Düş gibi oldu anımsamak eski günleri.Keşf ve sadakat niyetine hatırlamalı insan.
Kayayı kaldırdığımda bir dünya keşfediyorum.Yeşil renklerinden mahrum bitkiler ve sağa sola kaçışan envai çeşit börtü böcek.İçlerinden kıymetli bir parçayı fark etmemek imkansız.Akrep; minik bir akrep.Değerli bir antikayı bir köylünün evinde bulan kolleksiyonerin açgözlülüğüyle kolaçan ediyorum etrafı.Kabir aleminin kapısı bilerek kaldırdığım taşın altından kırkayaklar , ten böcükleriyle birlikte kaçışıp gidiyor anlama çabalarım.Şimdi şehvetli kılıcıyla meydana inme vaktidir Aklımın.
Tecessüs keskin bir kılıç .Bazan mahrem dünyaların kapılarını parçalayor sert darbelerle ve bazen elbise düğmelerini açıyor titreyen parmaklarla.Şimdi elimdeki bir ağaç dalına dönüşmüştür tecessüs ,kaçmasına imkan tanımaz mağrur Akrep in.Akrep bu meydan okumaya kıskaçlarıyla karşılık veriyor.
Kendine hayran bırakıyor.
Bir mızrak gibi kullanarak elimdeki ağaç dalını üzerine doğru hucum ediyorum.Kılıç kalkan ekibinin yavan gösterilerine benzemiyor akrebin cevabı.Bir haçlı seferine daha hucum emrini vermiş Sultan Selahaddin gibi sert ve onurlu saldırıyor.İşte bu diyorum Modern dünyaya başkaldırının timsali...
Minik bir Akrep bir deve karşı cesurca savaşıyor
--------------------------------------------------------------------------------
"Günah bir mızrak boyu yaklaştırılan Güneş gibi yakıyor ciğerlerimi
Su içsem derman olurmu.?"
-II-
korku
Korkularınla yüzleş , onlarla şavaş ,seni tehdit eden ne varsa üzerine git diye telkinlerde bulunuyor modern psikoloji. Oysa ben yüzleşmenin nasıl bir benzeşme aldatmacası olduğunu anlayacak yaştayım.Ne zaman biri "iyiliğimi istese" buz kesiyor gövdem ve ruhum ateşli kollarda boncuk boncuk terlemekte.
Günah bir mızrak boyu yaklaştırılan Güneş gibi yakıyor ciğerlerimi
Su içsem derman olurmu.?
Bazan bırakıyorum kendimi insan ırmağının azgın sularına , hergün ten ile yapılan bitevi yolculuklarda.İçinizden birisi olmak adına gülümsediğimde utanıyorum kendimden ;nafile
Topal bacakla nereye diye dikiliyor karşıma ;Şeytan
Elimde kadın saçlarından yapılmış bir mızrak.
Mızrağımla yeniden savaşa tutuşuyorum akrebimle.Azıcık parmağıma doğru yakınlaşsa yüreğim korkudan davul gibi gerilmekte ama korku dalgası geri çekilir çekilmez saldırılarım yeniden başlıyor.Yüzleşme derdim yok korkuyorum, korkularımla karşı karşıya , baş başbaşayım.Korku ve anlama çabası başbaşa
Sıcak yerlerde yaşayanları , cesametçe çok iri olmayanları, daha kıvrak ve daha zehirli olur.
--------------------------------------------------------------------------------
-III-
Tecessüs
"Kılıç üşürüp cenk tutalım.Akşam olunca yarin koynunda yaralarımıza merhem sürelim."
Hayranlıktan korkuya, korkudan mereka, meraktan şehvete açılan bu yolculuklardan bu cenk ten sıkılıyorum en sonunda.Bütün gel-git duygular çekilip yerini öfke , sabırsızlık ve kan isteğine bırakıyor.Minicik boyuyla bana kafa tutan akrebin tam gövdesine saplıyorum mızrağımı.Akrebin kalın kabuğunu katman , katman delerek toprağa saplanıyor ağaç dalı.. Önümdeki vahşet manzarasından tiksinip ayağımla bastırarak eziyor ve toprağa gömüyorum : Akrebi.
Aşağıda arkadaşlar takıp kurmuş maç yapıyorlar.Belki kaleci falan lazım olur.
--------------------------------------------------------------------------------
"Kadını keşfeden kendini keşfeder.Minik parmaklarından başlayıp gezintiye , herbir durakta bir düğümü çözerek bednden ruha seyahate çıktığında insan ; toprakla cennet arasında gel-gitler.Kadının teni balçık , kaburgalarından boynuna, boynundan topuğuna uzun bir yolculuk"
-IV-
Seyr
Uşaklar muhkem kapılarını kapattığında , yalılarında , köşklerinde saraylarında hanımlar , hanımağalar , beyler , beyzadeler yabancı bir ses bir nefes bir tıkırtı duyasıya kadar eman içindeler. Göz kapaklarını kapattığında , tinerci çocuk , evsiz dilenci ve akrep sarmaş dolaş , koyun koyuna bekliyorlar ; hazırkıta..Mezarlıktan geçse insan , ölüler tedirğin , insan ürkek , akrepler köşelerinde sakin.Yutunca şehir önüne geleni kent meydanında mezarlıklar ; tiyatro sahnesi ölüler korkuyla seyretmekte : Akrepler özel locada.Tüm dünya bir mezarlık şevişin kemiklerinizi kütürdete kütürdete kıskaçları Akrebin kıskaçları Kalbinizin üzerinde.
