sizce istanbul ne demektir?
- gece_akrebi
- Portal Yöneticisi
- Mesajlar: 5308
- Yaş: 45
- Kayıt: Pzt 17 Eki, 13:37
sizce istanbul ne demektir?
sizce istanbul ne demektir?
elbetteki istanbul deyince bu şıkların hemen hepsi aklımıza gelir ama ilk akla gelen nedir sorumuz. istanbulu hiç görmeyeniniz var mı peki?
lütfen kutucuklara oylama yapalım!!!
elbetteki istanbul deyince bu şıkların hemen hepsi aklımıza gelir ama ilk akla gelen nedir sorumuz. istanbulu hiç görmeyeniniz var mı peki?
lütfen kutucuklara oylama yapalım!!!
bir yanımız ölüm bir yanımız düğün...
istanbulda yaşamak gerçekten marifet ister. orda yaşayanların allah yardımcısı olsun. kurt kapanı olmuş adeta. ben arada giderim oraya sadece gezmek amaçlı ama. planım haftalık olur normalde ama en uzun kaldığım süre 3 gün nedense boğuluyorum orda bence istanbul evrim yaşıyor eski istanbul ve yeni istanbul. önce o anlatılan istanbulu bulmak lazım..
AMİNNNNN..orda yaşayanların allah yardımcısı olsun
İSTANBUL DEMEK YALANCILIK, SAHTEKARLIK, ÜÇKAĞITÇILIK, DOLANDIRICILIK VS.. VS. VS. GÜZEL BİR ŞEHRİN YAVAŞ YAVAŞ MAHVOLMASI DEMEK.. İKİYÜZLÜ RİYAKAR İNSANLAR DEMEK.. YAVAŞ YAVAŞ ÇÖKÜŞ ÖZÜNDEN KOPUŞ DEMEK.. ..............
DOLU KIRAR GEÇER AMA YAĞMUR GONCA GÜLLER AÇTIRIR...
istanbul benim sevdamdır aynı zamanda hüznüm.her bir sokağında anım her caddesinde bi izim vardır.okulumdan çıkarım;yokuş aşağı yollanırım salına salına halicin rüzgarını çekerim ciğerlerime sonra bi bakarım istiklaldeyim:bağırırım sarhoşluğumu göğe, haykırırım fahişe dünyaya aşkımı!
vapura binerim, sadık bir sevgili gibi karşımdadır istanbul tüm güzelliğiyle.yaraları çoktur ama bilir benim gibi yaralarıyla güzel olabilmeyi,becerir bunu!
aynı zamanda küstahtır; çünkü evveliyatını bilmeyenler yaralarının, yargılamaya çalışır onu gereksiz ve saçma bi şekilde.onlara da güzel cevabını verir latif istanbul...
istanbul yaşanmaya değer bi ömürdür...
vapura binerim, sadık bir sevgili gibi karşımdadır istanbul tüm güzelliğiyle.yaraları çoktur ama bilir benim gibi yaralarıyla güzel olabilmeyi,becerir bunu!
aynı zamanda küstahtır; çünkü evveliyatını bilmeyenler yaralarının, yargılamaya çalışır onu gereksiz ve saçma bi şekilde.onlara da güzel cevabını verir latif istanbul...
istanbul yaşanmaya değer bi ömürdür...
avuçlarımda aynalar...
- No.SympaThy
- *SiyahAkrep*
- Mesajlar: 1027
- Yaş: 35
- Kayıt: Prş 15 Mar, 02:04
Bir tutkudur İstanbul...
Elbette her tutku gibi O da zaman zaman boğar insanı, ancak gülü seven dikenini umursamaz. Tıpkı her tutku gibi sizi yutmasına izin vermediğiniz sürece tüm hazinelerini serer önünüze...
Daha çocukluğumun demlerinde, 11 yaşında bir başıma sürüklendiğim ve bir daha da kopamadığım, bana tek başına var olma sanatını, hoşgörüyü, estetiği, geniş düşünmeyi, farklı tatları, farklı kokuları, dünyalı olmayı, kısacası hayatla barışık olmayı öğreten güzelim mabedim...
Hayatın tüm renklerini içinde barındıran tek şehirdir İstanbul...
Bu derece farklı kültürden, inançtan, ırktan, etnik kökenden insanın barış ve sevgi içinde yaşayabildiği tek şehirdir İstanbul... Bazıları buna itiraz edebilir; ne barışı, ne sevgisi diyebilir. Ben onlara tüm bildiklerini unutup kocaman gözlerle tekrar bakmalarını isterim İstanbul'a. Hiç şüphem yok ki İstanbul'un sıcaklığı, hoşgörüsü ve sevgisi onları da kuşatacaktır çepeçevre...
Sağına bakarsın, sokağın ortasına gerdikleri ipe çamaşır asan çingeneler; soluna bakarsın, cilalı, modifiyeli aletleriyle kapışan baba parası yiyenler, nam-ı diğer zengin piçleri; önüne bakarsın, birbirlerinin arkasından yürüyen, daha hayatı boyunca el ele tutuşmamış, biri cüppeli biri çarşaflı çift; arkana bakarsın tutkuyla öpüşen sevgililer...
Bir yanda ezan sesi duyulur, diğer bir yanda çan sesleri...
Gecekonduların hemen bitişiğinde lüks gökdelenlerin bittiği tek şehirdir İstanbul...
Gece kulüplerinin bangır bangır sesleri eşliğinde hu çeker müridler...
Etçil martıların kedilerden simit dilendiği tek şehirdir İstanbul...
Bu kadar farklılığın bu kadar iç içe geçmişliğini hayretle idrak edersiniz ve bu şehrin bunca zaman bu durmaksızın enerjiyle nasıl yorulmadığını anlamaya çalışırsınız.
Yaşamaktan yorulan bazılarına elbette batabilir İstanbul'un kalabalığı. Çünkü onlar şimdiye kadar hiç fısıldamamıştır sevgilinin kulağına o mahşeri İstiklal kalabalığının ortasında "Seni Seviyorum" diye, adeta sevdiğini kıskanıp, tek umrumda olan sensin diye haykırırcasına. Dolayısıyla bilmezler o kalabalığın asıl anlamını...
Ve tatmadıysanız henüz İstanbul'un tadını, isli havasını çekmediyseniz iliklerinize kadar, siz yaşamak nedir henüz bilmiyorsunuz demektir.
Elbette her tutku gibi O da zaman zaman boğar insanı, ancak gülü seven dikenini umursamaz. Tıpkı her tutku gibi sizi yutmasına izin vermediğiniz sürece tüm hazinelerini serer önünüze...
Daha çocukluğumun demlerinde, 11 yaşında bir başıma sürüklendiğim ve bir daha da kopamadığım, bana tek başına var olma sanatını, hoşgörüyü, estetiği, geniş düşünmeyi, farklı tatları, farklı kokuları, dünyalı olmayı, kısacası hayatla barışık olmayı öğreten güzelim mabedim...
Hayatın tüm renklerini içinde barındıran tek şehirdir İstanbul...
Bu derece farklı kültürden, inançtan, ırktan, etnik kökenden insanın barış ve sevgi içinde yaşayabildiği tek şehirdir İstanbul... Bazıları buna itiraz edebilir; ne barışı, ne sevgisi diyebilir. Ben onlara tüm bildiklerini unutup kocaman gözlerle tekrar bakmalarını isterim İstanbul'a. Hiç şüphem yok ki İstanbul'un sıcaklığı, hoşgörüsü ve sevgisi onları da kuşatacaktır çepeçevre...
Sağına bakarsın, sokağın ortasına gerdikleri ipe çamaşır asan çingeneler; soluna bakarsın, cilalı, modifiyeli aletleriyle kapışan baba parası yiyenler, nam-ı diğer zengin piçleri; önüne bakarsın, birbirlerinin arkasından yürüyen, daha hayatı boyunca el ele tutuşmamış, biri cüppeli biri çarşaflı çift; arkana bakarsın tutkuyla öpüşen sevgililer...
Bir yanda ezan sesi duyulur, diğer bir yanda çan sesleri...
Gecekonduların hemen bitişiğinde lüks gökdelenlerin bittiği tek şehirdir İstanbul...
Gece kulüplerinin bangır bangır sesleri eşliğinde hu çeker müridler...
Etçil martıların kedilerden simit dilendiği tek şehirdir İstanbul...
Bu kadar farklılığın bu kadar iç içe geçmişliğini hayretle idrak edersiniz ve bu şehrin bunca zaman bu durmaksızın enerjiyle nasıl yorulmadığını anlamaya çalışırsınız.
Yaşamaktan yorulan bazılarına elbette batabilir İstanbul'un kalabalığı. Çünkü onlar şimdiye kadar hiç fısıldamamıştır sevgilinin kulağına o mahşeri İstiklal kalabalığının ortasında "Seni Seviyorum" diye, adeta sevdiğini kıskanıp, tek umrumda olan sensin diye haykırırcasına. Dolayısıyla bilmezler o kalabalığın asıl anlamını...
Ve tatmadıysanız henüz İstanbul'un tadını, isli havasını çekmediyseniz iliklerinize kadar, siz yaşamak nedir henüz bilmiyorsunuz demektir.
BİLİNÇALTINI HAPSET ki O SENİ HAPSETMESİN;
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
İÇGÜDÜLERİNE HAKİM OL ki ONLAR SANA HAKİM OLMASIN!!!
- masal perisi
- *GriAkrep*
- Mesajlar: 314
- Yaş: 38
- Kayıt: Sal 15 Ağu, 14:33
İstanbul , ne onunla ne onsuz ...
Yaşaması güzel ama bir o kadar da zor koca şehir... Neler yaşadım sende,
o kadar çok anım varki ... Ama artık yaşanmaz bi şehir İstanbul ... Çok kalabalık ve insanlar başka amaçlar için burdalar ... Artık yolda yürürken bile korkarak yürüyorum... Ama burdan da başka yerde yaşayamam sanırım , 22 senedir burdayım : )
Yaşaması güzel ama bir o kadar da zor koca şehir... Neler yaşadım sende,
o kadar çok anım varki ... Ama artık yaşanmaz bi şehir İstanbul ... Çok kalabalık ve insanlar başka amaçlar için burdalar ... Artık yolda yürürken bile korkarak yürüyorum... Ama burdan da başka yerde yaşayamam sanırım , 22 senedir burdayım : )
" ÇOK SEVMEYECEKSİN MESELA , O DAHA AZ SEVERSE KIRILIRSIN....
VE ZATEN GENELLİKLE O DAHA AZ SEVER SENİ, SENİN O'NU SEVDİĞİNDEN.....ÇOK SEVMEZSEN, ÇOK ACIMAZSIN.... "
VE ZATEN GENELLİKLE O DAHA AZ SEVER SENİ, SENİN O'NU SEVDİĞİNDEN.....ÇOK SEVMEZSEN, ÇOK ACIMAZSIN.... "
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 649 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Lal
Prş 23 Nis, 13:45