gözümde güneş vardı-hatıra

Akrepler, Resimleri, Görüntüleri, Ekran Koruyucuları...
elvistuna
Mesajlar: 6
Yaş: 50
Kayıt: Prş 26 Tem, 20:13

gözümde güneş vardı-hatıra

Okunmamış mesaj gönderen elvistuna » Prş 27 Ara, 14:29

GÖZÜMDE GÜNEŞ VARDI
(hatıra)
Doksanlı yıllar. Çumra’ya akrabalarımın yanına gideceğim tuttu. Annem ve babamdan izin alarak evden çıktım. Tren istasyonuna gittim. Uzun bir bekleyişten sonra kalkış saati geldi. Trene bindim. Sevinçliydim. Memleketim gözümde toz pembeydi. Trenle Osmaniye’ye kadar sorunsuz gittim. Adana’da tedirginlik başladı. Trene parasız ve biletsiz binmiştim. Ha bire gözüm kondüktördeydi. Gelir de beni ne zaman aşağıya indirir diye. Adana çıkışında farkedildim. Trenin holünde yakalanmıştım. Kondüktör “biletimin olmadığını görünce “az sonra tren duracak. O zaman inersin.” Dedi. Onun kibarlığı benim yalvarmamada fırsat vermemişti. Sanki yalvarsam reddedecekti. Ben de yalvarmadım.
Tren durdu. Aşağıya indim. Alaca karanlık. Dağın başı. Nereye giderdim ben. İleride kasap dükkanı gördüm. Oraya doğru ilerledim. Tarlaların yanından geçiyordum. Orada iki kişi işi ile meşguldü. Biri yaşlı kadın. Diğeri eşeğine binmiş genç ise bana doğru geldi. Onunla konuşarak köyün kasaphanesi olan yere kadar ilerledik. Orada dükkanın sahibi bana “biraz sonra dışarıdaki kamyonun sahibi gelecek. Onunla istasyona kadar gidersin.” Dedi. Dediği oldu. Kamyon ile tekrar geldiğim yere döndüm. İstasyonda bekliyordum. Bekçi geldi. Beni “uzaklaş buradan” diyerek kovdu. Her tarafa karanlık çökmüştü. İlerideki tepeden ışık gördüm. Oraya doğru ilerledim. Genç biri traktörü ile tarlayı sürüyordu. Yanına gittim. Ona “yakınlarda köy var mı. Su içeceğim. Susadım..” dedim. Genç “hemen şu tepenin ardında köy var.” Dedi. Teşekkür ettim. Oradan ayrıldım. Köyün camisini görünce çok sevindim. Artık bu vakitte kalacak yerim olacaktı. Köye tırmanarak çıktım. Bir masanın etrafında beş altı kişi köyün yaşlıları vardı. Onlara “suyun uz var mı. Susadım.” Dedim. Yanına davet ile oturduğum adam bana neler olduğunu, kimin oğlu olduğumu, babamın ne iş yaptığını sordu. “Babamın ismi Sadettin Yaşar. Kırıkhan bölgede trafik polisi.” Diye konuştum. Suyumu içmiştim. Çay da getirdiler. Onu da içtim. Benim ile ilgilenen adam cebinden on bin lira çıkardı. “bununla yarın minibüs ile kasabaya kadar gidersin. Minibüs buradan sabah sekizde hareket eder. Unutma.” Dedi. Parayı verdi. Teşekkür ettim. Adam ardından ekledi. “Sana misafir evinden yatacak yer verelim. Orada uyursun Diye konuştu. Sonra kalktık. Adam bana misafir evine kadar eşlik etti. Gidince de hemen yatıp uyudum. Sabah erken kalktım. Bana verilen para ile bir paket sigara ve kibrit aldım.Çünkü mesafeyi sormuştum. Oraya yürüyerek de gidebilirdim. Sigara paketten bir tane çıkarıp yaktım. Sonra köyden uzaklaştım. Birkaç tepe aştım. Otoyol şantiyesine dek geldim. Çalışanlardan birine kasabanın yönünü sordum. Gösterdi. Teşekkür edip oradan ayrıldım. Tepeye çıkmıştım. İki kişi koyunlarını güderek ilerliyorlardı. Onlara takılmadan yanlarından geçtim. Özel mülkiyet olup alanı tel örgüler ile çevrili bir yere gelmiştim. Bekçisi beni gördü. Yanına çağırdı. Gittim. Beni terörist zannediyordu. Ha bire soru sordu.Benim ile ilgili sağa sola telefon etti. Uzun bir bekleyişten sonra nihayet oradan kurtulabildim. Kasabaya gelmiştim. Pozantı’ya bağlı bir yer. Orada biraz oyalandım Kahvehaneye girip çay içtim. Gelen gidene bakıyordum. Sorumsuz bir şekilde bekliyordum. Asfaltın siyahlığını oturduğum yerden görebiliyordum. Bu bana ciddiyeti yansıtıyordu. Siyah bir jeep gelip durdu. İçinden güzel bir kız indi. Ailesi ile birlikteydi. Rahatlıklarına imrendim.. Bir süre keşkeler ile bocaladım. Kahvehaneden çıktım. Pozantı boğazı denen yere kadar gitmiş olmak için oraya doğru ilerledim. Yolun kenarında portakal satıcıları var. Biri bana “ne geziyorsun burada. Hadi uzaklaş.” “dedi. Cevap vermedim. Biraz daha ilerledikten sonra geri döndüm. Tıpkı dış kapının mandalı çizgi film kahramanı Calimero gibiydim. O meşhur sözü “ama haksız değil miyim. Öyle değil mi?” cümlesini söyleyecek bana yakın orada kimsem yoktu. Sonra kasabadan yürüyerek uzaklaştım. Her halde ihbar etmişler. Jandarma karakolunun önüne gelince nöbetçi asker beni içeri aldı. Görevli subay birkaç sorudan sonra yaverini çağırıp telefonda babamla irtibata geçmesini söyledi. Üç saat sandalyede oturdum. Babamın sesini duydum. Gelmişti. Sonra minibüse bindik. Adana’ya kadar gittik. Oradan İskenderun’a yol aldık. Sorumsuzluğum gençliğimden geliyordu. Anlık hisler ile hareket ediyordum. Bu benim içimdeki sonsuz macera yaşama tutkusuydu. Kimi zaman dengeliydi, kimi zaman dengesiz. Çünkü o yıllarda gözümde güneş vardı.



http://elvistuna4.blogspot.com/




Sun's GirL

Okunmamış mesaj gönderen Sun's GirL » Cum 28 Ara, 00:22

slmlar elvistuna, sanırım portalda erkek versiyonumu buldum, çok mutlu oldum:)

Kullanıcı avatarı
intuition
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 3551
Yaş: 46
Kayıt: Çrş 05 Eyl, 20:36

Okunmamış mesaj gönderen intuition » Pzt 12 May, 08:41

hoş bir anıymış,nerede bu insanlar hı?özgürlük bunun neresinde.nerde bu devlet .adama dirlik vermemişler :)

Kullanıcı avatarı
koyuakrep05
*SiyahAkrep*
*SiyahAkrep*
Mesajlar: 3226
Yaş: 32
Kayıt: Cum 15 Haz, 14:36

Okunmamış mesaj gönderen koyuakrep05 » Pzt 12 May, 10:58

güzel bir aniymis :)
Madem ki bu kere maglubuz
Netsek neylesek zaid
Gayri uzatmam sözü
Madem ki fetva bize ait
Verin ki basak bagrina mührümüzü


Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Akrep Burcuna Özel Görseller” sayfasına dön