Akrep Burcu Astroloji

2006'da Jüpiter'in Terazi Burcu'nda olması, ciddi olarak tüm ülkelerin dış ilişkilerinde dengenin çok önemli olduğunu gösteriyor.

Özellikle Afganistan/Pakistan ve Hindistan yöresinde ciddi gelişmeler yaşanabilir. Yine bu etki altında, tüm gezegende eğitim, ticari ilişkiler ve ulaşım konularında dikkat çekici gelişmeler olacaktır.

2005'in 26 Ekim'inde Akrep Burcu'na giren Jüpiter, tıp alanında önemli gelişmeleri tetiklerken yanısıra da güvenlik sorunlarını da etkilemeye başladı. Yine bu etki altında ABD'nin dünya çapında etkinliği ve talepleri artabilir ve yanısıra da etkinliği.

ABD, dünya polisi olma çabalarını arttıracaktır.

Terörün yeni bir yüzü ortaya çıkabilir, örneğin nükleer saldırı niyetleri gibi. İspanya, Portekiz ve Avustralya'da bu kadar ciddi olmasa da önemli olaylar olabilir...

Kısacası Venüs/Terazi ve Pluto/Akrep ilişkileri 2006 yılı için ilginç ve ciddi gelişmelere gebedir ve özellikle ikili ilişkilerdeki gelişmelere dikkat edilmelidir,

Fransa, İtalya ve Japonya, yeni yılda turizmden daha çok yararlanacaklar.

26 Ağustos 2003'de Jüpiter, Başak Burcu'ndaydı ve özellikle de çocuklara yönelik sağlık desteğinin önemi dünya çapında vurgulanmıştı. Yeni Çağ yöntemlerinin çok daha etkin oması da bu geçişin sonucuydu yani Homeopati, Herbalizm gibi konular daha da önemsenecekler.

2006 başlarında yeni bir cerrahi yöntemin ortaya çıkması, sevindirici sonuçlar verecektir.

4 Haziran 2003'de Yengeç Burcu'na giren Satürn, 17 Temmuz 2005'de Aslan Burcu'na geçti. Bunun anlamı öncelikle gezegenin doğası ve finansal geleceğin güvenliği konularında düşündürücüydü. Insanlar için bu süreçte toprak ve ev sahibi olmak daha önemli oldu, önemli anlaşmalar imzalandı ve güvenlik arayışları eksiye göre çok daha fazla arttı.

Satürn karmik bir gezegendir, öğretici ve ders vericidir, bu konumda amacı insanlığa evlerini daha iyi korumalarını ve özen göstermelerini göstermektir.

Bu nedenle de, buna dikkat etmeyenler bedellerini ödeyeceklerdir. Bu astrolojik konumda, önemli politikacılar veya CEO'lar yerlerini yitirebilirler ya da güç kaybedebilirler.

Buna karşın yeni yılda doğacak çocuklar daha güçlü, sağlıklı ve zeki olacaklar. Tüm yatırımlarda, güvenlik konularında, para, beslenme, turizm, emlak konularında önceki yıllarda yapılan hatalar ayrıntılarıyla hatırlanmalı, hatalar kesinlikle tekrarlanmamalıdır. Genel sağlık olarak, yoğun stres alanları oluşacaktır, deneyimler hemen anımsanmalı, uygun davranışlar belirlenmelidir.

2006 yılı mide ve hazım sorunlarının sık yaşanacağı bir yıldır.

Satürn Yengeç Burcu'ndan geçerken özellikle kanser vakalarını da tetiklediği için, kanserojen her maddeye karşı tedbir alınmalı, sigaraya karşı savaş hızlandırılmalıdır ama daha önce doğal kirlenme gelmektedir.

11 Mart 2003'de Balık Burcu'na giren Uranüs, Neptün'ün de etkisiyle feçmişin önemini ve gelen etkileri hem yinelemekte, hem de hatırlatmakta. Balık Burcu, Orta Doğu'yu yönetmektedir, aynı zamanda da fanatik ve yıkıcı inançların ve çağdışı düşünceleri de etkiler ve Uranüs bu konumda yıkımların, patlamaların ve ileri teknolojilerin de habercisidir.

Örneğin Irak'ta patlamalar, rejim sorunları sürecektir ama yine de barışa doğru adımlar atılabilir, hatta ticari olumlu gelişmeler yaşanabilir.

Bu bölge hala yargılayıcı Uranüs'ün etkisi altındadır ve hala geçmişi geleceğe taşımaya çalışmaktadır. Öyleyse Orta Doğu'da olaylar sona ermeyecektir. Ayrıca Uranüs'ün birikmiş, sıkışmış enerjileri açığa çıkarma özelliği de gözden kaçırılmamalıdır, bu enerji depremlere (Örneğin daha çok Kuzey Afrika'da ve dünyanın daha birçok yerinde önemli depremler olabilir) ve daha sık intihar saldırılarına neden olacaktır.

Tüm olacaklar, doğanın ve bozuk sosyal düzenin yıkıcı gücüyle ilgilidir ve savaş hala açığa çıkan Uranüsyen değişim enerjisiyle ve Balık Burcu'nun geçmişin inançlarına yönelik etkisiyle doğrudan ilgilidir.

Gezegenimizin geleceğinde, Balık Burcu'yla sanatsal ve inançsal buluşma vardır. Pozitif olan ise, birçok genç ruhun kozmik enerjilerle daha çok ilişki kurup gelişeceği ve yararlı olacağıdır, başta astroloji olmak üzere Yeni Çağ konularında da patlamalar yaşanacaktır. Aslında Uranüs geleceği hazırlamaktadır.

Eskimiş, geleneksel ve yıpranmış birçok kavram ve yöntem yarınlarda olmayacaktır, yeni bir bilinç alanı için etki yaratmaktadır.

Sinema endüstrisinde çok büyük gelişmeler olacak, yeni tekniklerle ve inanılmaz yaratıcılıklarla karşılaşılacaktır.

"Matrix" ve "Passion" filmleri söz konusu Uranüs/Balık Burcu etkilerinin önemli ve iyi örnekleri olarak hatırlanmalıdırlar yani bu tür konulara daha çok önem verilecektir.

Bir diğer negatif yön ise, Uranüs'ün nükleer gücü de simgelemesidir ve yanısıra da Balık Burcu'nun Orta Doğu ile ilgisi anımsanırsa tehlikeli olasılıklar ortaya çıkabilir. Bazı terör grupları bu konuya yönelebilirler ve öldürücü inançsal doktrinleri için kullanabilirler.

Orta Doğu, Uranyen etki altında çok önemli değişimlere daha fazla gebedir, Başkan Bush'un düşünülen Orta Doğu gezisi risk doludur çünkü Yeni Ay'da ve İkizler Burcu'ndaki Güneş Tutulumu'nda gerçekleşecek gibidir.

Kova Burcu'ndaki Neptün, 2011 yılının 5 Nisan'ına kadar orada kalacak. Neptün pozitif veya negatif hayaller gezegenidir, onun bilinçaltlarına yönelik yaratıcı enerjisi hiç gözden kaçırılmamalıdır. Neptün aynı zamanda da dinler üzerinde de etkilidir, hatta Apocalypse yani Kıyamet ile de doğrudan ilişkilidir yani aldatıcı olabilir, cehaleti körükleyebilir veya tahrik edebilir, korku dolu kitleler kontrol dışı kalabilirler.

Kova Burcu gelecek ve Yeni Çağ demektir, Neptün ise dogmaları yönetir, bu bileşim tüm insanlığın ruhsal dengesine yönelik olacak ve yeniden yapılandıracaktır. Bir tarafta psikozlarla dolu inanç fanatikleri, öte yanda da yeni öğretiler yönelik ortamlar güç kazanacaktır.

Bu arada Neptün tüm sanat alanlarında da çok daha etkili olacak ve yetenekli yaratıcıları destekleyip, daha çok ilham verecektir. 1999'dan beri daha çok gelişen elektronik yaratıcılık çok daha şaşırtıcı olacaktır.

Pluto 11 Kasım 1995'de Akrep'ten Yay Burcu'na geçmişti ve 2008 yılı 26 Ocak'ına kadar da orada kalacak.

Pluto özgün bir yıkım gücüne sahiptir ve gizlilikleri simgeler. Komplolar, gizli örgütler Pluto etkisidedir, dini konuların kontrol eden Yay Burcu'ndaki, yenileyici ve değişim getirici Pluto özelikle hassas olan Orta Doğu'da sarsıcı olaylara neden olabilir.

Bütün tahriklere çok dikkat edilmeli ve tüm hassas şeyler ciddiyetle izole edilmelidir.

Aksi halde suçsuz kurbanların sayısı artacaktır. Pluto bulunduğu düzenleyici Yay Burcu'dan geçtikten sonra insanlık daha akıllı olabilir ama bunun bedeli az olmalıdır ve bu da elimizdedir.

Sadece iyi niyetli ve mantıklı olmamız yeterli olacaktır…

Türkiye

Türkiye'nin 2006 yılı astrolojik haritasına progresif yani ilerletilmiş anlamda genel olarak baktığımızda ilk dikkat çeken konu, 1. - 2. ve 3. astro evlerde önemli, dikkat çekici ve çarpıcı gelişmelerin veya hareketliliğin olmadığıdır.

Söz konusu evler, doğrudan devleti, ulusal karakteri ve sağlığı, yöneticileri, yasaları, hükümeti, dış borçları, dini ortamı, bilimi, ulaşımı ve bir oranda da hukuğu simgelemektedir. Ama bu yaklaşıma karşın, Güneş gibi jeo-politik astrolojide çok önemli bir yeri olan gezegenlerin etkileri geçerli olacaktır...

Türkiye'nin Yükselen Burcu'na yönelik, üç önemli etki dikkat çekiyor; Bu etkilerden birisini oluşturan Merkür, genelde karşı gelme duygusunu etkileyecek. Jüpiter, eskiden birlikte olunan ama sonralarda düşünsel olarak uyuşamayan kişileri sürtüşmelere ve tartışmalara sürükleyecek.

Uranüs ilişkisi ise, beklenmedik olayların, artan kaza ve yaralanmaların işareti olabilir.

Genel olarak, her konuda sinirsel gerginliklerden ve agresif davranışlardan kaçınılmalıdır...

Güneş Güneş konumunda 2006 yılı Türkiye için, Oğlak Burcu karakterinde geçecektir. Buna Yükselen Oğlak'da diyebiliriz.

Birden fazla sayıda başarılı yöneticiler görülecektir, sorumluluklar çok daha ötede hissedilecektir.

Madde dünyasının veya maddi değerlerin baskısı ve önemi daha da artacaktır. Otorite, zenginlik ve statü toplum içinde daha çok aranacak ve etkin olacaktır.

Yeni bir siyasi oluşum zor da olsa dikkat çekmeye başlayacaktır, koyu saçlı, düzgün ciltli, yüzü keskin kemikli, yuvarlak, uzun arası yüzlü birisi ortaya çıkabilir.

İktidar partisinin en büyük rakibi yine kendisi olacaktır, korkular ve özgüven eksikleri daha çok ortaya çıkacaktır. Ticari rekabet çatışmaları daha acımasız olacaktır. Güneş, 5. evde, ülkenin önemli ailelerini, sosyeteyi, sosyal oluşumları, spekülasyonları, BMM'yi, sanat ve sporu doğrudan etkileyecektir.

Yaratıcı güç gerekmektedir, yanısıra da insancıllık. Aynı çizgide, Güneş'in, Satürn ile olan sert etkileşimi düşündürücüdür.

Engelleri aşamamak ve yönlendirememek her kesimde, başarıyı azaltabilir. Amaçlarda başarılı olmayı sağlayacak olaylar ve nesneler için yeterince hırslı ve hazır olunmalıdır. Otoritenin baskısı daha da artmak zorunda kalacaktır ama otorite beklediği ve ihtiyacı olan saygıya bulmakta zorlanacaktır.

Uyulması zor kuralların yaratılması ve uyulması için yapılacak zorlamalar, beklenenden daha sert tepkiler getirecektir. Saldırganlık ve tahrik edilmiş rekabet ortamları zarar verecektir.

İç huzuru eksikliği yoğundur ve olgun bir yönetim olunamamaktadır.

Çok çalışılıyor gibi görünülmekte ama amaçlara yaklaşıldığında güç yetersizliği ortaya çıkmaktadır. Bu konumda, yöneticiler eleştirilere ve hatta mizahi yaklaşımlara daha az tahammül edecekler ve sertleşeceklerdir.

Her şeyden endişe duyulmaktadır. Düşüncelerde sürekli bir şeyler olabilmek ve bir şeylere ulaşabilme amacı yanlış yönlendirilmektedir.

Sosyal olaylarda, ticari veya entellektüel konularda, bir şeye ille de sahip olma, gelecek için endişelenme psikozları dikkat çekicidir.

Oysa çaresizlikler daha çok temel kaynaklardan veya karar merkezlerinden doğmaktadır.

Ülkeyi yönetenler önce kendileriyle barışık olmalıdırlar. Ani sorunlara ve zorluklara uygun çözümler ararken, panik ve heyecan sık yaşanacaktır. Ülkenin bir diğer ilginç yönü ise, genç kuşağın olgun ve yaşlı kuşağı önemsememesi ve bu konuda etik olunamamasıdır.

Böyle bir birikim zaman içinde bazılarını, melankoliye ve yanlızlığa itebilir.

Saygınlığa mutlaka ihtiyaç vardır ama saygınlık geçmişin değerleri ve kişilikleriyle beraber bir bütün olarak düşünülmelidir.

Ay

Ay 2006'da kendi burcunda yani Yengeç'te. Halkın saygıs ve yapılanları tanıması çok daha fazla önem kazanacaktır.

Yöneticilerin işleriyle, duygusal özleşmeler yaşamaları söz konusu olabilir ve rahatsız edebilir.

Ay'ın Merkür'le karşıt konuma girmesi, baskı altındaki ilişkilerin yürümesini kısıtlayacaktır. Düzenli olunurken, ayrıntılar unutulmamalıdır. Ve yine bu konumda, sinirsel tansiyonlar çok iyi denetlenmelidir.

Duyguların mantığıı örtmesine izin verilimemelidir. Güçlü sezgilere, yeterliliklere ve yaratıcılığa önem ve öncelik verilmelidir. Önemli bir insanın soy ağacı gündeme gelecek ve uzun süre tartışılacaktır.

Duygusal bir hoşgörü, sosyal bir krize neden olabilir.

Tarım sektöründe, yılın ilk yarısında beklenemedik sıkıntılar olabilir. Ulusal değerlere dikkat edilir ve özen gösterilirken amaçtan sapılmamalı ve tahriklerden uzak kalınmalı ve istismara izin verilmemelidir.

Enflasyon değerlerinin çok küçük bir azınlığın elinde bulunması, yine yılın ikinci üç ayında beklenmedik sert ve zor olaylara ve ortamlara neden olabilir. Yabancılara ait değerlerin etkileri de yine bu yılda önemli olacaktır.

Merkür Medya için önemli dönemler, Merkür etkilerinin geçerli olduğu ve özellikle de retro yani ters dönüş hareketleridir.

Türkiye yeni yılda birçok önemli uluslararası olaya ev sahipliği yapacaktır ama bunlar geçici olmamalıdır.

Bilgi kişisel çıkarlar için kullanılmamalıdır. Hayal gücünüz gerçekçi veya pratiklik olunmazsa kısıtlı olacaktır. Mevkilerin, zenginliğin veya ilerlemenin tehdit edildiği düşünüldüğünde en iyi fikirler bile kabul görmeyecektir.

Merkür ile Pluto arasındaki karşıtlık tehlikeli olabilir, zekice oluşturulmuş gizli oluşumlar ve tehditler asla gözden kaçırılmamalıdır. Gizemli veya sahte davranışlara dikkat edilmelidir. Paylaşım her alanda çok gerekli olacaktır.

Zihinsel gerilimler Merküryen baskılar altında ülkeyi sıkıntıya sürükleyebilir. Gizlilik hayatın bir parçası olmamalı ve daha şeffaf olunmalıdır.

İfade tarzları sert olmamalı veya karşı ifade tarzlarına ölçülü tepkiler verilmelidir.

Bu süreçte, hiç kimse kendi gücünü aşırı önemsememeli, çabuk hiddetlenmemelidir.

Aceleden ve sabırsızlıktan kaçınılmamaldır. Düşüncelerde nefret ve hiddetten, her zaman kaçınılmalıdır.

Bütün bu uyarılar, toplumun bireysel sorunlarında, tüm ticari yaşamda, özellikle de reklam ve medya dünyasında önemli ve geçerli olacaktır.

Yine Merküryen etkiler, komünler, klanlar ve milliyetçi odaklar üzerinde de etkin görünmektedir, tahrikler için gerekli ortamlar kolay oluşacaktır.

Venüs

Estetik olarak ve elbette ki sanat, moda ve eğlence dünyasında tatminler daha az yaşanacaktır, çok belirgin başarılar görünmüyor, bu arada önemli ya da çok tanınmış kadın bir sanatçı ağır bir sağlık sorunuyla karşılaşabilir veya kaza geçirebilir.

Venüs/Mars arasındaki ters etki, ssosyal sıkıntı ve gerilimleri tetikleyebilir, iyi çalışmalar yerine sıradan işler ortaya sık sık çıkabilir.

Başarısızlığa uğrayan işler yüzünden, yeni işlere girmek zorlaşacakt ve isteksiz olunacaktır. Burada CHP'nin bir sıkıntısı ya da yine bir kan kaybı görülebilir.

Mayıs ayı civarlarında, orduda ciddi bir huzursuzluk su yüzüne çıkabilir, bunun etkileri yaşamsal olacaktır.

Yine yılın ikinci üç ayında, sosyal iş koşullarına çok önem verilmelidir aksi halde yıl sonunda krizler peşpeşe yaşanacaktır.

Mars

Bu güçlü gezegen 2006'da Türkiye için Yay Burcu etkisinde görünmekte. Bu bir ateş buluşmasıdır yani silahlı güçlere, savaş ve teröre çok daha fazla dikkat edimelidir.

Mars'ın Nisan'dan itibaren Boğa'dan, İkizler'e geçmesi, konsantrasyon eksiklikleri, kararsızlıklar ve çelişkili uygulamalar getirebilir. Sabırsız olunmamalı ve bir çırpıda çözüm beklenmemelidir. Geçerli yol veya yöntem deneyimlere çok dikkat edilmesi ve unutulmamasıdır.

Gerilim ortamları ve sivri konuşmalar yarar değil, zarar getirecektir. Mars, genel olarak iletişi de etkileyecek ve İkizler buluşumunda olumlu gelişmelere neden olacak.

Teknolojide, yayıncılık vev eğitimde, dış ilişkilerde, tv dünyasında tekrarlardan, kısıtlamalardan özellikle kaçınılmalıdır.

Mayıs/Haziran döneminde komşu bir ülke ile ani bir sorun yaşanabilir ama kılıcı olmayacaktır.

Yönetim sürekli destek ararken, davranış kopuklarına ve tekrarlara çok dikkatt etmelidir.

Mars, Mart ayı sonlarında jeolojik enerjileri de harekete geçirebilir ama bu konu Tutulum bölümünde incelenecektir...

Jüpiter

2006'da bu çok güçlü gezegen 4. evde ve Akrep Burcu'nda olacak. Belki de 2006 yılı Türkiye'sinde en önemli ve tehlikeli oluşum bu gezegenden ve bu gezegenin etkilerinden kaynaklanmakta.

Akrep etkileri ve Mart/Temmuz arasındaki retro hareket daha da düşündürücü, geleneklerin, törelerin ve antik değerlerin çok hırpalanacağı ve karşı tepkilerin çok artacağı düşünülebilir.

Din ile eğitim çok daha fazla karışacak ve sosyal, politik ve medyatik sorunlara neden olacaktır. Liberalizm ile tutuculuğun kucaklaşması bir diğer dikkat çekici olay, burada liberal başarılar yaşanabilir.

Sosyal sınıflar ve sivil toplum örgütleri arasında çatışmalar da dikkat çekici görünüyor. İyimserlikler tehlikeli olacaktır ama yanısıra da risklerden uzak durulmalı ya da en azından asgaride kalınmalıdır.

Jüpiter/Uranüs kare açısı yine depremlere yönelik olabilir ama yanısıra da klasik olarak devrimlerin veya darbe girişimlerinin de göstergesidir.

Yine bu etki, hukukta zararlı olabilir, yargı çok daha ötede yıpranabilir, hatta önemini yitirebilir, güvensizlik artabilir.

Yine Mart/Temmuz döneminde, irticaya, gericiliğe ve Cumhuriyet'e yönelik saldırılara çok dikkat edilmelidir.

Dini otoriteye çok iş düşecektir. Bu arada bankacılık alanında Ağustos sonralarında önemli başarılar yaşanabilir.

Satürn

2006'da Satürn çok etkin sayılmayabilir. Maddi değerler önemli olacaktır, maddi endişeler daha sıkıcı olabilir, bazı kesimlerin kazancı çok artacaktır, özellikle emlak ve oto piyasalarında ciddi gelişmeler görülebilir.

Satürn'ün en önemli etkisi borç alma veya verme konularında yaşanacaktır, bu arada çarpıcı bir yolsuzluk haberi, Ağustos/Eylül döneminde gündeme gelebilir.

Bu olay, iktidarı sıkıntıya sokacaktır.

Temmuz ayı önemli bir kayba sahne olabilir. Vergi konusunda gelişmeler yaşanabilir ve gereklilikler artabilir.

Uranüs

2006'da Uranüs, yine Balık Burcu'nda olacak. Ama klasik etkilerin yerinde daha çok ahlaki değerlerin yıpranmasına ve seksüel skandallara yönelik gibi görünüyor.

TV'lerde hayır yapmaya yönelik, merhamet ve acıma duygularını tanrik edici yeni akım başlayabilir. Uluslurarası ilişkilerde farklı rüzgarlar esecek gibi, umulmadık bir devletten olumlu bir tavır veya destek görülebilir.

Temmuz/Kasım arasında havacılıkta daha dikkatli olunmalı, özellike de dış uçuşlarda özenli olma gereği var.

Grevler artabilir ama olumlu sonuçlara da gidilecek.

Hemen tüm dışı ilişkilerde gel-gitler yaşanacaktır ve AB gelişiminde sık sık eleştirilere maruz kalacağız.

Yılın son aylarında bölücü etkilere daha dikkat edilmeli ve hazırlıklı olunmalı, farklı ve alışılmadık yöntemlerle karşılaşılabiliriz.

Neptün 2006'da Neptün genel olarak Kova'da ama progresif olarak Aslan etkisinde yani toplumun bilinçaltlarına yönelirken, suçluluk duygularını veya geçmişi hem uyarıp, hem de ortaya çıkarabilir.

Biraz da sağlık konularını gündeme getirecektir, beklenmedik yeni bir salgın korkusu yaşanabilir ama ölümcül olmayacaktır.

Neptün'ün Aslan Burcu'nda olduğu son önemli dönem 1914-1929 yıllarıdır. Bu konum, monarşi, eğlence ve sanatla da ilgilidir.

Bu dönemde Rus Monarşisi'nin sona ermesinin en büyük nedeni, yöneticilerin (Tipik Neptün tavrı) ülkelerindeki sorunları görüp anlamayı reddetmeleridir.

Aynı sonuç Osmanlı İmparatorluğu için de, aynı nedenlerle gerçekleşmiştir. Neptün düşünceleri yönetmiş ve en büyük gelişim bu dönemde olmuştur.

Yine Neptün'ün Kova Burcu'nda bulunduğu son dikkat çekici dönem 1834-1848 yılları arasındadır ve bu dönem romantizmin yükseliş dönemidir.

Romantizm klasizmin baskılarına karşı bir reaksiyon olarak ortaya çıkmış ve Avrupa'daki entellektüel yaşam için belirleyici olmuştu. Kova genelde bu konumda, toplumu da geliştirir, bireysel önemi ve öncelikleri temel alan düşünceler ön plana gelirler.

Ocak-Mart arasında, azınlıklarla ilgili yeni bir bunalım yaşanabilir.

Yine sonbahar aylarında petrolle ilgili sorunlar, uluslararası olaylar nedeniyle bizi de etkileyebilir.

Bunun dışında, 12. astro evin etkisiz olması nedeniyle de, terörist olaylar başarısız kalırken, gizli örgütler eylemlerinde karmaşalar yaşayacaklar.

Pluto

2006'da genel olarak Yay'dan geçmekte olan Pluto, toplumdan başkalarının hayatlarını ve kaderlerini kontrol etmelerini isteyecek.

Ne olursa olsun kazananlar, gündemde olacak. Progresif olarak, Pluto'nun Yengeç Burcu'ndan geçmesine örnek, 1912-1928 yılları arasıdır. Yengeç genelde kadınları da yönetir.

Pluto'nun Yengeç geçişi sırasında yani 1920'ler de kadınların davranışları değişmiş ve saçlarını kesip, daha kısa etekler giymeye başlamışlar ve daha fazla özgürlük istemişlerdi.

Bu tekrarlanan süreç, bizleri etkileyebilir ve kadınlarımızda 2006'ya yönelik yani oluşumlar ve atılımlar yaşayabiliriz.

2006'da Pluto ile ilgili çok önemli bir gelişimi daha ilerde okuyacaksınız.

Son olarak Pluto, Eylül civarlarında ekonomik bir krizin de habercisi olabilir.

Transit Mundane Türkiye 2006

1-19 Ocak - Merkür/Pluto Genel olarak toplu itibar çabaları.

1-11 Ocak - Jüpiter/Uranus Sevindirici bilimsel buluşlar, yeni fikirler ve planlar öne çıkacaktır, bu açı buluşlar ve reformlarla ilgilidir. Spekülasyon etkisi, borsada kazanç için uygun bir dönem.

21 Ocak - 15 Şubat 15 Satürn/Mars Sabırlı olunmalı ve karşı koyma gücü olumlu kullanılmalı.

30 Ocak - 25 Mart - Jüpiter/Venus - 5 Mart zirve günü Sanatsal başarılar. Tekstil sektörü için olumlu bir dönem. Buna karşın rahatlık ve gevşeklik bu dönemin özelliğidir. İkili ilişkileri genişletmek ve yeni ikili ilişkilere germek için iyi bir dönem.

16 Şubat - 22 Mayıs - Satürn/Güneş - 6 Nisan zirve günü Önemli bir kayıp olabilir, ulusal üzüntü.

19 Mart - 31 Mart - Merkür/Uranüs - 26 Mart zirve günü Devrimci, direnişçi eylem ve söylevler. Sporda başarı. Dış ülkelerin birisinden gelen sinir bozucu bir açıklama. 10 Nisan - 1 Eylül - Uranüs/Uranüs - 19 Haziran zirve günü Plan yapabilme zenginliği, siyasi ortamda reform ve değişiklik yapma istekleri. Bir doğal afet ve şaşırtıcı bir intihar veya intihar girişimi...

4 Nisan - 11 Temmuz - Neptün/Neptün - 23 Mayıs zirve günü Ulusal bir hayal kırıklığı...

12 Haziran - 21 Kasım - Pluto/Satürn - 5 Eylül zirve günü Dış ilişkilerde bir sabrın sonuucunda yaşanacak olan bir sevinç. Bu süreçte önemli bir iş adamı yönetime karşı, sert çıkışlar yapabilir. Bu dönemin sloganı "Az laf çok iş"

15 Haziran - 18 Kasım - Pluto/Merkür - 5 Eylül zirve günü Ülkenin zirvesindeki beş önemli insandan birisi, saygısızlık görebilir ve bunu dile getirebilir. Medya ve reklamcılık alanlarında uygun yaratıcılık dönemi. artacaktır

12 Temmuz - 5 Ekim - Neptün/Venüs - 19 Ağustos zirve günü Dış ticarette sorunlar. Mankenler veya şarkıcılar dünyasında erotik veya seksüel bir skandal. Bulaşıcı hastalık tehlikesi

12 Ağustos - 31 Ağustos - Jüpiter/Pluto - 24 Ağustos zirve günü İnanç konularında uzun vadeli ve fanatik çabalar. Yönetimde iç sorunlar ve anlaşmazlıklar. Buna karşın, hukuki veya sosyal kurumlarla ilgili zorlanmalar veya sıkıntılar, bu dönemde daha rahatlayacaktır.

25 Ağustos - 11 Eylül - Satürn/Venüs - 3 Eylül zirve günü Yine yönetim içinde memnuniyetsizlikler ve soğuk davranışlar. Maddi zorluklar gözüküyor. Batıya yönelik yabancılaşmaya her zamankinden daha fazla eğilim. Bir yayın esnasında uygunsuz davranışlar

21 Ağustos - 14 Ekim - Uranüs/Pluto - 15 Eylül zirve günü Siyasi ortamda yine yenilik ve reform çabaları, buna karşın zıt ve fanatik değişim çabaları da yaşanabilir.

23 Ekim - 2 Kasım - Merkür/Jüpiter - 29 Ekim zirve günü Bazı resmi açıklamalarda abartmalar, nezaketsizlik, aksi tutumlar ve sonuçta karşılıklı atışmalar ve anlaşmazlıklar. Uluslararası anlaşmalar için iyi zaman ama güven ortamları iyi belirlenmeli.

22 Ekim - 1 Ocak 2007 - Satürn/Jüpiter - 6 Kasım zirve günü Genelde özgüven eksikliği. Bir enerji sorunu.

24 Ekim - 1 Ocak 2007 - Merkür/Jüpiter - 10 Kasım zirve günü Yaşlı ve deneyimli bir siyasetçi, şok edici ve ülkeyi sarsıcı açıklamalarda bulunabilir.

25 Ekim - 1 Ocak 2007 - Satürn/Satürn - 6 Aralık zirve günü Tüm ülke için kritik ve belirleyici bir dönem, ancak bu dönemden sonra daha oturaklı ve daha sistemli ilerliyebilme imkanlarına sahip olunacak.

22 Kasım - 1 Ocak 2007 - Neptün/Venüs - 6 Aralık zirve günü Önemli kararlar alınması gereken bir dönem. Denizle ilgili bir sıkıntı veya kaza olasılığı. Bir yetkili zor durumda kalıp istifa edebilir. Medyada önemli bir kayıp.

Yılın önemli olayı 1; Büyük Güneş Tutulumu

2006, 29 Mart Çarşamba günü, Brezilya'dan başlayacak olan Tutulum, Atlantik Okyanusu üzerinden geçerek, Büyük Sahra, Akdeniz, Türkiye, Karadeniz, Gürcistan, Rusya ve Hazar Denizi'nin kuzeyini etkileyip Moğolistan'da sona erecek.

Tutulum süresi ortalama iki dakika olurken, Libya üserinde 4 dakikayı aşacak ve o anda Tutulum genişliği 180-190 km. olacak. Uzmanlara göre Tutulum'un en iyi izlenebileceği ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Tutulum genişliği ülkemizde yaklaşık 171 km. ve ortalama üç dakika, 48 saniye civarında. Tutulum zamanı 13:54 ve 14:13'de yurdumuzun kuzeydoğusundan çıkıp, Karadeniz üzerinden Hazar Denizi'ne doğru gelişecek. Bu Tutulum 11 Ağustos 1999 Tutulumu'dan farklı görünüyor, öncelikle daha çok Doğu Anadolu'ya yönelik, deprem gibi jeolojik hareketlerden çok biraz da ekonomik bir çöküntünün veya krizin de nedini olabilir.

Her ne kadar her Tutulum, ille de kötü bir sonuç getirir kuralı kesin değilse de, genelde dikkatli olmakta büyük yararlar var.

Yılın önemli olayı 2; Pluto/Galaktik Merkez Buluşumu

248 yıl önce yaşanan bu ilginç astronomik olay, 29 Aralık 2006'da Yay Burcu'nda retro yani tersine gidiş olarak gerçekleşecek ve 2007 yılının Temmuz ile Ekim aylarında yinelenecek. Bu kozmik olay, geleneksel bilgilere göre büyük kaosların, bilinçsel değişimlerin ve yenilenmenin, yeniliklerin, teknolojik buluşların habercisidir.

Bir diğer anlamda da inançsal bütünleşmenin de ön işaretidir.

Acaba bu buluşma dünyanın sonunun habercisi olarak yorumlanabilir mi? Gerçek olan şey, astronomik olarak Pluto'nun Güneş'imizin çekim merkezi doğrultusunda yani çekirdeğine doğru yol aldığıdır.

Bu olay doğal bir gelişim ve tekrardır yani dünyanın sonu gibi özel bir olayın nedeni olarak düşünülemez, geçmişe bakılırsa böyle bir olay görülemez. Ama astrolojik düşünceyle yola çıkıldığında, Galaktik Merkez saf anlamda süper teknolojilerin ve insanlığın geleceği ile ilgilidir.

20. Yüzyıl başında yaşanan benzer etki, Uranüs'ün de etkisiyle insanlığın göklere çıkmasının yani havacılığın habercisi olmuştu ve tüm insanlık için bu çok önemliydi. Şimdi ise gözümüzü uzaya yöneltmiş durumdayız yani yüz yıl içinde uzay uçuşlarında çok önemli adımlar atılabilir.

Yanısıra da insanlığın tüm moral değerleri, ölüm ve yaşam kavramları, anlayışları hatta yorumları değişebilir, düşünce kontrol sistemleri, DNA'ya yönelik araştırmalar şimdilerde hayal edemeyeceğiz kadar gelişecektir. Ve belki de istenilen özelliklerde insanlar oluşturulacaktır…