Boğa Burcunda Dolunay Hayatımızı Nasıl Etkiler?
31 Ekim 2020’de saat 17:50’de 8 derece Boğa’da bir Dolunay gerçekleşiyor. Bir ürünün ya da projenin apaçık göründüğü dönem olan Dolunay, sabit toprak burcu Boğa’da, 16 Ekim 2020’de Terazi’de gerçekleşen Yeniay’da başlattığımız işlerin tamamlandığı bir döneme işaret ediyor. Aynı zamanda bu projelerin maddesel dünyada uygulanabilir ve devam ettirilebilir olup olmayacağına da ışık tutuyor. Maddi ve duygusal anlamda istikrar ve güven ihtiyacımız oldukça artabilir.
Bu Dolunay, değer sistemlerimizin tamamen gözden geçirildiği, finansal anlamda da kendimize çeki düzen vermemiz ve dikkatli olmamız gereken bir döneme işaret ediyor.
Boğa’daki bu Dolunay Uranüs etkisi altında. Boğa’daki Ay, Uranüs ile kesin bir kavuşum, Akrep’teki Güneş ileyse kesin bir karşıtlık yapıyor. Boğa-Akrep aksı, özellikle sahip olunan maddi/manevi değerler, fiziksel/psikolojik güvenlik yapıları, kişisel ya da ortak kaynaklar, yapıcılık-yıkıcılık, huzur-kriz ve yaşam- ölüm temaları gündeme getiriyor.
Uranüs etkisi ise, bu konularda yaşayabileceğimiz ani değişimleri gösteriyor. Bu değişimlerin önümüze çıkışı ise, istikrarı ve huzuru bozabilecek beklenmedik krizler, önceden ne olacağını bir türlü kestiremediğimiz, sürekli değişen bir atmosfer ve ‘güvenliğimizi sarsan’ bu atmosferde yaşayabileceğimiz duygusal veya finansal çalkantılar şeklinde olabilir. Bu durumda ise, düşüncesizce kararlar alabilir ve riskli hamlelerde bulunabiliriz.
Eski alıştığımız yollar veya metotlar da böylesi bir koşulda işimize yaramayabilir. Uranüs bizi, miadını doldurmuş değer yargılarını ve maddi/manevi güvenlik yapılarını sarsarak ya da ani kopuş deneyimlerini önümüze getirerek bilinenden özgürleştirir. Bu özgürleşme sürecinde ise, başkaldırı duygusuyla hala işimize yarayan, bizi besleyen yapıları/ilişkileri de düşüncesizce koparıp atmamak, eski yöntemlerde ısrar etmeyip yeni metotlar denemek ve en önemlisi yeniliğe açık olarak ilerlemek oldukça önemlidir. Ani tepkiler vermek yerine, olaylarla aramıza mesafe koyarak bir ‘gözlemci’ gibi davranırsak, problemleri sağduyuyla çözmemiz kolaylaşabilir.
Boğa’daki Ay’ın yöneticisi Venüs, güçlü olduğu Terazi’de ilerliyor; karşısında ise Koç’taki Kayron (Chiron) var. Akrep’teki Güneş’in yöneticisi Mars da güçlü olduğu Koç’ta fakat gerilemeye devam ediyor. Ayrıca Mars, Akrep’in diğer yöneticisi Oğlak’taki Pluto ve Jüpiter ile kare açı yapıyor. Venüs-Kayron karşıtlığı, özellikle özdeğer, sevgi ve ilişkilerle ilgili canımızı yakan bir temayı gündemimize getirebilir.
Geri hareketteki Mars’ın Pluto’ya ve Jüpiter’e yaptığı açılar ise, yüzleşmekte zorluk çektiğimiz ve bastırdığımız bazı konularla ilgili olarak içsel çatışmanın ve huzursuzluğun artmasıyla birlikte harekete geçme arzumuzun da artacağını gösteriyor. Fakat bu hamleler veya hareketler, aşırı uçlara gitme eğiliminde ve oldukça dürtüsel olabileceğinden, kendimizi sonradan pişman olabileceğimiz durumların içinde bulabiliriz.
Dolunay haritasında, ayrıca Terazi’de geri hareketini sürdüren Merkür ile, Oğlak’taki Satürn arasındaki kare açının kesinleştiğini görüyoruz. Bu kare, aşırı ciddi, korku dolu, depresif düşüncelere ve karamsarlığa işaret ediyor. Önümüzdeki şeyleri olduklarından kötü görme ve dar bir görüşle değerlendirme eğiliminde olabiliriz. Bu da doğru muhakeme ve planlama yapmamızı zorlaştırabilir. Bu yüzden, olayları vesvese ve kuruntularla değerlendirmek yerine, onlara ‘gerçekçi’ bir şekilde ve etraflıca bakmakta, iyice anlayarak adımları planlamakta ve en önemlisi sabırlı olmakta fayda var.
Güneş’teki Akrep’in Sabian Sembolü cümlesi ise şu şekilde: “Bir dişçi sıkı bir şekilde çalışıyor.” Bu sembol, bazı şeyleri tamir etmek, bakımını yapmak ve iyileştirmekle ilgilidir. ‘Dişçi’, doğru tedaviyi uygulayabilmek için nerede bir sorun veya aksaklık olduğunu bulmak zorundadır. Bu sembol, sadece mevcut sorunları çözmemiz gerektiğini söylemez, aynı zamanda beden, zihin ve ruh sağlığımıza dikkat etmemiz ve hayatımızda sağlıklı olan şeylerin de bakımını yapmamız gerektiğini söyler.
Olayları derinlemesine kavramak, sorunların kaynağına inmek ve onları iyileştirmek, terapi, tedavi ve acının dinmesi bu sembolün diğer konularıdır. Burada önemli olan, sorun her neyse onunla ilgili olarak farklı bir bakış açısına, farklı bir yönteme ve yardıma açık olmaktır. Bu sembol, kendimizin bazen bir ‘dişçi’ sorumluluğunu alacağımızı gösterebileceği gibi, bizi aşan bazı konularda ise bir bilirkişi ya da profesyonel yardım almamız gerektiğine de işaret eder. Bu açıdan kendi bedensel, zihinsel ve psikolojik sınırlarımızı bilmek önemlidir.
Aşırı yüklenme dolayısıyla kendimizi kötü veya tükenmiş hissettiğimiz durumlarda, sembolde belirtildiği gibi, sınırlarımızı kabullenerek kendi sağlığımızın sorumluluğunu almamız, akıl veya yardım almamız gerekebilir...
Astroloji Dergisi - Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan
*Astrolojide Açılar, Sue Tompkins
*sabiansymbols.com