ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİ EFSANELERİ

Kategoriler Dışındaki Genel Konularla İlgili Araştırma Yazıları.
Kullanıcı avatarı
durucan85
*GriAkrep*
*GriAkrep*
Mesajlar: 426
Yaş: 38
Kayıt: Sal 03 Tem, 23:17

ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİ EFSANELERİ

Okunmamış mesaj gönderen durucan85 » Prş 12 Tem, 00:16

ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri yıllık olan
dersinin final sınavında sınıfa gelmiş ve sınav sorusu olarak tahtaya,
"Why?" (Neden?) yazmış. Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını
şaşırmışlar, sonra herkes birşeyler yazmaya başlamış.
Yalnız bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kağıdını teslim etmiş.
Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: "Why not?" (Neden olmasın ki?) Bu
öğrenci sınavdan "100" almış.

*****
Aynı hoca başka bir sınavda "risk nedir?" diye soruyor. Yine bir
öğrenci sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kağıdını. Kağıdın üst
kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak. En
altta ise "İşte risk budur" diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en
yüksek notu alıyor.

*****
Hocanın bir sonraki sınavında yine "Risk nedir?" sorusuyla karşılaşan
öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer 0 alıyor. Tabii koşa koşa
hocaya gidip sebebini soruyor. İşte cevap: "Aynı şartlar altında, aynı
riski iki kere almak aptallıktır!"

*****
Hocamız bir başka sınavda derse giriyor ve tek soru soruyor: "Atatürk ne
yaptı?". Bütün öğrenciler harıl harıl yazmaya başlıyor, kağıtları
dolduruyorlar. Sınav sonucunda herkes ortalama notlar alıyor. Bir
öğrenci ise 100 alıyor. Bu öğrencinin cevap kağıdında şu yazıyor: "Ne
yapmadı ki!"

*****
Bu tür öğrenciler ve değerlendirmeler Hukuk Fakültelerinde yok mu? Elbette
var. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Hocanın biri
sınavda, o günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını vermiş ve
sonucun ne olacağını sormuş. Tabii, bütün öğrenciler ha babam, de babam,
sayfalarca yazmaya başlamışlar. Ama bir öğrenci kağıdını
sınavın ilk dakikasında vermiş. Ve buna rağmen 100 almış. Öğrencinin
yanıtı tek cümleymiş: "Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz."

*****
Bir efsane de tıpçılardan: Olay bir tıp fakültesinin anatomi dersinde
geçiyor. Okulun en iyi hocası, anatomi dersine ilk kez giren
öğrencilerine; "Tıpta iki önemli şey vardır" demiş, "İlki, hiç bi
şeyden iğrenmeyeceksiniz!"Bunu söyledikten sonra işaret parmağını
önündeki kadavranın makatına sokmuş, şööyle bir karıştırıp çıkarttığı
parmağını hop diye ağzına sokmuş ve emmiş. Ardından öğrencilerden de
aynısını yapmalarını istemiş.
Genç tıp öğrencileri, kızara bozara aynı şeyi teker teker yapmışlar. Bunun
üzerine Hoca öğrencilerine dönüp; "İkinci önemli şey ise çok dikkatli
olmaktır" demiş ve eklemiş, "Mesela ben demin hastanın
makatına işaret parmağımı soktum ama orta parmağımı emdim!"...

*****
Bir kız yurdunda kalan kızlar, artık temizlik görevlisine olan
kıllıklarından mıdır yoksa nerden çıktığı belli olmayan bir yurt
geleneğinden midir, her sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaya
öperek iz bırakıyorlarmış.

Yurt müdürü ne yaptı ettiyse bu alışkanlığı ortadan kaldıramamış.
Diğer yandan temizlik görevlileri de iyiden baş kaldırmaya
başlamışlar. Sonunda müdürün aklına parlak bir fikir gelmiş. Hemen bir
duyuru yapıp, kızları toplantıya çağırmış. Neyse toplanmış bunlar. Müdür
"Buyrun tuvalete" demiş. Hep birlikte, temizlik görevlisinin beklediği
umumi tuvalete girmişler. Aynalarda sabahki ruj izleri hala duruyormuş.

[glow=red]Müdür "Arkadaşlar" demiş, "Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra
aynaları öperek çıkması güç izler bırakıyor. Temizlik görevlilerimiz
bunları temizlerken zorlanıyor. Sizleri görevlimizin bu temizliği
yaparken ne kadar zorlandığını bizzat görmeniz için topladım. Bakın ve
görün". Sonra görevliye bir işaret çakmış. Bizimki gayet sakin bir şekilde
tuvalet fırçasını almış, klozetteki suya daldırmış ve aynayı temizlemiş. O
günden sonra bir daha o yurtta tuvaletlerde dudak izine rastlanmamış.[/glow]


TÜRK DEMEK, TÜRKÇE DEMEKTİR, NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK


Cevapla

“Araştırma Genel Konular” sayfasına dön