Okunmamış mesaj
gönderen Sun's GirL » Çrş 28 Kas, 22:41
Su altı dünyasının en sevimli ve dikkat çekici yaratıklarından biri olan
deniz atları, sıcak okyanus kıyılarında rahat saklanabilecekleri yosun,
mercan ya da süngerlerin arasında yaşarlar. Deniz atı ismini ise, gerçek
atlara benzeyen baş kısımlarından alırlar.
Deniz atlarının bu güne kadar 32 çeşidi belirlenmiştir. Sert ve kalın
derileri, düşmanlarına karşı zırh görevi yaparken, aynı anda bir çok yöne
bakabilen gözleri de avları için büyük bir tehlike oluşturur. Çevrelerini
birer projektör gibi tarayan gözler, özellikle karides gibi küçük canlıları
kaçırmaz. Beğenilen yemler, deniz atlarının uzun çeneleri yardımıyla
emilerek mideye indirilir.
Erkek deniz atları, dişi kangurularda görmeye alıştığımız türden bir keseye
sahiptir. Çiftleşme zamanı geldiğinde, dişi deniz atı bu keseye 1500
civarında yumurta bırakır. Yumurtalar, 6 hafta boyunca kesede kalır. Dişi
deniz atı, yumurtalar çıkana kadar eşini ziyarete gelir ve ona devrettiği
görevi iyi yapıp yapmadığını kontrol eder. Bu arada da sık sık renk
değiştirir ve birbirinin etrafında dolaşarak selamlaşırlar.
Gelişmelerini erkek deniz atının kesesi içinde tamamlayan yavrular, o
rahat yuvalarından pek çıkmak istemedikleri için, zamanı geldiğinde
babaları tarafından biraz sert yolla da olsa kapı dışarı edilirler. Erkek deniz
atı, bunun için kesesini bir kayaya çarptırarak onları okyanus sularına
bırakır.
Karınlarını avlanarak doyurmak zorunda olan bütün hayvanlar için geçerli
olan çevreye uyum sağlayarak kendini saklama kuralı, deniz atları için de
geçerlidir. Bu da renk değiştirmek suretiyle olur. Deniz atlarının bir çok
türünde görülen bu değişimdeki ana renkler genellikle bej, kahverengi ve
gridir. Ama deniz atları için diğer renklere girmek de zor değildir. Parlak
renkli ortamlarda beyaz, kırmızı, sarı, parlak turuncu ve mor renge
dönüşebilen deniz atları, bu özellikleri ile karaların bukalemunlarına
benzetilebilir.
Eğer bizim denizlerimizde de yaşayan deniz atlarından birine rastlayacak
olursanız, o küçücük vücutlarında bu kadar marifet bulunduğunu göz ardı
etmeyin sakın. Çünkü küçük görülen şeyler, bazen sanat yönüyle en
büyük görünenlerden de büyüktür.