Onların da kafaları karışıkmış!
Artık şu atasözlerimiz hakkında bir karar vermenin zamanı geldi.
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur mu? Yoksa hakikaten iki çıplak bir hamama mı yakışır?
Eğer iyilik yap denize at lafı doğru ise, o zaman merhametten maraz doğar atasözüne ne lüzum var?
Eğri oturup, doğru söylersek, bizi dokuz köyden kovmazlar mı?
Eğer fazla mal göz çıkartmaz ise neden 'azıcık aşım ağrısız başım' veya 'Azı karar, çoğu zarar' demişler?
Şayet aklın yolu bir ise, nasıl olur da akıl akıldan üstün oluyor?
Eski dost düşman olmaz diyen atalarımız aynı zamanda 'Güvenme dostuna, saman doldurur postuna' demişler.
Madem harama el uzatılmaz o zaman nasıl olur da üzümü yiyip, bağını sormadan yaşayabiliriz?
'Bir elin nesi var, iki elin sesi var' deyip de işbirliğini teşvik ederken 'nerede çokluk, orada bokluk' demenin ne lüzumu var?
Hem 'Zorla güzellik olmaz' de hem de 'Zora dağlar dayanmaz' diye böbürlen!
Anlaşılan atalarımızın da kafaları oldukça karışıkmış...
ATASÖZLERİ ÇELİŞKİSİ
-
- Mesajlar: 3
- Yaş: 39
- Kayıt: Çrş 30 Kas, 19:14
- Teşekkür etti: 0
- Teşekkür edildi: 0
- gece_akrebi
- Portal Yöneticisi
- Mesajlar: 5308
- Yaş: 44
- Kayıt: Pzt 17 Eki, 13:37
- Teşekkür etti: 0
- Teşekkür edildi: 0
çelişki yok aslında, olaya neresinden bakmayla ilgili bir durum. fazla mal göz çıkarmaz doğrudur kime zararı varki mülkün. azıcık aş ise o bile şükür etmeye yeter anlamında........
olay, zaman ve mekanla ilgili diyebilirim veya kişilerin durumuyla ilgili. sonuçta bu çelişkili dediğimiz sözlere neresinden bakarsak bakalım hepside anlamlı.
olay, zaman ve mekanla ilgili diyebilirim veya kişilerin durumuyla ilgili. sonuçta bu çelişkili dediğimiz sözlere neresinden bakarsak bakalım hepside anlamlı.
bir yanımız ölüm bir yanımız düğün...