gönderen EffEndY » Prş 22 Mar, 17:02
Koç burcu bilinci Hak inançla eğitilir, hayat amacını doğru seçerse son derece verimli ve çalışkan bir insanı ortaya çıkarır. Çünkü Koç burcu, çalışkanlık, açık sözlülük, cesaret ve kendi ayaklarının üzerinde durma sembolüdür. Bu özellikler iyi eğitilerek örnek bir insanı ortaya çıkarabilir.
Ancak manevi bir terbiyeden geçip geliştirilmemiş, terbiye görüp olgunlaştırılmamış bir Koç, en ilkel güdülerden birinin; benliğini savunmak için saldırma ve hakkını müdafaa için bencilce davranma güdüsünün tesirinde demektir. Bu ilkel güdü, son derece kaba ve saldırgan davranışların sebebi, korkunç vehim ve vesveselerin kaynağıdır. Bu insan dünya hayatını sadece bencilce arzularının tatminin ve benliğini sivriltmenin amacı olarak görür, bu yüzden de son derece düşüncesiz bir kişi olur. Kendi isteklerini esas alır, başkalarını düşünmez hatta başkalarını kullanır. Herkesi rakip hatta düşman görür, ezer, zorbalık yapar. Bunları gerçekleştirecek gücü olmasa bile içinde düşmanca hisler ve vehimler besler.
İster hak inanca sahip olarak dini terbiye görmüş olsun, ister hak dinlerden kalma ahlak prensipleriyle eğitilerek bu davranışların yanlışlığını öğrenmiş olsun herkes, bu davranışların yanlışlığında hemfikirdir. Bu yüzden bu uç noktada kötü davranışlar ancak hem sivri bir kişilik hem kötü bir terbiyenin sözkonusu olduğu ortamda ortaya çıkar.
Koç burcu bilinci Hak inançla eğitilir, hayat amacını doğru seçerse son derece verimli ve çalışkan bir insanı ortaya çıkarır. Çünkü Koç burcu, çalışkanlık, açık sözlülük, cesaret ve kendi ayaklarının üzerinde durma sembolüdür. Bu özellikler iyi eğitilerek örnek bir insanı ortaya çıkarabilir.
Ancak manevi bir terbiyeden geçip geliştirilmemiş, terbiye görüp olgunlaştırılmamış bir Koç, en ilkel güdülerden birinin; benliğini savunmak için saldırma ve hakkını müdafaa için bencilce davranma güdüsünün tesirinde demektir. Bu ilkel güdü, son derece kaba ve saldırgan davranışların sebebi, korkunç vehim ve vesveselerin kaynağıdır. Bu insan dünya hayatını sadece bencilce arzularının tatminin ve benliğini sivriltmenin amacı olarak görür, bu yüzden de son derece düşüncesiz bir kişi olur. Kendi isteklerini esas alır, başkalarını düşünmez hatta başkalarını kullanır. Herkesi rakip hatta düşman görür, ezer, zorbalık yapar. Bunları gerçekleştirecek gücü olmasa bile içinde düşmanca hisler ve vehimler besler.
İster hak inanca sahip olarak dini terbiye görmüş olsun, ister hak dinlerden kalma ahlak prensipleriyle eğitilerek bu davranışların yanlışlığını öğrenmiş olsun herkes, bu davranışların yanlışlığında hemfikirdir. Bu yüzden bu uç noktada kötü davranışlar ancak hem sivri bir kişilik hem kötü bir terbiyenin sözkonusu olduğu ortamda ortaya çıkar.