azığından bir parça ekmek çalınır.
-Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır.

EVLE İLGİLİ HALK İNANÇLARI:

-Evin temeline karataş koymak iyi değildir.
-Kapının önünde oturan kişi iftiraya uğrar.
-Duvar dibinde uyumak iyi değildir, insan çarpılır.
-Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir.
Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur.
-Evden bir kişi gurbete gittiği zaman o gün ev süpürülmez, dışarıdan misafir alınmaz.
-Eşya taşımak için kullanılan ala iple komşunun evine girilmez.
Komşunun başına bir uğursuzluk geleceğine inanılır.
-Kapı eşiğinde oturulmaz, insan fakir olur.
-Kapı eşiğinde oturulmaz, insan bekar kalır.
-Urganla komşunun evine girilmez. Aksi halde komşunun evinde kıtlık olur.
-Kapı eşiğinde oturulmaz, kapı eşiğinde şeytan bulunur.
-Yağmur yağarken kapı eşiğinde oturmak günahtır.

CİNSİYETLE İLGİLİ HALK İNANÇLARI

-Odanın ışığını evin erkeği yakarsa o ev daima nur içinde ve bereketli olur.
-Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.
-Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz.
-Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez.
-Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur.
-Yarım çay içen kadın dul kalır.
-Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avlanamaz. Bundan dolayı o kişi ava gitmekten vazgeçer.
-Kız çocuğunun ilk kez kesilecek saçını dayısı keserse saçı gür olur.
-Oğlan çocuğunun saçını ilk kez amcası veya dayısı keser.
-Kız baba evinden perşembe veya pazar günü çıkar.
-Koç katımında koçun üzerine kız çocuğu bindirilirse doğacak kuzu dişi, oğlan çocuk bindirilirse erkek olur.


bir yanımız ölüm bir yanımız düğün...


Kullanıcı avatarı
heaven
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 2192
Yaş: 43
Kayıt: Cmt 29 Eki, 16:23

Okunmamış mesaj gönderen heaven » Cmt 28 Oca, 15:28

-Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur.
bunu ben daha farklı duymuştum, iyi sahatte olsunlar görünüyormuş gece aynaya bakınca diye... valla öyle etki yapmışkı bende baya bi süre gece aynaya bakmaya korkuyodum... şimdi bile bakarken tedirgin olduğum oluyo... :?

Bu arada gece ellerine sağlık, ben batıl inançlara inanmıyorum. Şöyle birşeye inanıyorumki eğer bir şeye körü körüne inanırsanız başınıza gelir... ben inanmıyorum ve bu tür şeylerden de korkmuyorum...
Ben gelmedim davi için,
Benim işim sevi için,
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldim...

POİSON

Okunmamış mesaj gönderen POİSON » Pzr 29 Oca, 00:07

Okuduktan sonra tahtaya vurun
Reha ERUS




Batıl inançlar Türkiye'de yaygın. Peki dünyanın nelere inandığını biliyor musunuz?



Dünyaya egemen olan batıl inançlarla aranız nasıl?


Hadi canım sen de! Bırakın bu saçmalıkları. Şey ama inanıyorum... Yan cebime koy...


İtiraf edenler var, utananlar var. Kendi kendine kızıp yine de inananlar var. Göğsünü gere gere batıl inançla yaşadığını söyleyenler de var...


Amerikalılar şanssızlık genini bulma yolundalar. Az kalmış, yakında açıklayacaklarmış. Ama şanssızlık geni bulunana dek batıl inançlar egemenliğini mutlak sürdürecek...


Masala benzese, bilime meydan okusa bile, insanların günlük yaşamının bir parçası bu inançlar... Büyüler, numaralar, hayvanlar, madenler, yerleşen sabit fikirler. Periler, melekler, vampirler, şeytanlar. Bugün dünyada her yedi kişiden biri yaşamını batıl inanç üzerine kuruyor.


Batıl inançların en olumsuzu kara kedi: İnanışa göre yedi yıl mutsuzluk, ve ölüm tehlikesi getiriyor. En iyisi ise nal. Ve bunun gibi her toplumun inandığı, oyalandığı binlerce inanç var. Kimisi geleneklere dayanıyor, kimisine bireysel olarak inanılıyor. Aktör Paul Newman yeni bir filme başlamadan keçi sütü içermiş. Bir kez unutmuş, durduğu yerde ayağı bükülüp kırılınca altı ay çalışamamış. John Wayne ise filmlerde her bindiği atın bir nalını toplarmış. Luciano Pavarotti, sahneye cebinde çivi ile çıkarmış. Rahmetli Safiye Ayla için cebinde Atatürk'ün fotoğrafı ile şarkı okuduğu söylenir. İtalyan havayolları uçaklarında ‘‘17’’ numaralı koltuk sırası yoktur. 16'dan 18'e atlar... Sokak numarası hane numarası da yoktur. Her ayın 17'si cumaya gelirse, yaşam durur. Uzakdoğu'da pirinç mutluluğun ve refahın simgesidir. Düğünlerde evli çiftin üzerine bol pirinç atılır. Bizde ise sanki çok zenginmişiz, enflasyon hiç yaşanmıyormuş gibi bol keseden döviz, para, altın atılır, batıl inanç cömertçe dile getirilir.


Sizlere dünyanın etkilendiği batıl inançlardan bir demet sunuyoruz...


Her ne kadar teoloji uzmanları karşı gelse bile, batıl inanç, Tanrı'dan sonra insanların sığındığı


ikinci güç...



AMBER Büyüye ve uğursuzluğa karşı kullanılır.


AYAK Geçmişte özellikle tavşan ayağı taşımanın şans getirdiğine inanılırdı. Sonraları bu sevimli hayvanlara kıyılması şanssızlık getirebilir görüşü ağır bastı.


AYAKKABI Sabahları yanlış ayağa yanlış ayakkabıyı giymek bütün gününün ters geçeceğine işaret!


BIÇAK Ucu sivri bir şey armağan etmek, karşı tarafa şanssızlık getirir. Bunun için özellikle bıçak armağan ederken karşılığında sembolik bir para almak uğursuzluğu kovar. Ayrıca bıçağı doğrudan başkasının eline vermek kavgayı simgeler.


BAYKUŞ Gece baykuş sesi duymak, kötüye sinyaldir. Ses sol taraftan geliyorsa, daha kötü alamettir. Damda öterse evden cenaze çıkacak yakıştırması yapılır.


BOYNUZ Nazara karşı birebirdir. Ancak erkeğin aşk maceralarında düş kırıklığı ve başarısızlığına karşı kullanılır.


ÇİVİ Yolda paslanmış bir çivi bulmak ve bunu alıp saklamak şans getirir.


4 YAPRAKLI YONCA Çok zor bulunur. Hıristiyan aleminde kutsal bir yaprak olarak anılır. Kurutup defter arasında saklamak ömür boyu şans getirir. İrlandalılara göre vatanı kem gözlerden korur.


DÜĞME Ceketin düğmesini yanlış iliklemek şanssızlık. Birisine doğru iliklemek uğursuzluk sayılır.


EL Tılsımlı bir nazar gidericidir. İslam dünyasında yaygındır.


GÖKKUŞAĞI İnsanın içini rahatlatır. Bakmak kötülüklerden korur. Ancak elle işaret etmek uğursuzluk sayılır.


İĞNE Bir şey dikerken kırılırsa şans getirir. Hediye etmek kavga nedeni sayılır.


KAMBUR Erkek kamburun sırtına dokunmak uğur getirir. Kambur kadınsa, dokunmak uğursuzluktur.


KARASİNEK Öğleden sonra veya akşamüstü vızlarsa, tez haber demektir. Sabahları duyulan ses beklenen haberi geciktirir.


KEDİ Cadı ve şeytanı simgeleyen kara kedi Ortaçağ'ın en uğursuz batıl inancı sayılırdı. Kara kedi önünüzden geçerse tam yedi yıl bir uğursuzluk süreci başlar.


KIRMIZI BİBER Aşırı acı olduğundan kötü ruhları kovar. Ucu sivri olanlar şans kovalar kem gözleri yakalar.


KÖPEKBALIĞI DİŞİ Boyuna takılırsa, en büyük şans çekicidir.


MAKAS Elde ikiye bölünürse aşkta hüsrandır. Elden ele verilirse kavgayı simgeler.


MENDİL Armağan etmek kötü şans getirebilir. Karşılığında bir madeni para almak gerekir. Ayrılığı çabuklaştırır.


MANTAR TIPA Özellikle şampanya patlatılırken, tıpanın isabet ettiği bekâr kişi için evlilik haberidir.



ŞAPKA Şapkayı yatağın üzerine koymak ölümü simgeler. Bunun nedeni ortaçağda ölen askerlerin miğferlerinin mezar üzerine konması ve doktorların şapkalarını hasta yatağının üzerine bırakmasından kaynaklanmaktadır.


ŞEMSİYE Evlerde, kapalı yerlerde gerekmediği için açmak şanssızlık getirir.


TUZ Masaya tuz dökülürse, uğursuzluk sayılır. Hemen omuz üzerinden üç kez arkaya doğru dökülürse tılsım bozulur.


TÜKÜRÜK Üç kez arka arkaya tükürmek nazarı kovar.


TERLİK Terliğin tekinin ters dönmesi uğursuzluk sayılır. Hemen düzeltmek veya diğerini de ters çevirmek gerekir.


UĞUR BÖCEĞİ Üzerine konarsa yıl boyu uğur sayılır. Adı üzerinde. Ancak hiçbir zaman öldürmek ve ezmemek gerekir. O zaman uğursuzluğa dönüşür.


YAKUT Mutluluğun simgesidir. Şans zenginidir. Rengini kaybetmemesi gerekir.


YÜZÜK Genç kızlara armağan etmek bekâr ve evde kalması tehlikesini yaşatır. Hiçbir şekilde hediye edilmez.


SIPA Özellikle Güney İtalya'da mafyaya karşı bir koruyucu sayılır. Her köy evinde mutlak bulunur.


NAZAR BONCUĞU Ülkemizde nazara karşı bir simgedir. Kem gözlere karşı birebirdir. Batıda yeni yeni öğreniliyor.


YÜZÜK Serçe parmakta taşımak büyüyü uzaklaştırır. Orta parmakta taşımak çağırır.


MUSKA Nazara ve kem gözlere karşı ‘‘hoca’’ yazar.


ÇATLAK Duvar çatlağı olumsuz bir haberi simgeler. Taş çatlağı şans getirir. Mercan çatlağı evliliğin simgesidir.


SÜPÜRGE Süpürgeyi süpürürken birisinin ayağına değdirmek o kişinin kısmetini kapatır.


ZEYTİN DALI Evlere asılırsa barışı, berraklığı, temizliği simgeler.


YARASA Ortaçağda gece yarasanın çarptığı kişinin yedi zamanda vampirin tecavüzüne uğrayacağına inanılırdı.


FİL Evde yedi adet biblo fil bulundurmak refaha ve şansa kapıyı açmaktır.


TIRNAK Gece tırnak kesmek şeytanı çağırır inancı vardır.


BUKET Anglosaksonların inancına göre gelinin arkasını dönerek attığı buketi kapan kız en kısa zamanda koca bulur.


AYAK Yataktan sağ tarafa basarak inmek günün iyi geçmesini sağlar. Mekândan sağ ayakla çıkmak da aynı inançtır.


AY Ay çıktığında görünce değerli bir maden veya taşa bakılırsa refah ve zenginlik getirir.


AYNA Ayna kırmak yedi yıl belaya eşdeğerdir. Bekârsan yedi yıl evlenememekle karşı karşıya kalınır.


TAHTAYA VURMAK Tahtaya üç kez vurmak nazarı karşılamak, engellemektir. Üç kez kulak memesini çekmek de ‘‘başa gelmesin, nazardan saklasın’’ anlamını taşır.


ÖRÜMCEK Sabah sabah örümcek görmek tüm günün kötü geçeceğinin habercisidir.


PİRİNÇ Uzakdoğu'da refahın, mutluluğun simgesidir. Bunun için yeni evlilerin üzerine pirinç taneleri atılır.


SARMISAK Vampirlere birebir olarak yüzyıllarca evlerin duvarlarına asılmıştır. Nazardan saklar. Mutluluğu getirir.


MERDİVEN Altından geçmek uğursuzluk sayılır. Geçmek zorunda kalınırsa seksek atlayarak geçilir. Altında elle boynuz işareti yapılarak uğursuzluktan kurtulunur.


NAL Dünyamızda en tanınmış uğurdur. Batıl inanca karşı olanları bile etkiler. İngiliz atasözüne göre fırtınaya, şimşek çakmasına, yangına karşı nazara karşı, büyüye karşı ilaç gibidir. Dikkat, satın alınmaz. Bulunması gerekir.


ONÜÇ RAKAMI ABD'de uğurlu bir rakamdır. Ancak Avrupa'da uğursuzluk kabul edilir. İstanbul'un fethinin yılının rakamlarının toplamıdır: 1+4+5+3= 13. Özellikle sofraya 13 kişi oturmak, bir araca 13 kişi binmek uğursuzluktur.


ONYEDİ RAKAMI En kötü rakam sayılır. Hele cuma gününe gelirse beterdir. Akdeniz ülkelerinde ve özellikle İtalya'da 17 numaralı hane veya kapı numarası bulunmaz. Uçaklarda, otobüslerde 17 sıra atlanır. Romalılar zamanından kalmadır. Romen rakamlarının yer değiştirmesi ile ‘‘VIVI’’ yani ‘‘Yaşadım o halde öldüm’’ anlamına gelir. Kara kedi kadar uğursuzdur.






--------------------------------------------------------------------------------


Cevapla

“Araştırma Genel Konular” sayfasına dön