İNSAN..(Gerçek Doğamızdan Ne Kadar Haberdarız)

Kategoriler Dışındaki Genel Konularla İlgili Araştırma Yazıları.
Kullanıcı avatarı
MAVİ LOTUS
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 447
Yaş: 51
Kayıt: Çrş 06 May, 13:29

İNSAN..(Gerçek Doğamızdan Ne Kadar Haberdarız)

Okunmamış mesaj gönderen MAVİ LOTUS » Sal 20 Eki, 15:01

Gerçek Doğamızdan Ne kadar Haberdarız

Günümüz bilimi ve teknolojisi geçmiş yıllara oranla çok ileri bir aşamaya ulaşmış olmasına rağmen,insan konusunu çözümlemiş değildir.

Çağımızda üzerinde en çok durulan konu,"insan konusu",yada insanla başlayıp,insanla biten sorunlar konusudur.

İnsan konusu,kesin hatlarıyla günümüz bilimi tarafından bir çözüme kavuşturulmamış olmasına rağmen,artık iyice anlaşılmıştır k;insanı bir kenara koyarak hiçbir şeye yaklaşılamaz.Çünkü ve aslında herşey insanın gelişimi/tekamülü,aydınlanması,uyanması,şuurlanması ve nihayet "şuurda uyanması(yani "kıyam etmesi")içindir.Bu gerçek yeni yeni anlaşılmaya başlamıştır.Oysaki,tekamülcü ruhçuluk ve öteki inisiyatik öğretilerde bu;yıllardan,hatta yüz yıllardan beri vurgulanmaktadır.Esas olan,bireyin şuurlanmasıdır ve herşey bunun için,yani;şuurlanmak ve tekamül etmek için birer araçtan başka birşey değildir.Niçin şuurlanmak(şuurda uyanmak,yani kıyam etmek)?Şimdilik,önümüzdeki ilk hedef olan "Yeni İnsan"olmak için...

Dünyasal/fiziksel ve fizik ötesi olan her şey insan varlığının tekamülü için birer araçtır.Bu gerçek,geç de olsa yeni yeni anlaşılmaya başladığından;günümüz bilimi,insanın sadece fizyolojik ve morfolojik yanını incelemenin doyumsuzluğu içinde,parapsikoloji ile,onun fizik ötesi,beyin ötesi yanına doğruda uzanmaya çalışmaktadır son 1800'lü yııların sonlarından beri.

İnsan"doğal bir varlık"(yani,fizyolojik/morfolojik bir yapı)olarak çözümlemeye çalışmış,onun gizli,anlaşılmayan ve bilinmeyen bir yanının artık kalmadığını söyleyenler bile;insanı bir varlık olarak(yani,felsefi ve ontolojik açıdan)ele aldıklarında,yeni çözülümlere gitme itiliminden kendilerini alamamışlardır.

Bu durumda,gerek günümüz bilimi,gerekse doğrudan doğruya bireyin kendisi,insanın kendi içindeki büyüklüğü,güzelliği,hatta yüceliği ve kutsallığı bir türlü keşfedememenin sıkıntısı ve şaşkınlığı,hatta bunalımı içindedir.

Bu nedenle insan henüz resmi bilim tarafından çözümlenmiş bir varlık değildir.Aksine;sayısız sorunlar içeren,evrenin küçük bir modelidir,mikrokozmazdur.

BİLİNMEYEN İNSAN

İnsan yavrusunun(fizik bedenin,bu biyolojik yapının)tek hücreden başlayıp;gelişip,değişip farklılaşarak olgun bir vücut haline gelene kadar,insana hayranlık veren gelişimini okul yıılarımızdan anımsayabiliyoruz.Bu gelişim ve bilgiler,insan insan vücudunun fizyolojik/morfolojik yapısıyla ilgilidir.Ama insan sadece maddesel bir varlık değildir;maddesel/biyolojik yapı onun sadece dış görünüşü ve bir bakıma"kabuğudur".

Dış görünüşü böyle olan bir yapının ruhsal ve yaşamsal işlevleri de vardır,hiç kuşkusuz.Ölçüye/tartıya gelmeyen,yani fiziksel/maddesel olmayan yanlarımız/işlevlerimizde vardır:Üzüntülerimiz,endişelerimiz,sevinçlerimiz,mutluluklarımız/mutsuzluklarımız,hayallerimiz,rüyalarımız duyular dışı algılamalarımız(DDA),ölüme yakın deneyimlerimiz ile eski yaşam anılarımız yokmudur?Materyalist bilim bunları biliyor ama açıklayamıyor diye,onları yok mu sayacağız?Bunlarda vardır;bunlarla ilgili bireysel deneyimlerimizin yanı sıra,titiz gözlemlere ve deneylere dayalı vakalar/olgular parapsikoloji ve tekamülcü ruhçuluk literatürünü doldurmuş durumdadır.Zahmet edip incelemek gerek.Bu kavramların her birini birer makale boyutunda genişletebilecek materyal elimizde bulunmaktadır.

Evet,işte tüm bunlardan dolayı,az önce de belirttiğimiz gibi;insanı,sadece fizyolojik/biyolojik yanı ile değil,aynı zamanda,ruhsal yada psişik işlevleriyle birlikte ele almakta yarar vardır.Çünkü,insan sadece maddeden değil,ruh ve maddeden yapılmış bir varlıktır.Ayrıca insan,şuurlu bir varlıktır ve bu şuurluluk,ölüm ile kesintiyede uğramaz ve bedenli/"bedensiz"yaşamlar boyu sürüp gider.Çünkü insan,aslen beden değil,fakat ruh varlığıdır.Evet,bizler esasen ruh varlıklarıyı;beden olarak tezahür etmiş ruh varlıkları...("Ete,kemiğe büründüm,Yunuz diye göründüm".)

İnsan tamamen maddesel bir varlık olmadığı gibi,tamamen ruhsal bir varlık da değildir.Başka türlü ifadesiyle,insan ne bedendir ne de ruh;ama insan,beden+ruh olan üçüncü bir buuttur.İnsan;fiziksel(yani,yere/dünyaya ait olan)bir fizik bedenden ve ruhsal enerjinin,bu beden üzerindeki egemenliğinden oluşmuş ve çeşitli realiteler içinde şuursal bütünlüğünü koruyan bir varlıktır.

Bu haliyle insan;bir yönüyle evrenin yüksek titreşimli tesirlerine de açıktır.Bu iki tesir türüne,düşey ve yatay,hatta vicdani ve nefsani tesirler de diyebiliriz.Bu iki tesir türünün,içsel gelişim yönünde değerlendirilmesi;varlığın idrak kapasitesi ve şuur düzeyiyle ilgilidir.Bizleri yaşam içinde halden hale sokan da bu iki ana tesirden başkası değildir.İşte;olgunluk,erdemlilik ve bilgelik idraklenme ile gelen şuurluluktur.Bu nedenle idrak ve idraklenmek,dolayısıyla şuurlanmak;beşeri zaaflardan kurtulup,insanlaşmak açısından çok önemlidir.Beşeri niteliklerin ötesinde bulunan insanın büyüklüğü ve hatta kutsallığı,idraklenme ve şuurlanmayla ulaşılan yüceliklerdir.

İnsanın yüceliği ve büyüklüğü(eşref-i mahlukat oluşu)çok büyük ölçüde onun bilinmeyen(yada az bilinen)ve her nedense,maddeci zihniyetin temsilcileri tarafından görmemezlikten gelinen fizik/biyoloji ötesi yanıyla(kısaca,ruhsal yanıyla)ilgilidir.Çünkü,insan esasen ruh varlığıdır,dünyada beşeri olarak tezahür etmiş ruh varlığı...(ALINTI)

DEVAM EDECEK...


"BAZI KİŞİLERİN FİKİRLERİ SENİN GERÇEĞİN OLAMAZ"..


Kullanıcı avatarı
MAVİ LOTUS
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 447
Yaş: 51
Kayıt: Çrş 06 May, 13:29

Re: İNSAN..(Gerçek Doğamızdan Ne Kadar Haberdarız)

Okunmamış mesaj gönderen MAVİ LOTUS » Sal 20 Eki, 15:54

NOT:Özellikle son iki paragrafa dikkat..
"BAZI KİŞİLERİN FİKİRLERİ SENİN GERÇEĞİN OLAMAZ"..

Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Araştırma Genel Konular” sayfasına dön