Endonezya Nasıl Müslüman Oldu?

Cevap gönder


Bu soru spambotlar tarafından otomatik form gönderimlerini önlemek için sunulur.
İfadeler
:) :D :b :(( :oo :? :( :a :k :u :d :o :dus :uyku :op :gul :hipnoz :opucuk :seytani :selam :dil :hayir :pufff :gozkirp
Daha fazla ifade görüntüle

BBCode AÇIK
[img] KAPALI
[flash] KAPALI
[url] AÇIK
İfadeler AÇIK

Başlık incelemesi
   

Geniş görünüm Başlık incelemesi: Endonezya Nasıl Müslüman Oldu?

gönderen koyuakrep05 » Çrş 20 Haz, 21:47

hosbulduk, verdigin bilgi icin tesekkürler...daha denemedim ama onun yerine int. bi akrep resmi indirdim,simdilik yeter bana

gönderen adamas » Pzt 18 Haz, 18:40

amacım seni üzmek değildi dostça elimi uzattım uslubum biraz sert kaçmış olabilir ....teknik bir problem yaşadığını kestirmem mümkün değildi zira şimdilerde sen ve gibi gençler bilgisayarla dünyaya geliyor.... bu arada resimlerin size ve piksellerini herhangi bir photoshop programında tekrar ayarlayabilirsin .... aramıza hoş geldin

gönderen koyuakrep05 » Pzt 18 Haz, 18:06

1. beni yanlis anlamissiniz!
2. kimsenin ilgisine cekme gibi bir niyetim yok!!!!
3. kendi resim dosyamda bütün resimleri koymayi denedim ama ya büyük boyut yada yüksek KB icerikli oldugu icin alinmadi avatar resmi vede en sonunda bu resmi koydum,karamsarlik diye hic bir sorunumda yok, ve bu resmide kasten koymadim, kimse üstüne alinmasin!!!!!!!!!!!! ilgi cekmek icin koydumda zannetmeyin,ve hem en sonunda bi KB ye uyan rakamda resimle degistirdim avatari ve acikca söyliyeyim bu RESMIDE kasten koymadim!!!! neyapim,baska resimleri kabul etmiyor :shock: ya büyük yada yüksek KB icerikli diye uyari gönderip degistirmiyor resmi!!!!
yinede yardim teklifiniz icin tesekkürler, ama ön yargili düsünüp yazmayin!

gönderen adamas » Pzt 18 Haz, 13:57

güzel gerçekten güzel yanlız bu tür yazılar o avatarın altına yakışmamış ...... bir sorunun varsa bana özelden yazabilirsin inan bana her ne ise sonuna kadar dinlerim yardım edebileceğim bir şey ise de sonuna kadar yardıma hazırım bu yaşlar senin deli<dolu olman gereken yaşlar heyecen, macera , action her şeyi anlarım ama bunu anlamamı bekleme kimseden bekleme .... ha şu yanılgıya da düşme ben öyle bir avatar bulurum ki herkes benle ilgilenir beni sever .... burda sevgiler saygılar ucuz yollarla elde edilmez zamanla olur üretmekle olur ....

Endonezya Nasıl Müslüman Oldu?

gönderen koyuakrep05 » Pzr 17 Haz, 23:18



Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi.

Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi.

Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan.
Merak etti, sordu:
- Hangi kumaştan sattın?
-Şu kumaştan efendim.
-Metresini kaça verdin?
-On akçeye.
-Nasıl olur?" diye hayret etti,
-Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın. Görsen tanır mısın onu?

Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi. Dükkan sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı. Müşteri şaşırmıştı. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu.

-Ne demekti hakkını helâl et?

Olay kısa sürede dilden dile dolaştı. Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı.
Kral sordu:
-Sizin yaptığınız bu davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük. Bunun aslı nedir?
-Ben, dedi tüccar, bir Müslüman'ım. İslâm dini böyle emreder. Müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram girmişti. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.
Kral,
-İslâm nedir, Müslümanlık nedir? gibi peş peşe sorular sordu. Birer birer sorularını cevapladı.

Kral ilk defa duyuyordu böyle bir dinin varlığını. Fazla zaman geçirmeden İslâm'ı kabul etti. Daha sonra kısa süre içinde de halk Müslüman oldu.

250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya'nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır sadece beş akçelik kumaştı. Yapılan tek şey vardı sadece: İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı.

Efendimizin müjdesi herkese açık: "Doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir." Yani, asıl etkili olan söz dili değil, hal diliydi. Konuşmaktan çok yaşamaktı. Anlatmaktan ziyade davranış dilinin devreye girmesiydi.

Başa dön