gönderen EffEndY » Çrş 26 Eyl, 11:32
yalnızefe yazdı:EffEndY yazdı:
Bir de seven bir kadın seven bir erkeğe nazaran daha kolay terkeder. Çünkü kadınların güven ve huzur gibi derdi daha çok oluyor. Bulamadı mı ardına bakmadan gidiyor.
Ben bu söze katılmıyorum..Çünkü kadına bir kere sevgini gösterip sonra çekip gittiğinde eğer seviyorsa o da seni beklemesini biliyor ve sevgisini değişik şekillerde ortaya koyuyor..
Murathan Mungan bir de şöyle diyor: "Üstüne gitmek, boğulmasına sebep olur. Bir parça uzakta kalabilirseniz, gerçekte size duygusu hissi tanımlama fırsatı verirseniz, özgür hissettiğinde size geliyorsa sizindir. Gelmez ise zaten hiç sizin olmamıştır." Tabi Mungan sözünün doğrudan bu mesele ile alakası yok.. Ama gerçekten kadın sevdiği zaman terk etmesi daha da zorlaşıyor istediği sevgiyi tam olarak bulamasa bile..
En son ki ilişkimde(daha 2 aylık), ayrılma girişimimde " Bitti artık saçının renginden tut, her şeyinden nefret ediyorum, artık sana geri dönmeyeceğim!.." dediğim halde ondaki sabır, metanet ve özellikle tutkuyu görünce hele de ruhsuz ve duygusuz bir Başak'tan bunu görünce kendi özümü gördüm onda..Ve bu çırpınışlara tekrar karşılık verdim..
Farklı bir şeyden bahsediyorsun sanırım. Terkedilen her zaman bekleyen taraf olur zaten, bu kural değişmez.
Tabii ben genelleme yapıyorum, istisnalar elbette olacak. Ancak sevgi bulamayıp da kalan kadın pek tanımıyorum; anca Akrep kadınıdır o:) Çünkü kadın zaten sevgi bulmak için ilişkiye giriyor, erkekse sevmek için. Konu yine dayandı bizim klasik Mars/Venüs ikilemine. Alıcılık-vericilik meselesi.
Bir kadının bir ilişkiyi sürdürmesi için mutlaka sevildiğini hissetmesi gerek. Erkeğinse böyle bir derdi yok. O, hiç üşenmeden sevdiğini fethetmek için çabalayıp duracaktır.
Meseleyi anlamak için kadınla erkeğin genel bilinç yapısını anlamak gerekiyor. Biri mücadele, coşkunluk; diğeri huzur ve sükunet olarak algılıyor varlığı. İstediği kadar sevsin; güvensiz ve huzursuzsa, bu durum varoluş niteliğiyle çeliştiği için ilişkiyi sürdürme gücünü kendinde bulamıyor, kendine söz geçiremiyor.
[quote="yalnızefe"][quote="EffEndY"]
Bir de seven bir kadın seven bir erkeğe nazaran daha kolay terkeder. Çünkü kadınların güven ve huzur gibi derdi daha çok oluyor. Bulamadı mı ardına bakmadan gidiyor.[/quote]
Ben bu söze katılmıyorum..Çünkü kadına bir kere sevgini gösterip sonra çekip gittiğinde eğer seviyorsa o da seni beklemesini biliyor ve sevgisini değişik şekillerde ortaya koyuyor..
Murathan Mungan bir de şöyle diyor: "Üstüne gitmek, boğulmasına sebep olur. Bir parça uzakta kalabilirseniz, gerçekte size duygusu hissi tanımlama fırsatı verirseniz, özgür hissettiğinde size geliyorsa sizindir. Gelmez ise zaten hiç sizin olmamıştır." Tabi Mungan sözünün doğrudan bu mesele ile alakası yok.. Ama gerçekten kadın sevdiği zaman terk etmesi daha da zorlaşıyor istediği sevgiyi tam olarak bulamasa bile..
En son ki ilişkimde(daha 2 aylık), ayrılma girişimimde " Bitti artık saçının renginden tut, her şeyinden nefret ediyorum, artık sana geri dönmeyeceğim!.." dediğim halde ondaki sabır, metanet ve özellikle tutkuyu görünce hele de ruhsuz ve duygusuz bir Başak'tan bunu görünce kendi özümü gördüm onda..Ve bu çırpınışlara tekrar karşılık verdim..[/quote]
Farklı bir şeyden bahsediyorsun sanırım. Terkedilen her zaman bekleyen taraf olur zaten, bu kural değişmez.
Tabii ben genelleme yapıyorum, istisnalar elbette olacak. Ancak sevgi bulamayıp da kalan kadın pek tanımıyorum; anca Akrep kadınıdır o:) Çünkü kadın zaten sevgi bulmak için ilişkiye giriyor, erkekse sevmek için. Konu yine dayandı bizim klasik Mars/Venüs ikilemine. Alıcılık-vericilik meselesi.
Bir kadının bir ilişkiyi sürdürmesi için mutlaka sevildiğini hissetmesi gerek. Erkeğinse böyle bir derdi yok. O, hiç üşenmeden sevdiğini fethetmek için çabalayıp duracaktır.
Meseleyi anlamak için kadınla erkeğin genel bilinç yapısını anlamak gerekiyor. Biri mücadele, coşkunluk; diğeri huzur ve sükunet olarak algılıyor varlığı. İstediği kadar sevsin; güvensiz ve huzursuzsa, bu durum varoluş niteliğiyle çeliştiği için ilişkiyi sürdürme gücünü kendinde bulamıyor, kendine söz geçiremiyor.