TARİHTE PLUTO GEÇİŞLERİ

Astroloji ve Burçlarla İlgili Herşey.
Sun's GirL

TARİHTE PLUTO GEÇİŞLERİ

Okunmamış mesaj gönderen Sun's GirL » Pzr 20 Oca, 18:45

Einstein Pluto’nun keşfedildiği yıl olan 1930’da şöyle yazmıştır;

“Deneyimleyeceğim en büyük güzellik gizemdir. Bu gizem gerçek sanatın ve bilimin kaynağıdır.” 1933 yılında ise Franklin D. Roosevelt şöyle demiştir; “Korkmamız gereken tek şey korkunun ta kendisidir.” Bu sözler Solar Sistemimizin sınırındaki minik gezegenin sembolik güçlerinden bazılarını açıklar niteliktedir. Güneş’ten bu denli uzak olan Pluto diğer yıldızlardan biri gibi görünsede Dünya’daki Astrologlar açısından önemi büyüktür.


Pluto Servet, büyük zenginlik Tanrısı Plutus’la karıştırılsada, aralarında bir bağ vardır. Yine Pluto haritadaki bazı yerleşimleriyle kişiye büyük çaplı servet potansiyeli verebilmektedir.

İlk keşfedildiği zaman ilk Jet uçağının yapıldığı evreye denk gelmektedir.

Bunu takip eden 1 yıl içerisinde ilk en ilkel bilgisayar icat edilmiştir.

Pluto’nun keşfiyle tarihte teknoloji olarak – bilindiği kadarıyla – daha önce

deneyimlenmemiş bir boyut açılmıştır.





Genel fikre göre Pluto, asla bizi rahatlatan, huzur veren, iyi gelişmeler

vaadeden bir portre çizmez. 18 Şubat 1930’da bir fotoğraf karesinde,

ufacık, belli belirsiz bir ışık noktası olarak keşfedildiğinde Dünya büyük bir

değişim yaşamaktaydı. Finansal olarak Wall Street çökmüş, politik olarak

ise Avrupa’da faşizm ayaklanmıştı. Bilimsel olarak atomu ayrıştırma süreci

sonunda eninde sonunda şnsanlığı tehtit eden Atom bombasının ortaya

çıkmasına neden olmuştu. Psikolojik olarak “şeytan” konsepti üzerine

odaklanmış planlarına göre anti – hıristiyan şeytana tapan kesimler,

doğamızın “Plutonik” tarafı olarak ortaya çıkmış, yaygınlık göstermeye

başlamıştır.






Pluto’un prensibi, transitleri boyunca temsil ettiği alanlara orantılı şekilde,

son derece küçük/ayrıntılı olarak işlemesidir. Bu bağlamda

Pluto’nun “minyatürizm” le ilgili olduğunu söylenebilir. 1960 yıllarında

binalarda ve büyük yapılarda uygulanan bilgisayar sistemleri şu an

oldukça mini boyutlarıyla avucumuzun içindedir. Şimdilerde materyal

objelerin boyu yarı yarıya küçülmüştür. Fiyatlarda buna orantılı olarak

azalmıştır. Eskiden krallar için yaratılan “hazine”lere şu an herkes sahip

olabilmektedir. Meseleleri derinlemesine araştırdığımız gibi, uzayın da

derinliklerine gitmekteyiz. Varoluşumuzun ve zamanın “derinlik”lerini

keşfetmekteyiz. Büyük patlama “hiç” likten yaratılan herşeyin özüdür.

Pluto enerjisi “kilitli” ve oldukça yoğundur ve “engellenmiş” olarak ortaya

çıkar. İhtiyaç duyulan özel anahtar “dönüşümsel etki” siyle realitede yerini

bulur. Bu etki bir kez ortaya çıktığı andan itibaren, kontrolsüz bir şekilde

enerjinin en üst seviyelerinde patlaması ve büyümesi söz konusudur.





Neptün nasıl ki bir nevi plastikten/petrolden elde edilen yağla/gazla alakalı

ise, Pluto’da plastikle, petrolle alakalıdır. Yavaş ama kesin olarak plastik

doğal olan her ürürnün yerini almaktadır. Yokedilemeyen aynı zamanda

çevreye büyük hasarlar veren yapılar/ürünler yaratılmaktadır. Pluto

petrol’ün dönüştürülmüş halidir. Plastik film şeritleri, derin içsel

duygularımız/duyularımızla, gittikçe yabancılaşan bir “realite”

arasındaki “dönüşümdür”. Bizi organik dünyadan ayırır. Bu plastik dünya

temizdir ama ölümcüldür de. Bu realite ise bizi içten içe hep huzursuz

eder. Hep bir şeylerin yanlış olduğunu hisseder ama buna engel olacak

gücü ve birlikteliği bir türlü sağlayamayız. Bir gün plastik paha biçilmez

olacak, ağaçları ve hayvanların yoketmemize de neden olacaktır.



İnsanlar köle gibi çalışmaya ara verdikleri zaman, bizim yerimizi

Pluto’nun “ayrıntılı” tasalanmış robotları alacaktır. Durmaksızın çalışan

insanoğlunun, buna bağlı şartlar altında giderek zalimleşmesi yerini

yumuşak başlı, yorulmayan ve istediğiniz herşeyi yerine getiren

makinelere bırakacaktır. Robotlar insanları “Kova Çağı”nın

vaadedilen “zevk düşkünü” yaşayışına terkederek varlıklarını her geçen

gün bir “üst seviye” de sürdüreceklerdir. Bu plastik “oyun parkı” içinde

bulunduğumuz süreçte inşa edilmektedir. Ama biliyoruz ki tüm bu plastik

dünyayı, robotları, otomasyonu ortadan kaldırmak/silmek, medeniyetin

yıkımına engel olmak, insani yönümüzün yokoluşuna engel olmak isteyen

ve bunun için çabalayan insanlar da olacaktır.. Pluto’nun “imha”sı

kaçınılmaz olsa da, varoluşu devam ettirecek kişiler bu insanlar

olacaklardır.




Endişe ve korku doluyuz ve muhtemelen korktuğumuz herşey başımıza şu

anda, içinde bulunduğumuz tarihin bu periyodunda gelecektir. 1930’da

Pluto Yengeç’te keşfedildiğinden, Yeni Milenyum’un Pluto Yay evresinde

başlamasına kadar olan zaman genel olarak bizim için ne kadar anlamlı

olduğunu unuttuğumuz huzur/rahatlık gibi hislerin giderek nasıl

yokolduğunu göstermiştir. Pluto her burç değiştirdiğinde sahip olduğumuz,

bizi mutlu eden kavramlar ve sahip olduğumuz doğal şeyler giderek

yokolmaktadır. Pluto Yay Burcu’nu terkettiği anda hatırlamamız gereken

şey yine bir şeylerin sonsuza kadar değişmiş olduğu, asla eskisi gibi

olamayacağı gerçeğidir.




Pluto Yengeç Burcu’nda

Pluto Yengeç süresi – ki bu 1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesine denk

gelir – 1930 – 1939 yılları arasına tekabül eder. Hiyerarşiler ve aileler

arasında büyük kargaşalar ve ayaklanmalar gündeme gelmiştir.

Toplumun “sınıf”lar kapsamında değişiminin en büyük faktörü Pluto/Yengeç

yerleşimidir. Bu transit evresinde Avrupa’daki milyonlarca insan, özellikle

azınlıklar katledilmiştir. Yengeç Burcu aileyi, güvenliği, köklerimizi temsil

eder. Pluto bu transitiyle bu konularda büyük çaplı bir yıkıma neden

olmuştur.Yine aynı süreçte kadına verilen değer yükselmiş, politik

dengelere temel teşkil eden aşamalar kaydedilmiştir. Türkiye’de kadınlara

seçme ve seçilme hakkını veren kanunun kabul edilmesi yine Pluto’nun

keşfedildiği yıla denk gelir. Bunun yanısıra “seçkin” sınıf itibarını büyük

ölçüde kaybetmiştir.




Pluto Aslan Burcu’nda

Pluto/Aslan evresi yani 1939 – 1957 Ağustosuna kadar olan dönem süper

güçlerin yükselişine ve yıkıcı/yokedici bombaların etkisine eşlik eder.

Aslan Burcu yaşam sevincimiz, çocuklar, yöneticiler, iktidar dengeleri vs

gibi konuları temsilen Güneş’in yönettiği Burçtur. 1939 yılının başlarında

TC’de yeni hükümet kurulmuş milletvekili seçimleri yapılmıştır. Yine bu

yılın sonunda 40.000 kişinin öldüğü ve binlerce insanın evsiz kaldığı

Erzincan depremi akıllarımızda kalan olaylardandır. Bu yıllarda okullarda

saldırılardan korunmak için eğitimler verilmeye başlanır. Diğer tarafta ise

sömürgeler güçlerini kaybederler. Bireysel ülkeler ise bağımsızlıklarını

savunurlar. Pluto/Aslan jenerasyonu “ilk gençlik” ve baskı altında yetişmiş

bir “ego”yla alakalıdır. Bombaların gölgesi altında büyüyen ilk

jenerasyondur. Psikolojide temel olarak huzurumuzu kaçıran ilk sürece

işaret eder.




Pluto Başak Burcu’nda

Pluto 1957 – 1971 Şubat’ına kadar Başak Burcu’nda ilerlemiş, iş ve

potansiyeller konusunda büyük dönüşümlere vesile olmuştur. İlaçlar, tarım

ve servis endüstrisinde belirgin değişimler yaşanmıştır. Bu süreçte geride

bırakılan, bilinen ve uygulanan yöntemler tamamen şekil değiştirerek yeni

bir evre başlatmıştır. Tüm endüstri alanları ve konuları, insan hizmetinin

yerini alacak bilgisayarla donatılmış makineler/robotlar bazında ilk olarak

bu zamanda ortaya çıkmıştır. Yine aynı şekilde “ağır sanayi” işlerini gören

sistemler özellikle Başak Burcu’nun temsil ettiği gibi işçi sınıfına ket vurur

şekillerde gelişim göstermiştir. 1957 yılı itibariyle Türkiye’de Sanayi

Bakanlığı kurulmuştur. Bu dönem herşeyin “otomatik”leştiği bir evredir.

Çiftilik ve hayvancılık gibi alanlar büyük fabrika ve işletmelerde “daha çok

makine daha az işçi” sloganlarıyla bir dönüşüm yaşamıştır. Konseptler

dahilinde bu büyük “otomatik” fabrikalarda işlenen ürünler şu an kolayca

her marketten satın alabileceğimiz hale gelmiştir. Yine, kadınların biyolojik

özellikleri dahilinde geliştirilen doğum kontrol hapı keşfedilmiştir. Cinsellik

gündemi fazlasıyla meşgul ederken, ilk kez olarak doğum oranı bu

yükselişe göre azalma göstermiştir. Pluto, nüfus patlaması konseptine

yönelik “sözde” kendi ilacına sahiptir.





Pluto Terazi Burcu’nda

Pluto Terazi Burcu’na geçtiğinde, evliliği kutsal bir kurum olarak görenler

için büyük bir şok tadında bir süprizi de beraberinde getirecektir. 1971 –

1983 Nisan ayına kadar ki bu dönemde, estetik ve dişilik kavramları yine

Pluto’nun en belirgin etkisi olarak büyük bir dönüşüm/değişim/şekil

değiştirme ortaya konulmuştur. Eşitlikçi görüşler ve istekler kendini

gösterir, Herşey bu evrede tersine döner. Bilinen dengeler en belirgin

olarak kadın/erkek bazında alt üst olur. Erkekler “maskülinite” den

vazgeçmek zorunda kalır. Kadınlar ise cinsiyet ayrımı olmaksızın ve bir

erkeğe ihtiyaç duymaksızın her işle başa çıkabileceklerini ispat ederler.

Buna bağlı olarak sonu gelmez eylemler gerçekleşir. Erkekler erkeklere,

kadınlar kadınlara aşık olur ve bu aşkı savunmaya başlarlar. Çocuklar ise

aşk ve ilişkiler konusunda fazlasıyla kafa yormaya başlarlar. O çocuklar

bugünün yanlızlık/bekarlık kültürünü oluşturan çocuklardır. Bu süreç

tamamen bir “delilik çağı” olarak ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda ABD ve

Rusya arasındaki güç dengeleri yine bu zamanda gündemi doldurur. 1971’

de başlayan bu süreç Türkiye açısından da oldukça etkili olmuştur. TC

doğum haritasında Terazide bulunan tam Merkür/Satürn kavuşumu daha

önceki yazılarımda da değindiğim gibi ordu, askeriye ve yönetim, yasalar

vs olarak çok net şekilde kendini ortaya koymaktadır. Bu transit etkisiyle

boykotlar, eşitlik arayışı, sıkı yönetim uygulamaları uzun zaman

gündemimizi meşgul etmiştir.





Pluto Akrep Burcu’nda

Terazi dönemindeki aşırı cinsel deneyimden sonra, 1983 – 1995 yılları

arasında Pluto Akrep transitinde AIDS gibi bir hastalığın ortaya çıkması ve

yaygınlaşması kaçınılmazdır. Şimdilerde bile en doğal ve içgüdüsel insani

eylemlerden biri olan cinsel ölümle sonuçlanmakta ve buna henüz bir

çözüm bulunamamaktadır. Yönetici olduğu kendi burcunda/evinde hareket

eden Pluto, cinselliği kendine yöneltilmiş “paranoyak bir odaklanma”

şeklinde ortaya çıkarır. Bu yüzden seksüel alışkanlıklarımız şiddetli bir

yasaklanmayla değişir/dönüşür. Devletin bu yüzden bu konuya daha

büyük bir açıklıkla yaklaşmasını zorunlu kılar. Okullarda cinsel eğitimler

verilmeye başlanır, prezervatif her yerden tedarik edilebilecek şekilde

toplum sunulur. Ekonomik olarak bu dönem, profesyonel ve meslek sahibi

gençlerin gelişim gösterdiği bir dönemdir. Kendilerinden başka herşey

önemsizdir, bu değersiz şeyleri ve kimseleri ezerek en kısa yoldan nasıl

zengin olurum sorusu temel olarak zihinlerini meşgul eden idealdir.

Bankalar iflas ederek yine hemen ardından büyük birleşmeler

gerçekleştirerek günümüzün en büyük kuruluşları halini almasının

başlangıcı yine bu evreye denk gelir. Finansal anlamda yararlı etkileri

olmuştur. TC’de ise siyasi hayatın yeniden başladığı ve yapılandığı

dönemdir.





Pluto Yay Burcu’nda

1995 – 2008 yıllarında Yay Burcu’ndan geçen Pluto elbette ki uluslararası

terör ve dinsel tutuculuk konularını gündeme taşıyacaktır. Değişken bir

Burç olan Yay kutuplaşma yaratır ve bugün “medeniyet savaşları”

hakkında artık fikir sahibiyiz. Terörün kökeni bu yerleşim nedeniyle

adaletsizlik olarak algılanabilir. Buna karşın Pluto Yay’da adaletsizlik

konseptine uygun olarak kendi yöntemleri arayacak ve uygulayacaktır. Bir

anlamda, müslümanların aşırı dinci bakış açıları ve terör, Amerika’nın

büyük “satanist” sorunu ve aleni/aşırı cinsellik durumlarıyla bir tutulabilir.

Türkiye’de 1995 yıllarından itibaren başlayan süreç PKK’nın sarsıcı şekilde

gündeme terör konusunu getirdiği zamana işaret eder.



Türkiye haritasında Pluto Yükselen derecesiyle 1. evden kavuşum yaptığı

için bizim açımızdan önemli bir konumda sayılır. Gelişmeler açısından

Dünyaya etkilerini genel olarak inceledikten sonra, Ülkemizde yaratacağı

değişimlere değineceğim.



Pluto Oğlak Burcu’nda

Ocak 2008’den 2024 yılına kadar Pluto bizi Oğlak evresine taşıyacaktır.

(Pluto’nun transit eveleri giderek uzamaktadır. Bu durum tuhaf yörünge

hareketinden kaynaklanmaktadır. Aslına bakılırsa Pluto Akrep’te sadece 12

sene geçirmiştir. Ama Boğa’da bu süre 33 sene olacaktır.) Oğlak’ta

kalacağı 16 yıl boyunca ise hükümetler oldukça despot tavırlarla “güvenlik

ihtiyacı” adı altında güçlerini pekiştireceklerdir. Bu terör ve endişe havası

hükümetlere “manda yönetimi altına alma” girşimlerindeki gerekli yakıtı

fazlasıyla sunacaktır. Bu yüzden 2011 – 2015 yılları arasındaki Koç

Uranüs’üyle Pluto arasında oluşacak kare oldukça dikkat çekici ve

tehlikelidir. Bağımsızlığına düşkün olan bireyler bu süreçte otoriteyi,

kontrolü ve gözaltı durumlArını karşısına alarak asileşecektir.



Pluto Oğlak sembolü hali hazırda dizayn edilmiş bulunmaktadır. Şangay

Dünya Finans Merkezi yapısı üzerinde görülebilmektedir. 492 metre

yükseklikte olması ilginç bir tesadüftür. Çünkü aynı zamanda bu sayı Pluto

Neptün kavuşumunun gerçekleştiği döngüye işaret etmektedir. Kulenin

resmine bakacak olursak, neredeyse Modern bir Pluto simgesi görürüz. )5

katlı dev yapının üstünde kavisli bir “V” ye yerleştirilmiş en tepesinde

bulunan bir daire.




Bu yapının proje dahilinde tamamlanması 2008 tarihi olarak belirlenmiştir.

Adeta büyük çaplı işlerin/merkezlerin, bu transitin muazzam gücünü

kullanacağını işaret etmektedir. Bu evre boyunca “süper güç” sahibi kişler

ufak gruplar oluşturarak bu büyük Pluto enerjisini kullanacaklardır. Bu

noktada Demokrasi’yi insanlara bırakmak oldukça tehlikeli bir hal

alacaktır. Amerika’nın doğum Haritasında Pluto 27 derece Oğlak Burcunda

yer almaktadır. Şüphesiz şekilde ülkeyi büyük bir değişim beklemektedir.

Teröristlere yada demokratlara karşı kontrolü kaybetme korkusu ve riski

gündeme gelecektir.




Bu yapı belki de ekonomik gücün Batı’dan Doğu’ya doğru yön

değiştirmesinin bir sembolü sayılabilir. New York Dünya Ticaret merkezinin

yokedilmesi, Dünya’nın en uzun yapısının yani Şangay Finans merkezi’nin

önünü açmıştır. Deniz ötesine ihracat Asya ve Avrupa’nın belli kesimleri

dahilinde Pluto/Yay süresinde yetkilendirilmiştir. Pluto Batı Dünyası’nın

bünyesinde, özellikle iş/ekonomi kaynaklı alanlarında acı dolu bir

dönüşüme önayak olacaktır. İş potansiyeli Doğu’ya taşınacak ve “güç”

hiçbir ulusa bağlılığı olmayan elit kesime odaklanacaktır. Bir çok Batı

Ülkesi politik ve ekonomik bazda tüzelliklerine yeni yıl gününde ortaya

koymuşlardır. Yani bu Oğlak Burcu’nun 9. derecesine işaret etmektedir. Bu

yüzden 2012 – 2014 yılları arasındaki kare açı bu derecenin etrafında

gerçekleşecek büyük krizlere ve dönüşümlere neden olacaktır.




Amerika Pluto Oğlak’ın 27 derecesindeyken doğmuştur. 1771’den beri

Demokrasi’yi muhafaza eden bir kontrol benimsemiştir. 2. evinde yer alır.



Pluto her burçtan geçisinde, burcun dahilindeki konuları bir imha

etme/yıkımla sarar sarmalar. Ama bu yıkım hayatta kalabilme çabasıyla

ilgilidir. Belki büyük kuruluşlar hayatta kalmayı başaramayacaklar ama bu

durum bir dönüşüm sürecine vesile olacaktır. Pluto Kova Burcu’na

geçtiğinde yani 2023’te, insancıl endişeler, varoluş endişesi “otokrasiyi”

silip atacaktır. Bağnaz hırsların bedeli büyük olacaktır. Hayatta kalma

öğretisi en yüksek değerini, layık olduğu şekliyle görecek ve

uygulayacaktır. Pluto Kova’dayken düşünce gücünü dönüştürecektir. Her

yer bilgisayar ışıklarıyla bir festival havasında görünecektir.

Özgür düşünce ve özgürlük tüm sınırları yokedecektir. 2043 yılında Pluto

Balık Burcu’na girdiğinde şüphesiz olan tek şey ise yeniden yapılanmaya

ihtiyacımız olacağıdır.

Kristin Demirci





Sun's GirL

Okunmamış mesaj gönderen Sun's GirL » Pzr 20 Oca, 18:56

Pluto Mars’ın çok yüksek bir oktavı şeklinde işler. Mars seksüalite ve tutkuysa, Pluto orgazmdır. Akrep Burcu’nun yöneticisi olarak cinsellik, süper güç, büyük ve gizli örgütler, ani bitiş/başlangıçlar, mental rahatsızlıklar, sinir krizleri, uzun süreli depresyon, sırlar, iç dünyanız, derin duygular, cinsel hastalıklar, paranoya, korku, endişe, propaganda, diktatörler, bombalar, ölüm, finans, ekonomi gibi temaları öngörür.


Sun's GirL

Okunmamış mesaj gönderen Sun's GirL » Pzr 20 Oca, 19:02

plüto terazideyken doğmuş biri olarak etkileri taşıdığımı söyleyebilirim..

Kullanıcı avatarı
LeeCH
*Yılan*
*Yılan*
Mesajlar: 135
Yaş: 34
Kayıt: Çrş 06 Şub, 14:42

Okunmamış mesaj gönderen LeeCH » Pzr 17 Şub, 13:39

pluto akrepte iken ben dogmusum ve özelliklerini tasır gibiyim
We entry where you say to hell everynight....We're Mad as Hell, and We're Not Going to Take It Anymore...


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Astroloji” sayfasına dön