AKREPORTALNET!!!
AKREPORTALNET!!!
Bir zamanlar, halkın çok sevdiği bir padişah varmış.
Bu padişah herkese iyi davranır,
zayıf ve yoksulları kimseye ezdirmez,
halkının üzerine ağır vergiler yüklemezmiş.
Başka ülkelerden borç almadığı gibi,
onlara bir çok ürün satarmış.
Halkı arasındaki birlik ve beraberlik o kadar güçlüymüş ki,
hiçbir düşman ülke bu padişahın ülkesine yan gözle bakamazmış.
Fakat zenginleştikçe,
ülkesindeki insanlara bir şeyler olmaya başlamış.
Kendisinden başka kimseyi düşünmeyenlerin
sayısı gittikçe artıyormuş.
Kimse kimsenin hastasıyla ilgilenmiyor,
komşular birbirleriyle konuşmuyormuş.
Birisi yolda düşüp ölse,
değil doktor çağırmak, dönüp de yüzünüze bakan olmuyormuş.
Vurdumduymazlık ve neme lazımcılık almış yürümüş.
Ülkenin geleceği büyük bir tehlike altındaymış. Aslında bu bir zenginlik hastalığıymış.
Padişah, halkının düştüğü duruma çok üzülüyormuş.
Dostluğun, dayanışmanın, sevginin ve kardeşliğin yok olduğu ülkelerde, çöküşün de hızlı olduğunu biliyormuş çünkü. Ama çok düşünmesine rağmen bir çare bulamıyormuş. Padişah bir gün halkını sınamak istemiş. İdaresindeki insanların, zannettiği kadar duyarsız olup olmadığını anlamak istiyormuş. Bir ferman çıkarıp:
Ey halkım demiş. Sarayımın bahçesindeki büyük havuzun sütle doldurulmasını istiyorum. Bu gece herkes, bir kova süt getirip büyük havuza dökecek. Biriken sütlerle peynir yapılıp, yoksullara dağıtılacaktır.
O gece herkes şöyle düşünmüş:
Bir kova sütün eksikliği, kocaman havuzda fark edilmez bile. En iyisi yatıp uyumak. Nasıl olsa başkalarının götürdüğü sütle havuz dolar.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte havuza giden padişah, gördüklerine inanamamış. Çünkü havuza bir kova bile süt döken olmamış.
Padişah anlamış ki, ülkesindeki insanlar gerçekten duyarsız.
Söyler misiniz, padişah bu durumda ne yapmalı?
Sevinci, kederi, acıları paylaştığımız gibi, ekmeğimizi ve aşımızı da paylaşabilmeliyiz. İşte bunları da paylaşabiliyorsak, bizler gerçek dost olabilmişizdir.
merhabalar..
Bu padişah herkese iyi davranır,
zayıf ve yoksulları kimseye ezdirmez,
halkının üzerine ağır vergiler yüklemezmiş.
Başka ülkelerden borç almadığı gibi,
onlara bir çok ürün satarmış.
Halkı arasındaki birlik ve beraberlik o kadar güçlüymüş ki,
hiçbir düşman ülke bu padişahın ülkesine yan gözle bakamazmış.
Fakat zenginleştikçe,
ülkesindeki insanlara bir şeyler olmaya başlamış.
Kendisinden başka kimseyi düşünmeyenlerin
sayısı gittikçe artıyormuş.
Kimse kimsenin hastasıyla ilgilenmiyor,
komşular birbirleriyle konuşmuyormuş.
Birisi yolda düşüp ölse,
değil doktor çağırmak, dönüp de yüzünüze bakan olmuyormuş.
Vurdumduymazlık ve neme lazımcılık almış yürümüş.
Ülkenin geleceği büyük bir tehlike altındaymış. Aslında bu bir zenginlik hastalığıymış.
Padişah, halkının düştüğü duruma çok üzülüyormuş.
Dostluğun, dayanışmanın, sevginin ve kardeşliğin yok olduğu ülkelerde, çöküşün de hızlı olduğunu biliyormuş çünkü. Ama çok düşünmesine rağmen bir çare bulamıyormuş. Padişah bir gün halkını sınamak istemiş. İdaresindeki insanların, zannettiği kadar duyarsız olup olmadığını anlamak istiyormuş. Bir ferman çıkarıp:
Ey halkım demiş. Sarayımın bahçesindeki büyük havuzun sütle doldurulmasını istiyorum. Bu gece herkes, bir kova süt getirip büyük havuza dökecek. Biriken sütlerle peynir yapılıp, yoksullara dağıtılacaktır.
O gece herkes şöyle düşünmüş:
Bir kova sütün eksikliği, kocaman havuzda fark edilmez bile. En iyisi yatıp uyumak. Nasıl olsa başkalarının götürdüğü sütle havuz dolar.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte havuza giden padişah, gördüklerine inanamamış. Çünkü havuza bir kova bile süt döken olmamış.
Padişah anlamış ki, ülkesindeki insanlar gerçekten duyarsız.
Söyler misiniz, padişah bu durumda ne yapmalı?
Sevinci, kederi, acıları paylaştığımız gibi, ekmeğimizi ve aşımızı da paylaşabilmeliyiz. İşte bunları da paylaşabiliyorsak, bizler gerçek dost olabilmişizdir.
merhabalar..
aramıza hoşgeldin ÇÖL_AKREBİ ..
"İMKANSIZ,BU DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLECEK GÜCÜ İÇLERİNDE KEŞFETMEK YERİNE KENDİLERİNE SUNULAN DÜNYADA YAŞAMAYI DAHA KOLAY BULAN,KÜÇÜK İNSANLARIN ORTAYA ATTIĞI BÜYÜK BİR KELİMEDİR.İMKANSIZ BİR GERÇEKLİK DEĞİL,BİR GÖRÜŞTÜR.İMKANSIZ BİR İDDİA DEĞİL,MEYDAN OKUMADIR.İMKANSIZ POTANSİYELDİR.GEÇİCİDİR.İMKANSIZ YOKTUR."
-
- *GriAkrep*
- Mesajlar: 334
- Yaş: 24
- Kayıt: Pzr 12 Ağu, 17:50
hoş geldin desert scorpion ....
padişah olsaydım yapacağım ilk iş servet vergisi altın da zenginlik hastalığına kapılmış zenginlerin servetlerinin yüzde 70 ni almak olurdu
padişah olsaydım yapacağım ilk iş servet vergisi altın da zenginlik hastalığına kapılmış zenginlerin servetlerinin yüzde 70 ni almak olurdu
En son adamas tarafından Prş 27 Eyl, 15:12 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Force Be With You
Re:
Babamın babası Mehmet Dedem annemin dediğine göre bir hazine bulmuş.Ama bununla yetinmemiş.Bunun üstüne sütçülükten başlayarak ,bulduğunun bin katı servet yapmış,evet gecesini gündüzüne katarak çalışmış,tüm karaman yöresi köylereinin sütünü toplayarak ve bunlardan süt ürünlerini yaparak.BENCE DEDEM bir satürnlü ve yükseleni başak ve burcu ikizler.malesef babannemin nüfus kayıdı var ama onun yok,bilmiyorum gerçek yıldız etkilerini.annemin dediğine göre ahlaklı,dürüst ama zor bir insanmış.çalışkan olduğuna göre veakıllı ve yaman satürnlü.vulkanlı ve bir hermes O..Babam annesini bırakıp şehre babasının yanına gelmiş 8 yaşında.VE BİRLİKTE HİÇ ŞİKAYETSİZ çalışmış babasıyla.annemin anlatışına göre babam ne annesine ne babasına öf demezmiş kolay kolay.babam tanıdığım en güçlü en soğukklanlı en dürüst insandı.o nüfus kağıdına göre ikizler burcu..çin astrosunda horoz(başak+boğa).gözleri duman yeşili olduğuna görede ya yükseleni ya ay burcu akrep..dandiksey yazdı: ↑Prş 27 Eyl, 11:06h.g. ÇÖL_AKREBİ
bence padişah süt , peynir ve şarküteri işini bırakmalı becerememiş : )
dedemle babam eve akıllı ve mantıklı olma noktasında birler.çünkü köy temelli aristokrat ikiside(dış görünüşleri köylüden ziyade istanbul edendisi gibi çünkü,özellikle babamın).bizim köy en iyi ve en mantalitik türk peynirini üreten bir köy çünkü.mağarada doğal yolla oluşan spesifik bir üründür çünkü obruk peyniri.manazan mağraları denir bizim köyün mağaralarına,bilenler bilir..tıpkı en spesifik fransız peynirleri gib değil mi?..yani, o kadar isabetli olmuş ki peynircilik sütçülükle işe başlamaları..bildiği işle başlamışlar yani..ben olsaydım,bende bildiğim işle başlardım iş hayatına..annem hep şunu der.deden sağ olsaydı,ticaret yaptığın için ve bu ticaret en mantalite ve vip olan eczacılık olduğu için(yani yüksek öğretim mezunu olmak bu)seni severdi..
sanmıyorum anne..ben dedem sağ olsaydı yine sana sığınrdım..çünkü çocukluğumda sadece sen vardın kalbimi açabildiğim ve birebir dostum olan..annem 46 doğumlu olabilir evet..çünkü 1946 çin astrosundaki en mantalite ve en özel burç çünkü..fare(yay+kova) komutan evet..yay burçları kesinlikle en iyi yayla anlaşıyor..özellikle ebeveyn ve evlilik iletişiminde..
Lotus#MAVİ LOTUS
https://akreportal.com.tr
Akrep-Burcu.Com
https://akreportal.com.tr
Akrep-Burcu.Com
Re: AKREPORTALNET!!!
kedi ve intu niye gelmez oldunuz,inanın hala anlamış değilim..
Lotus#MAVİ LOTUS
https://akreportal.com.tr
Akrep-Burcu.Com
https://akreportal.com.tr
Akrep-Burcu.Com