Işığın Bilinmeyen Özellikleri

Kategoriler Dışındaki Genel Konularla İlgili Araştırma Yazıları.
Kullanıcı avatarı
onurxt
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 3446
Yaş: 45
Kayıt: Pzr 30 Eki, 23:42

Işığın Bilinmeyen Özellikleri

Okunmamış mesaj gönderen onurxt » Çrş 16 Nis, 19:07

Acaba bizim için dünyayı, daha doğrusu yaşadığımız her yeri görünür kılan ışığın özellikleri nelerdir? Bu soruya yanıt bulmak isteyen bilim adamları, yıllar süren araştırmalar yapmış olmalarına karşın, tam ve net bir sonuca ulaşamamışlardır.

Işık konusunda tartışılan temel nokta, ışığın foton adlı parçacıkların oluşturduğu bir katar şeklinde mi, yoksa dalgalar halinde mi yayıldığıdır. Kaba bir benzetmeyle ışık, bir yerden bi yere, bilardo topları gibi mi, yoksa sahile vuran dalgalar gibi mi hareket etmektedir?

Işık, bazen tıpkı havuza atılan bir taşın su yüzeyinde oluşturduğu dalgalanmalar gibi yayılmakta, bazen de sanki maddi parçacık özelliği taşımakta ve pencere camına vuran yağmur damlaları gibi aralıklı darbeler halinde gözlenebilmektedir. Bu ilginç durum sadece ışık için değil, atomun temel parçacıklarından biri olan elektron için de geçerlidir. Elektron da hem parça, hem de dalga özelliği gösterebilmektedir.

Bu durum, bilim dünyasında akla yeni sorular getirmiştir. Bu sorular, ünlü Kuramsal Fizik Profesörü Richard P. Feynman'ın şu sözleriyle açıklık kazanmaktadır:

"Elektronların ve ışığın nasıl davrandıklarını artık biliyoruz. Nasıl mı davranıyorlar? Parçacık gibi davrandıklarını söylersem yanlış izlenime yol açmış olurum. Dalga gibi davranırlar desem, yine aynı şey. Onlar kendilerine özgü, benzeri olmayan bir şekilde hareket ederler. Teknik olarak buna "kuantum mekaniksel bir davranış biçimi" diyebiliriz. Bu, daha önce gördüğünüz hiçbir şeye benzemeyen bir davranış biçimidir... Bir atom, bir yayın ucuna asılmış sallanan bir ağırlık gibi davranmaz. Küçücük gezegenlerin yörüngeler üzerinde hareket ettikleri minyatür bir güneş sistemi gibi de davranmaz. Çekirdeği saran bir bulut veya sis tabakasına da pek benzemez. Daha önce gördüğünüz hiçbir şeye benzemeyen bir şekilde davranır. En azından bir basitleştirme yapabiliriz: Elektronlar bir anlamda tıpkı fotonlar gibi davranırlar; ikisi de "acayiptir", ama aynı şekilde. Nasıl davrandıklarını algılamak bir hayli hayal gücü gerektirir; çünkü açıklayacağımız şey bildiğimiz her şeyden farklıdır."

Bilim adamları, elektronların bu hareketini hiçbir şekilde açıklayamadıkları için, buna yeni bir isim takmışlardır: "Kuantum Mekaniksel Hareket". Bu noktada görülen mükemmelliği, yine Profesör Feynman, "…kendinize sürekli 'Ama bu nasıl olabilir?' diye sormayın; çünkü çabanız boşunadır; şimdiye kadar hiç kimsenin kurtulamadığı bir çıkmaz sokağa girersiniz. Bunun neden böyle olabildiğini hiç kimse bilmiyor" sözleriyle dile getirmektedir.

Ancak, Feynman'ın bahsettiği "çıkmaz sokak", aslında 'çıkmaz' değildir. Burada bazılarının bir türlü işin içinden çıkamamalarının sebebi, ortadaki açık delillere rağmen, bu inanılmaz sistemleri ve dengeleri yaratan üstün ilim sahibi Allah'ı gerektiği gibi tanıyıp takdir edememeleridir. Halbuki, durum son derece açıktır: Allah evreni yoktan var etmiş, kusursuz dengelere dayalı ve örneksiz olarak yaratmıştır. İçinden bir türlü çıkamadıkları, kavrayamadıkları, bilim adamlarının her fırsatta "Ama bu nasıl olabilir?" diye kendi kendilerine sordukları sorunun cevabı; her şeyin Yaratıcısı'nın Allah olduğu ve her şeyin O'nun yalnızca "OL" demesiyle var olduğu gerçeğinde yatmaktadır. Allah bu kesin gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle bildirir:

"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) Yaratan'dır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117)

Işığın hem parçacık hem de dalga özellikleri göstermesi, teknoloji açısından hayati bir öneme sahiptir. Görülür ışığı oluşturan renk renk ışıklar, farklı dalga boylarına sahiptir. Bu ışıkların dalga boyları santimetrenin milyonda 75'i ile 39'u arasında değişir. (Harun Yahya, Yeşil Mucize Fotosentez)

20. Yüzyılın tanınmış bilim a-damlarından Isaac Asimov, ışığın dalga boylarındaki bu hassas ayarın önemini şöyle açıklar:

"Dalga boylarının kısa olması oldukça önemlidir. Işık dalgalarının düz çizgi yolu boyunca seyretmesi ve keskin gölgelere yol açmaları çevremizdeki olağan cisimlerden daha küçük oluşlarındandır. Karşılarına çıkan cisim, dalga boyundan daha büyük olmadığı takdirde, o cisimlerin çevresini dolaşıp içine alabilir. Örneğin, bakteriler bile ışığın bir dalga boyu uzunluğundan çok daha büyüktürler; böylece, ışık onları mikroskop altında keskin biçimde belirler."

Işığın, dalga özelliğine ek olarak parçacık özelliği göstermesi, teknolojide faydalanılması noktasında hayati bir öneme de sahiptir. Dalga hareketi hep belirli bir ortam içinde gerçekleşir. Mesela, sesin yayılabilmesi için havanın varlığı şarttır. Ses boşlukta yayılmaz. Eğer ışık da hep dalga özelliği gösterseydi; Güneş'ten kaynaklanan ışıklar uzayda ilerleyemeyecek ve tüm evren karanlığa gömülecekti; yaşam olmayacaktı. Ancak alemlerin Rabbi Allah yarattığı herşeyi varlıkların ihtiyaçlarına en uygun şekilde varetmiştir.

Bu makale, Araştırma Dergisi 25. sayı (Kasım 2003) 26. sayfada yayınlanmıştır.


Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1. Asra andolsun;
2. Gerçekten insan, ziyandadır.
3. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. (ASR SURESİ)


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Araştırma Genel Konular” sayfasına dön