Akrep Burcu Astroloji

Geven halk terimi sanırım. Duydum sanki. Bu bir çeşit diken bitkisi mi? Çin geceni hiç duymadım. Metabolizma için sanırım.

Kolojen kerim çok önemli olduğunu biliyorum. Doktorlar öneriyor son yıllarda. Bende D vitamini de çok düşük. 7 sene önce 7 idi. Geçen yılda 25 idi. D vitamini eksikliği kemik erimesi, halsizlik, metabolizma yavaşlaması yapabiliyor sanırım. Daha birçok kötü etkisi de var sanırım. Bu sene güneşte oturmaya çalıştım hemen her gün. Ama demekki vücut depo edemiyor çeşitli nedenlerle. İlaçlar bana çok fazla yan etki yapıyor. Herkeste böyle değil sanırım. İnsan vucudu çok karmaşık. Ben tek ilaç hissen anında hissediyorum kötü etkilerini. Daha da halsiz oluyorum, daha iyi olacağıma. Sinirsel ilaçların bazıları çok farklı etkilemişti hatta. Doktor kesmek zorunda kalmıştı. Ve şaşırmıştı hatta. Daha önce bende yaptığı etkilere rastlamamış. Kaslarım kaskatı olmuştu. Ne oturabiliyordum ne yatabiliyordum.

Ama yinede doktora gidip tahlil yaptırcam. Kist de var bir organımda.bu da ağrı yapabilirim yan taraflarımda. Ama daha çok açıklanamaz nedenlerle sağlığım bozuk bence. Buna psikosomatik mi ne deniyordu hatırlayamadım şimdi.

Geçmiş olsun. D vitamini önemli evet.
Geven bir bitki. Yaşlanma etkilerini yavaşlattığı hatta hücresel yenilenmeye katkı sağladığı ile ilgili bilimsel veriler var.

Akrep burcu insanlarında nedeni açıklanamaz şekilde ciddi sağlık sorunları, hastalıklar olabilirmiş. Bunu bir yerde okumuştum. Ciddi hastalıklar geçirirebilirlermiş ve bilinen hastalıklar olmazmış bazen. Ben akrep değilim ama akrep etkisi taşıdığımdan aklıma geldi bu yazı.Bu durumuma uygun bu çünkü. Sebebi saptanamayan hastalıklardı sanırım psikosamatik hastalıklar. Çok muzdaribim. Yaşım daha da ilerleyince çok daha kötü olur durumum. 50 yaş belirtileri değil gibi bu yaşadıklarım. Babam mesela 50 yaşındayken 30 gibiydi. Ben 80 yaş gibiyim. Bu yüzden dediğiniz geven (yukarıda yazım hatası yapmışım. Cepten yazım hatası çok oluyor) bitkisi mantıklı geldi. Erken yaşlılık belirtileri bunlar ayrıca. Yaşlı insanlarda da hareket sorunları olur bu şekil. Ve uzun süreli uyurlar. Babam bu sürece 85 yaşından sonra gitmişti. Ama yinede benim kadar kötü değildi durumu. Annem 76 yaşında şuan. Yürüme sorunu hariç gündüz sürekli oturur. Bugün mesela anne yat uzan biraz dedim. Ben yatmam, otururum dedi. Çok az uyur gündüzleri.Akşama kadar oturur, çok az uyur gündüz. Yatıp uzanmaz yaniKesinlikle benden sağlıklı bu yaşında. Eski toprak onlar. Maşallah. Kadına nazarım değmesin.

Beni burada ve reel hayatta kibirli olmaya sürükleyen şey sadece kendime güvenmek zorunda olmamdı.Ve zor, çok zor hayatım. Ben sadece nette zorluk yaşamadım ki. Öncesi de var. Hep çok zordu. Ve üstelik birçok insandan daha masumdum. Buna da kibir denecektşr biliyorum.. Neyse ne diyordum.. Bu yüzden bazı erdemleri mi abartmış olabilirim.Yani kendine tutanak zorunda olduğumdan. Çocukken netteki bu abartılı tutumları hiç yoktu. Sonradan, hayal kırıklıkları ile gelişti. Bunun farkında olmakta önemli. Bu tarz eleştiriker artık duymak istemiyorum. Helede bu saatten sonra. Ölü gibiyim zaten. Uyanık bile kalamıyorum. Nasihatten ziyade dostça tutuma ihtiyacım vardı bu hayatta benim. (yada nette) Başak etkisi taşıyorum. Başak kusurlarını iyi bilir zaten..

Kontrol etmeden yine yazı gönderdim.Yazım hatası yine kesin vardır. Gece uyumayınca kafam kazan gibi. Yorgunken artık uyuyamıyorum. Ağrılardan. Üç gündür annem için iş yapıyorum evde. Ayakta zor duruyorum. Zaruret var. Mecburum.
Kadıncağıza yemek yaptım. Çok ebv işi yapmadım. Ama hem burada hem karamanda hiç oturamafım. Onun işleri olunca genelde birkaç gün böyle geçiyor. Gece uyumam lazım. Bunu kurmam lazım benim. Gece ayakta gündüz uykudayım. Ki şuan oturmanın faydası yok. Bir şey okusam, okuduğumu bile anlamam ki bu halde. Yarın uyuyamam. Çarşıda iş var. Kesin gitmem lazım. Bu kötü işte. Uykum gelirse yandım gündüz. Mümkün değil uyanık kalamam. Şuan biraz uyusam en azından öğleye kadar. Ama uYanamam ki uyuyunca. çarşı işi olmasaydı keşke (.

Dünyada cehennem değil sınav yaşıyoruz. Sadece kötüler bazı yaşam görüşüne göre acı çekiyor anladığım kadarıyla. Yani iyi insan acı, zorluk çekmez öyle mi. Cennette yaşar.dğnya kötüler güzel aslında.. Bunun tersi inançlar da var. Bize de bu öğretildi çocuk yaştan beri.. Asıl iyiler acı çeker.. Kötülrin tasası olmaz. Acısı olmaz. Kalpleri yokki..

Bu acımasız tutum niye. Sebep ne, kötüsün kötüsün dayatmasına. Bu kadarı dayatma çünkü.Bir olay düşmanlık boyutuna geldiyse ki - ben aslında en çok kendine zarar verdim-bunda bir tuhaflık var. Kime ne gerçekten benim kişiliğim. İyi olmam neden insanların zoruna gidiyor. Çok çok enteresan!..

Daga önce defaatle vurgu yapmıştım. Yıldız haritamda ki kuzey ay oğlak noktasına yani. Kuzey ay düğüm oğlak için yalnızlık sağlık veriliyorken, ben tutup nette insanlarla iletişim kurdum. Gerçekten hiç bir yere üye olmamalıydım.Kuzey ay oğlak toplum insanı drğil, iletişim insanı değil ki. Yalnızlık güçlü kılar bu konumu. En büyük avantajımı yok ettim kendi elimle..Yıldız haritası dan anlamazkende, genç iken de yalnızlığın benim için şart olduğunu biliyordum, farkındayım zaten güçlü hislerimle. Çok ciddi hataydı nette bulunmam. Hiç olmamalıydı bu. Çok zarar gördüm. Tamiri olmayacak şekilde.Zaten çok zordu hayatım. Bir de bu taşınmaz yük çıktı. Yani net ortamı terslikleri olmasaydı da zaten çok yıpranmış olacaktım. İyi tarafı burada günlük yazmak. Sadece bu iyi. İnsanlarla samimiyet, diyalog, iletişim olmadan yazmak iyi ama.. Yalnız yani. Kimse olmadan.

Eskiden insanların özünde iyi olduğuna, biraz çaba biraz sabırla, iyi niyetle herkesin değilse de birçok insanın düzeleceğine, yola geleceğine inanırdım. Hayatla ilgili umutları, neşesi olan, herşeye rağmen mutlu ve huzurlu olabilen biriydim ben. . Şuan buna çok şaşıyorum. Dünyanın kötü bir yer olduğunu, pek az kişinin iyilik taşıdığını yeni farkettim sanırım. İyiki bunu geç anladım. Mutlu olmak, neşeli olmak, iyiliğe , insanlara inanmak çok güzeldi. Artık istesemde kendimi kandıramam. Zerre kadar insanlara inancım yok artık. İyi insanın, iyilik duygusunun yok denecek kadar az olduğunu korkunç olaylarla kafama vura vura öğretti hayat.. İyi insan olduğum özür dilerim öbür taraf. Gerçekten orada birileri var mı?!.. Bizi kötülere oyuncak olsun diye mi gönderdiniz!

Bu akşam dizi izliyorum. Küçük kızın spagetti makarna yediği sahnede ekran gitti. Sonra geldi. Başka bir ayrıntı da vardı, dikkatimi çeken. Acaba bazı oluşumların bizi elektronik cihazlarla izlediği doğru mu? Ez*tr*k oluşumları kasdediyorum. Bazı iyi marka elektronik cihazlara yerleştedikleri yazılımlarla bunu yapabiliyorlarmış. İyide ekranın gitmesi cihazdan çok,bizim cihazın bağlı olduğu yerle(k*r*m) ilgili.Nedense bu filmin kopmasının birkaç şeyle birleşip olması dikkatimi çekti. Sayılar falan dikkatimi çekerde, böyle şeylere dikkat etmem aslında. Herşeye rağmen relaks ve huzurlu bir yay burcu insanıyım çünkü. Yaylar istemedikçe hiçbirşey den etkikenmezler:) Huzurları kolayca bozulmaz. Benim gibi tasalı baykuşlar içinde geçerli bu. Evet herşeye rağmen huzurlu biriyim. Buna kibir deyin, ne derseniz deyin, kaliteli insan sayısının azlığını bilirim. Bu bir çeşit algı. Hayat tecrübem, güçlü sezgilerim, hissiyatım, gözlem yeteneğim.kaliteli, iyi güzel insana ne kadar az rastlandığını iyi biliyorum. evet. Yaşlandıkça da bu kanı bende kuvvet kazanıyor. Buradan şuraya varmak istiyorum anlaşıldığı üzere. Ben istemedikçe, kimse huzurumu kaçıramaz. Ve kimse bana p*slik muamelesi yapamaz. Çünkü bunu hak etmiyorum. Daha öncede yazmıştım. Öteki alem varsa ve hesap günü, bu konuda kimseyi affetmeyeceğim. Bunca acı ızdırabın bir sonu olmadı.Yalnış olan bu işte.Ayrıca ben artık insanları yok sayarak yaşıyorum artık. İnsanlardan sevgi, anlayış vb hiçbir beklentim de yok uzun zamandan beri. Geçmişte insanları gözümde çok büyütmüşüm. Ben eskiden sevgi ve adalet var sanıyordum. Enderde olsa. O zamanlar bile buna inancım azdı zaten. Artık hiç yok!.